| Böylece hem yaptığın kötü şeyler için yasal tavsiye alabileceksin hem de bunları kimseye söyleyemeyeceğim için acı çekeceğimi bileceksin. | Open Subtitles | لذا فيمكنك إخباري بكل الأشياء السيئة التي فعلت عالماً بأنني سأتعذب لأنه لا يمكنني إخبار أحد |
| İçtiği sırada yaptığı kötü şeyler için özür dilemiş. | Open Subtitles | جميع الأشياء السيئة التي فعلها بينـما كانَ يشرب. |
| Yaptığım bütün kötü şeyler için özür dilemem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعتذر كل الأشياء السيئة التي فعلتها |
| Sen olduğunu harika bir kişi adil olmak, ve ailenize hiç mi tüm kötü şeyleri telafi olacak. | Open Subtitles | أنت كن فقط الشخص المذهل الذي أنت عليه و هذا سيعوّض عن كل الأشياء السيئة التي فعلتها عائلتك يوماً |
| Ona yaptığım bütün kötü şeyleri affedebilecek mi onu sormaya. | Open Subtitles | لأطلب منها السماح لكل الأشياء السيئة التي قمت بها |
| Hâlâ eskiden yaptığım kötü şeylerin hayaletleri peşimde. Ve beni alt ediyorlar. | Open Subtitles | ولازلت مطارداً بشبح الأشياء السيئة التي فعلتها بالماضي ، وهذا يفقدني تركيزي |
| Belki de hayatın boyunca yaptığın kötü şeylerden dolayı cezalandırılıyorsundur. | Open Subtitles | بحيث تعاقب على الأشياء السيئة التي فعلتها طوال حياتك |
| Tara dalga geçiyor olabilir ama orada başına gelebilecek çok kötü şeyler var. | Open Subtitles | (تارا), من الممكن أن تكون نصف مرِحه لكن هناك الكثير من الأشياء السيئة التي ممكن أن تحدث هناك |
| Yaptığım tüm kötü şeyleri, tek tek nasıl düzeltmeyi denediğimi anlattım. | Open Subtitles | .. أخبرته عن محاولاتي في التعويض عن كل الأشياء السيئة التي قمت بها واحدة تلو الأخرى |
| Yaptığım tüm kötü şeyleri söylemek zorundayım sana. | Open Subtitles | يجب علي أن أخبرك بكل الأشياء السيئة التي فعلتها |
| Bence insanlar her zaman, yaşadıkları kötü şeyleri kabullenip, bunları iyi bir şeye dönüştürmeye çalışmalılar. | Open Subtitles | اعتقد ان الناس عليهم دائما أن يحاولوا أن يأخذوا الأشياء السيئة التي تحدثُ معهم في حياتهم |
| Yaptığım kötü şeyleri geri alamam. | Open Subtitles | لا يمكنني التراجع عن الأشياء السيئة التي فعلتها. |
| Yaptığım kötü şeyleri hiçbir tanrı affetmez. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الله سيغفر لي كل الأشياء السيئة التي قمت بها |
| Yaptığı iyi şeylerin hatırlanmasını istiyorum çünkü o söyledikleri kötü şeyleri yapmadı. | Open Subtitles | اريد أن نتذكر الأشياء الجيدة التي فعلها لأنه لم يرتكب الأشياء السيئة التي يقولون إنه فعلها |
| Çocuklarının annesinin başına gelen kötü şeylerin nedeninin belki de başka bir çocuğun annesine yaptığın iğrenç şey yüzünden olduğunu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | تَعتقدُ أبداً لَرُبَّمَا كُلّ هذه الأشياء السيئة التي تَحْدثُ إلى أمّ أطفالِكِ، فقط لَرُبَّمَا ذلك بسبب بَعْض الشيءِ الشنيعِ بأَنْك عَمِلتَ إلى أمِّ الطفلِ الآخرِ؟ |
| Onunla ne gibi kötü şeylerden konuştun? | Open Subtitles | ما الأشياء السيئة التي حدثتها عنها؟ |