Rahibelerin seni seviyor... Doktorlar sana güveniyor... öğrencilerin sana inanılmaz saygı duyuyor. | Open Subtitles | أخواتكِ يُحببنكِ .. الأطبّاء يثقون فيكِ .. و تلميذاتكِ يحترمنكِ بشدّة. |
Doktorlar, hayatımı kurtarabilecek tek şeyin kemik iliği nakli olduğunu farkettiklerinde hastanede tedavi altındaydım. | Open Subtitles | كنت في المستشفي أتلقّي العلاج عندما أدرك الأطبّاء أن الشيء الوحيد الذي يمكن أن ينقذ حياتي |
Sorumlu Doktorlar, Dr. Galin J. Peterson ve Dr. Ferdinand Kovoskis. | Open Subtitles | الأطبّاء مسئولون, الدّكتور جالين جيه . بيترسون و أوسكيس الدّكتور فرديناند كوف |
Kliniğin medikal raporlarını kontrol et. Onlar genelde bütün doktorların sorunlarını bilirler. | Open Subtitles | تفقّدي الأمـر مع مندوبة العيادة الطّبية إنّهم أحيانًا يعرفون جميع مشاكل الأطبّاء |
Bak anne. doktor konusundaki inadından vazgeç. | Open Subtitles | اسمعي يا أُمّي، لا تُعاندي بشأن الأطبّاء. |
Bir içeri bir dışarı gidip geliyordu. Etraftaki doktorlara sayıyordu... | Open Subtitles | ظلّت تدخل إلى الغرفة وتخرج منها تأمر الأطبّاء بكلّ شيء |
GÖrevli Doktorlar, Dr. Galin J. Peterson ve Dr. Ferdinand Kovoskis. | Open Subtitles | الأطبّاء المسئولون الدّكتور جالين جيه . بيترسون و أوسكيس الدّكتور فرديناند كوف |
Doktorlar da böyle diyor. | Open Subtitles | يقول الأطبّاء أنك ستكون على ما يرام أيضاً. |
Gezegenimizdeki Doktorlar hepimizi tedavi etmeyi denediler. | Open Subtitles | حاول الأطبّاء في عالمنا أن يعالجونا كلنا |
Doktorlar onunlayken olumlu... şeyler söylemenin önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أهمّ شيء، عندما يأتي أناس ليجلسوا مع أبي، يريد الأطبّاء كلاماً إيجابياً. |
Sadece en iyi Doktorlar oraya girebilir ve en büyüklerinin çoğu bile hiçbir şeye dokunamazlar. | Open Subtitles | أفضل الأطبّاء وحدهم من يدخلون هناك وكثيرون من الأطباء العظماء لا يسمح لهم بلمس أيّ شيء فيها |
Doktorlar sıktığın merminin hayatî organlarımı ıskaladığını söyledi. | Open Subtitles | الأطبّاء قالوا أنّ الرصاصة التي أرديتني بها لم تصب أيّ عضو حيوي. |
Doktorlar, annenin bir daha hamile kalamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال الأطبّاء بأنّ والدتك ليس بمقدورها الحمل مُجدّداً. |
Francis, Doktorlar yarın eski kaportanın altına bakıyorlarmış. | Open Subtitles | سيقوم الأطبّاء بفحصكَ غدّاً؟ ما شعوركَ حيال هذا؟ |
Ve ayrıca doktorların çocu işini yaparak. | Open Subtitles | ويتوقّعون مني أن أساعد الأطبّاء على الدوام |
biz doktorların histerik davranışlar demesinin ceremesini çekerdi. | Open Subtitles | وهي تعاني ممّا نسمّيه نحنُ الأطبّاء بالسلوك الهيستيري |
doktor asfalt parçacıklarının göz etrafına denk geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قال الأطبّاء أنّ الرصاصة تسبّبت بدخول بعض الشظايا في العين |
Bu insanların doktorlara mı, polislere mi daha az güvendiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لست مُتأكّدًا ممّا لا يثق به الناس أكثر، الأطبّاء أم الشرطيّين. |
Başhemşire olmama rağmen, genelde doktorlarla takılıyorum, bir doktorla evliyim ve en iyi arkadaşım bir doktor. | Open Subtitles | رغم أنني رئيسة الممرضين، إلا أنّي غالباً أُصاحب الأطبّاء متزوّجة من طبيب، صديقتي الصّدوقة طبيبة.. |
Çoğu zaman, bir doktorla konuşmak ya da doktorları birbiriyle konuşturmak imkânsız. | Open Subtitles | في الواقع، في أغلب الأحيان يكون من المستحيل أن تجعل طبيباً يحدّثك أو تجعل الأطبّاء يحدّثون بعضهم |
Doktorlardan ve hastanelerden korkmak çok normal bir şey. | Open Subtitles | لا بأس، كونكَ خائفاً من الأطبّاء والمستشفيات |
Neden bir ameliyat için... -...bu kadar doktora ihtiyaç duymuşlar? | Open Subtitles | لمَ يحتاجونَ كلّ هذا العدد من الأطبّاء لأجل جراحةٍ واحدة؟ |
Özür dilerim, bir hata olmuş. Ben tıp doktoru değilim. | Open Subtitles | آسفة، أعتقد أنّ هناك ثمّة خطأ، لستُ هذا النوع من الأطبّاء |