"الأعلى هناك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yukarıda
        
    • yukarı
        
    • yukarıdan
        
    • Yukarıdaki
        
    • yükseklerde
        
    yukarıda gördüğünüz kırmızı noktalar benim izlemediğim fakat beni izleyen davranışsal izleme siteleridir. TED النقاط الحمراء التي تشاهدونها في الأعلى هناك هي المواقع التي تتعقب السلوكيات وهي مواقع لم أتصفحها، لكنها تتعقبتي.
    İyi de o en yukarıda, bizse en aşağıdayız. Open Subtitles المشكلة الوحيدة تكمن أنه في الأعلى هناك.
    Tehlikeli bir konumda, yukarıda dondurucu derecede soğuk bir dış uzay ile aşağıda kızıl ve sıcak bir ocağın ortasındayız. Open Subtitles تقع متزعزعةً بين ثلاجة التبريد للفضاء في الأعلى هناك وفرنٌ ملتهبٌ في الأسفل هناك.
    Bu aşağıdaki hasat ve yukarı da ki hasatçı. Open Subtitles حصاد هذا يتم في الأعلى والأسفل وتحت ذلك والمحصل في الأعلى هناك
    Atış yukarıdan, soldan geldi. Open Subtitles الطلقة أتت من الأعلى هناك , ثم إلى الجهة اليسرى
    Sanırım şimşek için buluta ihtiyacın var. Yukarıdaki kuşa bak. Open Subtitles أظننا نحتاج الى غيوم ليدوي الرعد انظر الى هذا الطير في الأعلى هناك
    # Çünkü babanı o kadar yükseklerde babam tutuyor # Open Subtitles لأن والدي هو من يجعل والدك في الأعلى هناك
    yukarıda bir yerde uzay gemisi var. Bu gezegeni yakıp kül edecek. Open Subtitles في مكان ما في الأعلى هناك سفينة فضائية ستحرق الكوكب
    yukarıda görüşürüz. Annen iyileşecek. Open Subtitles أراكم في الأعلى هناك. سوف تكون على مايرام.
    Annen yukarıda bir yerlerde ama sevgisi, sonsuza dek yanında olacak. Open Subtitles ربما تكون أمك في الأعلى هناك لكن حبها سوف يرافقك الى الأبد.
    Tamam, yukarıda insanların suratını çizen bir şeyler var. Open Subtitles حسناً، لدينا أشياء في الأعلى هناك تخدش وجوه الناس
    Komik, öyle değil mi, ...sen yukarıda olacaksın, bende aşağıda, ring de olacağım. Open Subtitles إنه مضحك ، أليس كذلك ؟ لأنك ستكون في الأعلى هناك و أنا بالقرب من المضمار في الأسفل
    Bir devamlılık mevcut. Ancak tabii ki hala yukarıda Kongo var. Tarihte olduğu gibi hala fakir ülkeler var. TED وأصبح لدينا عالم متصل. ولكن ما يزال هناك, بالطبع الكونغو, في الأعلى هناك. ما زال هناك بلدان فقيرة كما كان الحال دائما في التاريخ.
    Tam yukarıda, sol tarafta. Open Subtitles مرحباً في الأعلى هناك على اليسار
    yukarıda neden kalmamış olabilirler ki dedi. Open Subtitles قال: "لماذا لم يبقوا في الأعلى هناك وحسب؟"
    Bu sitenin adresi yukarıda yazıyor, şurada görebiliyoruz microshaft.com, ve tarayıcımız bu muzır paketlerinden birine denk gelmiş gibi çöküyor ve "sahte" bir antivirüs beliriyor. TED عنوان ذلك الموقع في الأعلى هناك كما ترون، microshaft.com. المتصفح يتعطل حينما يصطدم بإحدى تلك الأحزمة، ويقوم بفتح برنامج حماية ضد الفايروسات مزيف.
    (Gülüşmeler) Bu arada, burada yukarıda gördüğünüz sanal kasların içine yerleştirilmiş sinirsel hareketlenmeler. TED (ضحك) الآن ، ما ترى ، بالمناسبة ، في الأعلى هناك ، هي بعض التفاعلات العصبية يجري إدخالها إلى العضلات الافتراضية
    Sen yukarı çık, ben de filmden önce gelirim tamam mı? Open Subtitles , أنظري , أنتي إذهبي للأعلى , و أنا سوف أكون في الأعلى هناك قبل الفلم حسنا ؟
    - Sizi yukarı çıkarmayayım mı? - Hayır, sağol. Open Subtitles هل تريدنى أن أخذك إلى الأعلى هناك ؟
    yukarıdan başlıyor... ve burada bitiyor. Open Subtitles إنّها تبدأ من الأعلى هناك حتّى ذلك المكان
    Yukarıdaki kitaplar için üzüldüm. Neden üzüldün onlar için? Open Subtitles اشعر بالأسف من أجل الكتب التي في الأعلى هناك و لم تشعرين بالأسف عليها ؟
    # Baban bu sayede o kadar yükseklerde # Open Subtitles وهذا ما يجعل والدك في الأعلى هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more