"الأفضلِ" - Translation from Arabic to Turkish

• En iyi
• Daha iyi
• iyisi

Bu fenomeni incelemek için elimizdeki En iyi fırsatı harcıyor olabiliriz.
نحن لَرُبَما فقط ضَحّينَا بفرصتِنا الأفضلِ لمُلاحَظَة الظواهرِ الطيفيةِ.

Şey, sizin En iyi pilotlarınızdan biri olduğumu bilmiyordum, efendim.
حَسناً، أنا لا أَعْرفُ إذا أَنا أحد طياريكَ الأفضلِ , سيدتى.

Onun En iyi değiş tokuş yaptığı kişiler Japonlar.
البعض مِنْ تجارتِه الأفضلِ مَع اليابانيين

Kazanman şaşırtıcı değil önce seçtin, senin takımın Daha iyi.
لقد فزتى لانك اختارتى الفريق اولا فحَصلتَى على الفريقِ الأفضلِ

Ve Küba'da tutulan Amerikan esirlerine Daha iyi davranılmasını istiyor.
ويَقُولُ بأنّه يَتمنّى للمعالجةِ الأفضلِ سجناءِ أمريكيينِ حَملَ في كوبا.

En iyisi bundan vazgeçip yeni bir tünele başlamak.
من الأفضلِ أن ندعَ هذا و نبدأَ بنفقٍ جديد في الزنزانة التالية

Super Bowl'da En iyi arkadaşımlayım.
أَنا هنا. أَنا في لعبة السوبر بولِ مَع صديقِي الأفضلِ.

Bu hafta En iyi beş iblisimi öldürdün, şakayı anlamıyorsam kusuruma bakma.
قَتلتَ خمسة مِنْ شياطينِي الأفضلِ هذا الإسبوعِ، يَغْفرُ لي لذا إذا أَتغيّبُ عن النكتةِ.

En iyi çabalarımıza rağmen bazı puştlar kurtuldu.
على الرغم مِنْ جُهودِنا الأفضلِ البعض مِنْ أولئك اللقطاءِ سَحبوا خلال.

Dünyanın En iyi torunu ödülünü alman gerekmiyor muydu?
أليس المفترض بك قبول جائزةِ الحفيد الأفضلِ في العالم؟

En iyi arkadaşın gitmeden destekleyici bir şey söylemeyecek misin?
أنت لَنْ تَقُولَ أيّ شئَ مساعدَ إلى صديقِكَ الأفضلِ قَبْلَ أَنْ يَتْركُ؟

Bak, bu adamlar En iyi şey geri dönmen diyorsa gerçekten de öyledir.
بأنَّهُ من الأفضلِ لكَـ البقاءُ بالداخل فهذا يعني بأنَّهُ أفضلُ شئٍ لفعلِهِ

Bayanın En iyi öğrencilerinizden olduğunu anlıyorum.
أُقدّرُ بأنّها إحدى تلاميذِكِ الأفضلِ.

Onun için En iyi olanın, burada kalmak olduğuna ikna etmeliyiz.
- لا. نحن فقط يَجِبُ أَنْ نُقنعَه ذلك هو في مصالحِه الأفضلِ للبَقاء هنا. - مصالحه الأفضل؟

Bityeniği, kitap En iyi korumaları tarafından gizli bir odada tutuluyor.
إنّ الصيدَ هو محميُ في a غرفة سرية مِن قِبل حرّاسِه الأفضلِ.

Paige'den En iyi arkadaşına mektuplar.
رسائل مِنْ بَيج إلى صديقِها الأفضلِ.

Annen En iyi arkadaşımla yattı ve sonuçta sen oldun.
أمّكَ نَامتْ مَع صديقِي الأفضلِ وأنت كُنْتَ النتيجةَ...

Bir terslik olursa, yardım için orada olmamız Daha iyi.
من الأفضلِ أن نكونَ متواجدين للمساعدةِ في حالِ سائتِ الأمورِ

Tavşan ayağından Daha iyi bir şeyimiz var adamım.
حَصلنَا على الشيء الأفضلِ مِنْ قدم الأرنب

En iyisi Yunanlılara söylememek.
لرُبما من الأفضلِ أن لا نُخبر اليونانيون