"الأقلّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • azından
        
    • az
        
    • bari
        
    Bu gösteriye en azından bir aile eğlencesi süsü vermeliyiz. Open Subtitles علينا على الأقلّ أن نمنح هذا الأمر طابع الترفيه العائلي
    Eğer beni öldürecekseniz, lütfen en azından bana saygı gösterip buna götürme demeyin. Open Subtitles ان كنتم ستقتلوني، على الأقلّ أرني بعض الاحترام و لا تقل أنكم ستنقلونني
    Uzay ve zamanın sınır çizgisi. En azından bildiğimiz evrende. Open Subtitles ويمثل حدود الزمان والمكان على الأقلّ في الكون الذي نعرفه
    12 kişiden hepsinin en az bir adet cinayeti var. Open Subtitles ثمّة جريمة قتل واحدة على الأقلّ بسجلاّت كلّ من الـ12
    Bizim orada 31 uydumuz var. En az 24 olmak zorunda. Open Subtitles لدينا 31 قمراً فوق في البرج, على الأقلّ 24 قمراً صناعيّا.
    O yüzden işimde iyiyim ve o mağaza soygununda rehin kaldığım zaman "En azından televizyona çıktım." diye düşünebiliyordum. Open Subtitles و أنا بارعةٌ في عملي، و حتّى عندما كنّا نسرق محلّ الوجبات السريعة، قلتُ، على الأقلّ أن على التلفاز.
    Daha kız arkadaşı yok. En azından benim bildiğim kadarıyla yok. Open Subtitles لا صديقة حميمة بعد أو على الأقلّ لا صديقة أعرف بأمرها
    Ama en azından ağabeyim kadar iyi olmalıydım. Sıradaki lider oydu. Open Subtitles لكنْ على الأقلّ كان لديّ شقيق أكبر وكان وليّ العهد التالي
    En azından doğru yerde olduğumuzu biliyoruz. Şimdi ne yapıyoruz? Open Subtitles على الأقلّ نعرف أنّنا في المكان الصحيح، ما العمل الآن؟
    Çiçekler yaşarsa, en azından hayatta kalan bir tek ben olmayacağım. Open Subtitles إذا نجت الزهور، فسيكون هناك على الأقلّ شيء غيري استمرّ بالحياة
    En azından biz kendimize yalan söylemeyiz. İstediğimiz bir şey görürsek peşinden gideriz. Open Subtitles في الأقلّ نحن لا نخادع أنفسنا، فما إن نرى مبتغًى حتى نسعى إليه.
    En azından ben şimdi birşeyler yapıyorum Sen ne yapıyorsun? Open Subtitles إنّي أقوم بعمل الآن على الأقلّ فما الذي تفعله أنت؟
    En azından aramızdakini hiç bilemeyecekler, değil mi? Open Subtitles على الأقلّ لن يكتشف أحداً طبيعة العلاقة التي بيننا
    En azından masumları öldürmez. Open Subtitles وجّهْه إلى بحيرةِ متشيغان.علي الأقلّ يمكن تجنّبُ قَتْل اناسِ أبرياءِ.
    Size saldıran kişinin ayriyeten en az iki kişiyi öldürdüğünü sanıyoruz. Open Subtitles نعتقد أنّ الذي اعتدى عليك، ربّما قتل شخصَين آخرَين على الأقلّ.
    Aslında bu kulağa en az aptalca gelen şeylerden biri. Open Subtitles وهذا بالواقع الأمر الأقلّ منافاةً للعقل من بين ما سمعت
    Bildiğiniz gibi oksitosini hızlı salgılamanın en kolay yolu birinin eline en az 6 saniye boyunca tutmaktır. TED هل تعلمون أنّ أفضل طريقة لإفرار الأوكسيتوسين بطريقة سريعة هي الإمساك بيد شخص آخر مدة 6 ثوان على الأقلّ.
    Gezegenimizi en az 10 milyon değişik türle paylaşmaktayız. Open Subtitles نتشارك بكوكبنا مع 10 مليون جنس آخر على الأقلّ.
    En az bir yumurtası vardı. Belki de daha çok. Open Subtitles كانت هناك على الأقلّ واحدة بيضة, ربّما أكثر
    Görüyorsun, birçok az gelişmiş medeniyet için bazı gelişmiş teknolojiler doğaüstü gibi görünebilir. Open Subtitles تَرى، بالنسبه للعديد مِنْ الحضاراتِ الأقلّ تقدماً بَعْض التقنياتِ المتقدّمةِ تَضْربُهم كعالم ماوراء الطبيعة في الطبيعةِ
    Madem beni gizlice takip edecektin bari bir kürek getirseydin. Hayır. Open Subtitles إن شئت ترصدي بشكل مرعب، فأحضر مجرفة على الأقلّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more