"الأقوياء" - Translation from Arabic to Turkish

• güçlü
• güçlüler
• sert
• Huskies
• güç
• güçIü
• kudretli
• güçlülerin
• Güçlülerden
• kudretlilerini

Onun çok güçlü isimlerle kurnazca işler çevirdiği çok açık.
. يبدوا بأنها كانت تتصارع . مع بعض الناس الأقوياء

"Dünyanın En güçlü Kahramanları." Pamuk şeker gibi ayırdı bizi.
بطل العالم الأقوياء ديها الألياف التي مزقتها مثل حلوى القطن.

Bu konuda sana katılmayacak çok fazla güçlü adam var.
هنالك الكثير من الرجال الأقوياء الذين سوف يعارضونك في هذا

Bırakalım zenginler ve güçlüler kendi savaşlarını yapsınlar gerekiyorsa, ...ama bizi bunu dışında tutsunlar.
،لندع الأقوياء وذوي النفوذ يتصارعون إذا كان عليهم ذلك

Dışarıda dünyayı yöneten güçlü insanlardan oluşan gizli bir grup var.
هناك مجموعة من الأشخاص الأقوياء بالخارج الذين يتحكمون بالعالم في السر

Pope'un daha önce bir çok güçlü adamla ilişkisi olduğunu mu söylüyorsunuz?
أنت تتحدثين عن حقيقة أن بوب ارتبطت بالعديد من الرجال الأقوياء ؟

Bir sürü güçlü mü güçlü canavar burada toplandığını işittim.
لقد سمعت أن هنالك الكثير من الوحوش الأقوياء يتجمعون هنا

Böylesine muazzam bir uygarlığı göz önüne alınca, çok güçlü hükümdarlar, krallar ve onları yücelten anıtlar görmeyi bekleyebilirsiniz.
وعلى هذا تعتبر هذه حضارة العظمى قد تتوقع أن تجد حكام أقوياء حقا ، والملوك ، والصروح الضخمة تمجد هؤلاء الملوك الأقوياء.

güçlü Japonları onların tüm teknolojileriyle yenmek zorunda kaldık.
توجب علينا هزيمة اليابانيين الأقوياء مع كل مايمتلكون من تكنولوجيا

güçlü ve gücsüz insanlar arasında bir çok farklılıklar vardır.
هناك اختلافات كثيرة بين الأشخاص الأقوياء والأقل قوة.

Bunun için, bu iki güçlü dev ülkenin kendi sera gazlarını azaltmaları, kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.
ولهذا ، فإن هذين البلدين هذين العملاقين الأقوياء. يجب أن تقلل من غازاتهم الدفيئة السيطرة على التلوث ، وقيادة المعركة.

Ortodoks teologlar ve güçlü yargıçlar karşısında, kendisini savunan, genç ve dindar bir kadının dramına...
شابة صغيرة و متدينة تواجه مجموعة من اللاهوتيين الأرثودوكس و القضاة الأقوياء

güçlü Bene Gesserit kardeşliği 90 nesildir süper yaratık Kwisatz Haderach üretmek için nesilleri kontrol etmektedir.
الاخوة بيني جيزرت الأقوياء ل 90 جيل كانوا يتلاعبوا بالسلالة لأنتاج كوستز هيدريش كائن متفوق

Bayrağı kaldırıp, şarkıyı söylüyoruz İşte geldik, 50 güçlü adamız, 50 Fransız yanılıyor olamayız.
ارفعوا الأعلام و غنوا الأغنيات فنحن 50من الأقوياء و50 فرنسي لا يمكن أن يكونوا خاطئين

İki güçlü adam ancak bu kapıyı yerinden oynatabilir.
سأتى بأثنين من الأقوياء ليخلعوا هذه القفص

Tutukluların bir kısmı, gündüz güçlü görünmeye çalışsalar da... geceleri uyuyuncaya kadar kendi kendilerine ağlarlardı.
عدد من النزلاء الأقوياء تصرفوا أثناء اليوم يبكوا في أغلب الأحيان للنوم في الليل

güçlü insanlar da ağlar.
الرجال الأقوياء يبكون أيضاً الرجال الأقوياء يبكون أيضاً

Günümüzde sadece güçlüler ayakta kalabilir. Anladın mı?
فقط الأقوياء هم الذين يعتلون القمّة في عالمنا الحاليّ، فهمت؟

Söyleyin bakalım sert adamlar, savaş oyununuz bu mu?
إذن , أيها الأقوياء هل هذه مناورات حربية ؟

The Huskies oyunu berabere çevirdi.
الأقوياء عادلوا المباراة

Akrobasi, güç, makyaj farklı şeyler.
البهلوانات, الرجال الأقوياء مساحيق التجميل, تلك الأنواع

Benim tanıdığım kadarıyla, eli güçIü insanlarla mücadele etmekten zevk alırdı.
حسنٌ، عندما عرفته، كان يُحب أن يتقاتل ضد الأقوياء.

O kudretli heriflerin hepsi onu liderleri seçti. Çünkü ona inanıyorlar.
كل أولئك العتاة الأقوياء اختاروه قائداً لهم لأنهم يؤمنون به

güçlülerin güçsüzlere uyguladığı acımasız bütün baskıları gerçekten destekleyecek misiniz?
هل أنت مستعد فعلاً لتأييد قمع وإستبداد الأقوياء على الضعفاء؟

Güçlülerden alıp, zavallılara vereceğim.
الأخذ من الأقوياء و إعطاء المساكين -أفهمتني ؟

Yetenekli insanlarla yakala-bırak oynamaktan ziyade bir ekip kurarak içine Dünya'nın en kudretlilerini koyup, kahraman mı değiller mi bakıyoruz.
... بدلاً من سياسة إمساك ثم إطلاق السراح للأشخاص الأقوياء دعنا نشكل فريقاً تمسك أفضل من في الأرض وتكتشف إن كانوا أبطالاً