Yengeç Kulübesi'nde karaoke yapan şu sırık kız mı? | Open Subtitles | أهي الفتاة النحيفة التي تغني مع الموسيقى المسجلة في مطعم الأكلات البحرية؟ |
Yengeç Kulübesi'ne döndüğümde, yanlış yaptığımı biliyordum, çünkü midemde, bir evi soymadan önce oluşan hissin aynısı oluşmuştu. | Open Subtitles | عندما وصلت إلى مطعم الأكلات البحرية أيقنت بأن ما أفعله هو الخطأ .. لأنني شعرت بذلك التنمّل في أمعائي و الذي اعتدت أن أشعر به قبل اقتحامي لمنزل |
Hey, yosun çorbası ve deniz yemekler gerçekten çok leziz ve gerçekten çok taze. | Open Subtitles | حساء أعشاب البحر مع الأكلات البحرية لذيذ جداً أنه منعش جداً |
Klasik mimariler, egzotik yemekler, sünnetsiz adamlar. | Open Subtitles | العمارة الكلاسكيّة، الأكلات الشّهية... الرّجال الغير مختونين. |
Umarım Fransız yemeklerini seviyorsunuzdur. - Evet. Annem Fransızdı. | Open Subtitles | أتمنّى بأنّك تحبّ الأكلات الفرنسية نعم أنا احبها, أمّي كانت فرنسية |
Babam, sen Çin yemeklerini seviyorsun diye şu Asya lokantasından bir sürü şey söyledi. | Open Subtitles | أبي طلب العديد من الأكلات من ذلك المطعم الآسيوي لأنكِ تحبين الطعام الصيني |
En azından ona Hint yemekleri yapmasını öğrettim. Gerisi Tanrı'ya kalmış. | Open Subtitles | على الأقل علمتها كل الأكلات الهندية و ما تبقّى أمره إلى الله |
Onu eve davet et dışarıdan güzel bir şeyler sipariş et tencerenin içine at, sonra ben pişirdim de. | Open Subtitles | قمِ بدعوته أطلبي سَفَري بعض الأكلات الفاخرة ،إرميها في وعاء وتصرفي كأنك طهيتيه |
Kenny'i, maçoluk derslerine başlaması için Yengeç Kulübesi'ne getirdim. | Open Subtitles | أخذت (كيني) لمطعم الأكلات البحرية لنبدأ دروس القوة |
Yengeç Kulübesi'nde bayanlar gecesiydi ve bu Randy ile bana, en iyi hareketlerimizi göstermek anlamına geliyordu. | Open Subtitles | كانت ليلة السيدات ..في مطعم الأكلات البحرية, ما يعني أنه أنا و راندي) نقوم ببعض أفضل خدعنا) |
Meksika yemeklerini bilen tek sen varsın. | Open Subtitles | أجل. أنت الوحيد الذي تعرف في الأكلات المكسيكية |
Tek yaptığımız oturup televizyon izlemek ve hangi restoranttan kuponun varsa oranın yemeklerini eve getirtmek. | Open Subtitles | كلُّ ما نفعلهُ هو أننا نشاهد التلفاز، نأكل الأكلات الخفيفة التي اشتريتها بقسيمة مجّانية. |
Kore yemeklerini seviyorum. | Open Subtitles | ياللمسيح! أعشق الأكلات الكوريه. |
Ama ikiniz, önümde, sağlıklı yemekleri yerden yere vururken, bunu yapmak hiç de kolay olmuyor. | Open Subtitles | وليس بالسهل أن أتناول طعام صحي وأنتما الإثنتان أمامي تلتهمان الأكلات اللذيذة |
Yerli yemekleri tatmak için gelmedik buraya. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا للقيام بتذوق الأكلات المحلية |
Onu eve davet et dışarıdan güzel bir şeyler sipariş et tencerenin içine at, sonra ben pişirdim de. | Open Subtitles | قمِ بدعوته أطلبي سَفَري بعض الأكلات الفاخرة |