Bu sistem ki, gelecek nesilleri çevresel verilerin toplanması noktasında ön sıralara yerleştirecek. | TED | هذا نظام ، قد يضع الجيل القادم في الخطوط الأمامية لمجمعي المعلومات البيئية. |
Bu çirkin adam büyük ihtimalle bir uşak, ön kapıya geldi. | Open Subtitles | هذا الرجل القبيح لا بد أن يكون خادماً استدعوه للبوابة الأمامية |
Saklı Şelale'nin ön safları tez zaman içinde sınıra ulaşacak. | Open Subtitles | الخطوط الأمامية من مدينة الشلال سوف تصل قريبا إلى الحدود |
Açlığın ileri safhalarında gördüğüm bazı şeyler hakkında konuşmak istiyorum, özel sektörde elde ettiğim ekonomik ve ticari bilgimi ve deneyimimi kullanırken öğrendiğim bazı şeylerden. | TED | أريد أن أتحدث عن بعض الأمور التي رأيتها على الخطوط الأمامية للمجاعات، بعض الأمور التي تعلمتها بجلب معرفتي التجارية والاقتصادية وخبرتي من القطاع التجاري الخاص. |
- ön tanklara hava ver! - ön tanklara hava verildi. | Open Subtitles | إفرغ المستودعات الأمامية المستودعات الأمامية أفرغت |
Bütün yol boyunca, buzlu şeker çubuğuyla ön dişlerime baskı yapmıştı sanki oraya gidene kadar dişlerimin öne fırlaması geçecekmiş gibi. | Open Subtitles | كانت تجعلني اضغط على أسناني الأمامية طوال الطريق بمصاصة، كما لو كان بإمكاني إصلاح عضتي بطريقة أو بأخرى قبل وصولنا هناك |
Bu gezegenin yeniden doğuşuna önden koltuk ayırttık. | Open Subtitles | حصلنا على مقعد في الصفوف الأمامية على الكوكب الجديد |
Binanın önünde ekiplere ihtiyacımız var.... ve otelin tüm çıkışlarının tutulduğundan emin olun. | Open Subtitles | نحتاج وحدات حول ،الواجهه الأمامية الآن وتأكد أن كُلّ المخارج لهذا الفندق مُغلقة |
Bir geyik vurdum getirdim, sundurmanın önüne şurası gibi ayni. | Open Subtitles | إصطدتُ غزالاً كان واقفاً على التل من نافذتك الأمامية |
Arabayı ön kapıya sürdüm, korumalar da geçmeme izin mi verdi? | Open Subtitles | هل قدتُ تلك السيارة من البوابة الأمامية متجاوزاً بذلك, جميع حراسك؟ |
Onu ön saflardan alırsak sakin bir şekilde devam eder değil mi? | Open Subtitles | حسناً، سنبعده عن الصفوف الأمامية وحينها سيكون بمقدوره الهدوء والإسترخاء، حسناً ؟ |
Neredeyse ön tekerlekler pistin dışına çıkıyordu ama sorun yok. | Open Subtitles | كادت العجلات الأمامية أن ترتفع عن الأرض، لكن ليس تماماً |
Bir gün sabahın 4'ünde arabanın ön camından uçtum, ve umrumda bile olmadı. | Open Subtitles | لقد أصطدمتُ بالزجاجة الأمامية لسيارة في الرابع صباحاً و لم أكترث لهذا الشيء. |
Çoğu hasar pelvisinde, kalçalarının ön, arka ve yukarısında sınırlı. | Open Subtitles | أغلب الضرر محصور بحوضه والأجزاء العلوية الأمامية والخلفية لعظمي الفخذ. |
ön ayaklarında dört parmak var arka ayaklarında ise üç parmak var. | Open Subtitles | لديها أربع اصابع في الأطراف الأمامية و ثلاث أصابع في الأطراف الخلفية |
Şirket içindeki ileri alıntı konusunda, Hindistan versiyonu ile Birleşik Devletler versiyonu arasında fark yoktu. | TED | إذاً داخل الشركة ذاتها لا يوجد فرق في معدلات الاستشهادات الأمامية للفروع الهندية بالمقارنة مع الفروع الأمريكية. |
Genç bir haberci, ileri hatlara nasıl silâh taşıdığını anlatıyordu. | Open Subtitles | أحد المتطوعين من صغار السن يحكى كيف قاتل بسلاحه على الخطوط الأمامية |
İleri manevra iticileri. Etkilenmemiş olmalılar. | Open Subtitles | .أجهزة الدفع الأمامية للمُنَاوَرَة لَكن ليس لديها أيّ طاقة |
- ön kapılara inanmazsın. - Arka kapıları bilirsin. | Open Subtitles | ـ أنت لا تؤمن بالأبواب الأمامية ـ تعرف كلّ شيء عن الأبواب الخلفية |
Bak! Lokomotif hareket ediyor. Bu sefer öne doğru. | Open Subtitles | أنظر العربة الأمامية تتحرك, وهذه المرة الى الأمام |
- Harekete geçmedik. - Siz arkadan girin. Biz önden gireceğiz. | Open Subtitles | حسناً، اذهب من الجهة الخلفية وسنتولى الأمامية |
Bloğun etrafında bir tur daha at. Hâlâ kapının önünde. | Open Subtitles | در حول الحي مجددا إنها لا تزال في الباحة الأمامية |
Karındeşen Jack hikayesinin bile önüne geçti. | Open Subtitles | أكيد القصة أزعجت جاك الخليع في الصفحة الأمامية |
Frontal lobu benimkinden çok daha iyi işliyor. | Open Subtitles | فلقته الأمامية بالمخ تعمل أفضل مني |
iki delik var. öndeki idrarı, arkadaki ise dışkıyı topluyor. | TED | هناك الأمامية والخلفية، والامامية تجمع البول، والخلفية تجمع المواد البرازية. |