| Megan'ın en yakın arkadaşının telefonu, Ryan'ın arabasının ön koltuğunda ne arıyor? | Open Subtitles | الذي هاتف صديقِ الخلوي أفضلِ مايجن العَمَل في المقعدِ الأماميِ لشاحنةِ خليلِها؟ |
| Ve ilk değiştirmen gereken ön kapının kilidi. | Open Subtitles | وأول شيء تَتغيّرُ القفلُ على بابِكَ الأماميِ. |
| Bekâretimi bir kamyonetin ön koltuğunda kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لكن ماذا؟ أنا لا أُريدُ فَقْد بكارتِي في المقعدِ الأماميِ للشاحنةِ. |
| Bu, yangın arka tarafta çıkıp ön tarafa yayılmış demek oluyor. | Open Subtitles | شاهدْ، يَعْني بأنّ أصلَ النارِ كَانَ في المقعد الخلفي وهو سافرَ إلى المقعدِ الأماميِ. |
| Her neyse, gösteri bitince, bunu arabamın ön camında buldum. | Open Subtitles | على أية حال، عندما خرجت من العرض ، وَجدتُ هذا على زجاج سيارتى الأماميِ |
| Sonrasındaysa, sizleri ön kapımı yumruklarken buldum. | Open Subtitles | الشيء القادم أَعْرفُ، أنت رجال يَضْربُ على بابِي الأماميِ. |
| Taksinin ön koltuğunda bir tırnak parçası bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا جزءَ a أظفر في المقعدِ الأماميِ لسيارةِ الأجرة. |
| Aynı şey gibi, ön kapıdan bakınca ev kırmızı... | Open Subtitles | مثلا، تَقِفُ عند البابِ الأماميِ... والبيت أحمرُ. |
| ön koltukta bulduğum şeye bir bak. | Open Subtitles | وارد a نظرة في الذي وَجدتُ مدفوناً في المقعدِ الأماميِ. |
| İşe yaramadı, eve gelip pantolonunu çıkardı ve ön kapı tokmağına astı. | Open Subtitles | هو لَمْ يُشغّلْ، مع ذلك. هو فقط يَرْجعُ للبيت، غشّْ ملابسه الداخلية، ويُعلّقُ ' em على مقبضِ البابِ الأماميِ. |
| Çabucak erişebilmek için ön kapının yanına bir bıçak sakladın. | Open Subtitles | إختفيتَ a سكين قُرْب البابِ الأماميِ حيث أنت يُمْكِنُ أَنْ تَمْسكَه بسرعة. |
| Tamam dediğimde, ön kapıdan çıkıp... | Open Subtitles | عندما أَقُولُ، توجّهْ إلى ذلك البابِ الأماميِ... |
| Beyaz Sarayın ön bahçesinde anma törenine katılmıştım. | Open Subtitles | على العشبِ الأماميِ للبيت الأبيضِ |
| Telefonu ön cebime koymuştum. | Open Subtitles | وَضعتُ الهاتفَ في جيبِي الأماميِ. |
| 'Artık burada eskiden bulunanlardan geriye... ön kapının üzerindeki Tanrımız ve Kurtarıcımız... mozaiğinden başka hiçbir şey kalmadı.' | Open Subtitles | ' الآن هناك لا شيء تَركَ الذي كَانَ عندما هنا... "ماعدا الفسيفساءِ لوردِنا ومنقذِنا... ' فوق البابِ الأماميِ." |