"الأمر بأكمله" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bütün bunlar
        
    • Her şeyi
        
    • her şeyin
        
    • tüm bu
        
    • tüm bunları
        
    • olayı
        
    İfadem elindeki kanıt ve Bütün bunlar kör şansa mı kaldı? Open Subtitles إفادتي، والأدلة بحوذتكِ، وهذا الأمر بأكمله معلق حسبما يأتي الحظ
    Bütün bunlar çok mantıksız görünüyor, Patron. Open Subtitles أتعلم,يا رئيس هذا الأمر بأكمله يبدو متناقض
    Her şeyi mahvettiğini ve hayatlarımızı cehenneme çevirdiğini kabul et artık. Open Subtitles ياصاح, اعترف فحسب بأنك خرّبت الأمر بأكمله وحولت حياتنا لجحيمٍ مشتعلة
    Geceleri konuşmandan başlayarak, Her şeyi çözeceğiz. Open Subtitles فسنحل الأمر بأكمله وسنبدأ بوضع حل لكلام منتصف الليل
    Bazı insanlar her şeyin gösteriş olduğunu bile söylüyor. Open Subtitles حتى أن بعض الناس يقولون أن الأمر بأكمله خدعة
    Laneti durdurduk fakat tüm bu olanlar çok manyakçaydı. Open Subtitles لقداوقفنا الرجل الشرير حتى لو كان هذا الأمر بأكمله جنونا
    tüm bunları sindirebildiğimi söylesem yalan olur. Open Subtitles إن كنت أخبرتكم أنني كنت قادراً .. علي معالجة هذا الأمر بأكمله فهذا كذباً
    Bu olayı herşeyden çok büyüttü ve bir daha da ortaya çıkmadı. Open Subtitles جعلت هذا عمل كبير حول الأمر بأكمله ولم تظهر حتى.
    Bütün bunlar...bir karışıklık oldu. Bunu idare etme şekilleri bir karışıklıktı. Open Subtitles هذا الأمر بأكمله كان فوضى وكيف تعاملوا معه بفوضى
    Bütün bunlar bürokratik bir iletişim eksikliğinden. Düzeltebiliriz. Open Subtitles الأمر بأكمله سوء فهم بيروقراطي بمكننا تدبّر أمره
    Bütün bunlar sadece bürokratik iletişim eksikliğinden kaynaklanıyor. Anlaşmazlıkları çözebiliriz. Open Subtitles الأمر بأكمله سوء فهم بيروقراطي بمكننا تدبّر أمره
    Bütün bunlar hiç mantıklı gelmiyor. Zack iyi bir çocuktur. Open Subtitles الأمر بأكمله منافي للمنطق أن (زاك) فتي طيب
    Sanırım haklısın. Belki de Her şeyi ben hayal ettim. Open Subtitles ربما أنت محق، لربما أنني تخيلت الأمر بأكمله فحسب
    Her şeyi izledim. Markete girdiğinden beri gözüm üstündeydi. Open Subtitles راقبت الأمر بأكمله رأيتها منذ أن دخلت للمتجر
    Beni çocuklara düşman etmeye çalıştı, ben de bu kız için gerildim ve Her şeyi unuttum. Open Subtitles أرادت أن تحرضني ضد الأطفال، حتى أكون غير مستقر حول قدوم هذا الطفل وأنسى الأمر بأكمله.
    her şeyin arkasında HomeSec var. Asıl soru şu neden? Open Subtitles ان الأمن الوطنى وراء الأمر بأكمله
    Bu, her şeyin başlangıcı olabilir. Open Subtitles قد يكون هذا الحدث بادئ الأمر بأكمله
    Bazen bütün bu her şeyin bilirsin sanki başka birine oluşunu izliyormuşum gibi geliyor. Open Subtitles أشعر أحياناً أن هذا الأمر بأكمله كما تعلم، مثل... كما لو أنني أشاهد حدوثه لغيري
    İçeceksin, sarhoş olacaksın ve tüm bu, olanlardan pişman olacaksın. Open Subtitles سوف تشربين و تسكرين و ستندمين على الأمر بأكمله
    Kötü biri olmadığını görüyorum ama tüm bu olanlar, hiç doğru değil. Open Subtitles لا أراكِ إنسانة سيئة وهذا الأمر بأكمله ليس صائباً
    Bana telefonu onun verdiğini ve tüm bunları mümkün kıldığını unutmayalım. Open Subtitles لنذكّر أنفسنا أنه أعطاني الهاتف وجعل الأمر بأكمله ممكنًا
    Sonra tüm bunları tekrar tekrar baştan yaşıyorum. Open Subtitles و الأمر بأكمله سيتكرر مرارا و تكرارا
    Onunla konuşup onu bütün bu olayı bırakmasına ikna etmenın bir yolu var mı? Open Subtitles هل هناك أية طريقة أن تتحدث معه و تقنعه أن يترك الأمر بأكمله ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more