"الأمر سيئ" - Translation from Arabic to Turkish

• kötü

Benim için senden çok daha kötü olacak.
سيكون الأمر سيئ لي أكثر من كونه سيئ لكم.

Zaten bu gece burda kalmamız yeterince kötü.
الأمر سيئ بما فيه الكفاية لإنتظارنا هنا طوال اليوم.

Böyle söylediğinde kulağa gerçekten kötü geliyor.
حسنا، عندما تقولين هذا يبدو كأن الأمر سيئ جداً.

Yoksa sadece evli olmayan erkeklerle yatınca mı kötü oluyor?
أو أن الأمر سيئ فقط إذا مارستي الجنس مع رجال غير متزوجين ؟

Şimdi kötü olduğunu düşünüyorsan, gittikçe daha da kötüleşecek.
تعتقد أن الأمر سيئ الآن ولكنه سيزداد سوءًا

Az önce yaptığımızı yapmak için verdiğimiz 77 dakikalık ara zaten yeterince kötü.
ان اكون غير مخلص لشركتي بهذا الشكل اعني ، بأن الأمر سيئ بما فيه الكفاية لأننا اخذنا 77 دقيقة راحة لنفعل ما فعلناه

Bir gardiyanı öldürmen yeterince kötü.
الأمر سيئ بما يكفي فلقد قتلت حارساً

Ray, bak, o kadar da kötü bir fikir olduğunu düşünmüyorum.
ليس من المفترض أن يكون الأمر سيئ

Yapayalnız olmam yeterince kötü zaten.
إن الأمر سيئ بما فيه الكفاية وأنا وحيد

Ne kadar kötü de olsa, ne kadar yanlış da olsa bu yara seni daha iyi biri yapabilir.
بقدر ما هو هذا الأمر سيئ ...هذا الألم قد يجعلك رجلاً أفضل

Bu çok kötü, Gretchen. Her yeri kanıyor.
الأمر سيئ للغاية يا "غريتشن" انه ينزف بشدة

Bu kadar kötü, ha?
الأمر سيئ لهذه الدرجة؟

Bu o kadar kötü mü?
الأمر سيئ إلى هذا الحد؟

- Neden? - Onun için çok kötü olacak.
سيكون الأمر سيئ عليها

Onun için kötü olur.
سيكون الأمر سيئ عليها

Bak ona durumun kötü olduğunu söyleyeceğim.
أنظر سنخبرها أن الأمر سيئ

Bak, Cece'ye annenin yanında olmanın senin için ne kadar kötü olduğunu anlattım ve o da Carol'un öfkesiyle uğraşmak istemiyor o yüzden ona söylemeyecek.
كم أن الأمر سيئ بمكوثكِ على مقربة من أمكِ وهي أيضاً لا تريد أن تتعامل مع (غضب (كارول لذا لن تخبرها

- Hayır Rachel, durum hâlâ kötü.
لا يزال الأمر سيئ

Ama o kadar da kötü değil.
ولكن ليس كل الأمر سيئ

- Giles, bu kötü, değil mi?
جايلز) , الأمر سيئ أليس كذلك ؟