| "umut, arkamızda korku dışında bir şey bırakmadan ulaşmaya çalıştığımız ufuktur." | Open Subtitles | الأمل هو أفق نتجه إليه يترك لا شيء خلفنا عدا الخوف |
| - Tanrım hayır, asla umutlanmam. umut, baştan surat asmaktır. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا لا آمل أبداً الأمل هو العبس مقدماً |
| umut kurtulmamız gereken bir uyuşturucu mu, yoksa bizi hayatta tutan şey mi? | Open Subtitles | هل الأمل هو مخدّر يقتلنا أم يبقينا على قيد الحياة؟ |
| Şef Vaughn 'un katili bulup kıçını kurtarma umudu var, değil mi? | Open Subtitles | متي؟ الأمل هو أن الرئيس فون يقبض على القاتل، أليس كذلك؟ |
| Sahip olduğum tek şey, yaptıklarımın nedenlerini anlaması umudu. | Open Subtitles | الأمل هو كلّ ما لدي الآن... أمل أن يتفهّم دوافعي حين فعلت ما فعلت. |
| Ne yazık ki umut, hiç vakit ayıramayacağım bir düşkünlük. | Open Subtitles | يؤسفنى أن الأمل هو تفاهه ليس لدىَ وقت لها |
| En karanlık zamanda bile kendine bir umut vermelisin. | Open Subtitles | في أكثر الأوقات ظلاماً ، الأمل هو شيء تعطيه لنفسك |
| umut onu hayatta tutan tek şey. | Open Subtitles | الأمل هو الشيء الوحيد الذي يبقيها متماسكة |
| umut, balo gününde çağrılmamış olmana rağmen seni sabah yataktan kaldıran şeydir. | Open Subtitles | الأمل هو ما يجعلك تقوم من السرير الصباح عندما يأتي يوم الحفلة الراقصة ولم تُسأَل |
| umut, arkamızda korku dışında bir şey bırakmadan ulaşmaya çalıştığımız ufuktur. | Open Subtitles | الأمل هو أُفق نتجه إليه يترك لاشيء خلفنا عدا الخوف |
| "umut Nedir?" Chris ve Meg Griffin. | Open Subtitles | الأمل هو مايجعلك تنهض من السرير في الصباح |
| Göğüslerin küçük, gözlüklerin kalın olabilir ama umut önüne bir ayna tutmaz. | Open Subtitles | لكن الأمل لا يحمل مرآة الأمل هو أفق نتجه إليه |
| Bu umut, herkesin iyiliğin bir gücü olma potansiyeli taşıdığı temel inancını içinde barındırır. | Open Subtitles | ما يتجسّد ضمن الأمل هو الاعتقاد الأساسي، في إمكانية كلّ شخص بأن يكون قوةً للأبد. |
| umut kaderin mesuliyetinden bağımsız olanlar için bir lükstür. | Open Subtitles | الأمل هو ترف الذين لا يشغلون بالًا بالمصير |
| umut, inancın daha zengin ve daha cadaloz kız kardeşidir. | Open Subtitles | الأمل هو شقيقه الإيمان الأكثر ثراء و عهراً |
| umut, yetkili olmanın ve korkunun deforme, keş, bağımlı, ensest, korkunç evladıdır. | Open Subtitles | الأمل هو إبن الخوف و الإستحقاق المشوه و المدمن |
| Sahip olduğum tek şey, yaptıklarımın nedenlerini anlaması umudu. | Open Subtitles | الأمل هو كلّ ما لدي الآن... أمل أن يتفهّم دوافعي حين فعلت ما فعلت. |
| umudu şu anda var olan tek şeyi, Tony. | Open Subtitles | الأمل هو كل ما لديها طونى |