"الأمور الصغيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • küçük şeyler
        
    • ufak şeyleri
        
    • küçük şeyleri
        
    • küçük meseleleri
        
    • ufak şeyler
        
    • ufak şeylere
        
    • küçük şeylerin
        
    • küçük şeylerdir
        
    Her şeyi göz önünde bulundurduğunuzda küçük şeyler sizi asla rahatsız etmez. Open Subtitles وفي الواقع، بوضع الأمور في منظورها الصحيح لن تضايقك الأمور الصغيرة أبداً
    Sorun şu ki bir daire bulmak gibi küçük şeyler bile kimliğin, banka hesabın, geçmişin olmadan bulması zor şeylermiş. Open Subtitles حتى الأمور الصغيرة مثل إيجاد شقة أصبحت تكون صعبة , عندما لاتكون لدية هوية أو حساب بنكي أو سجل لتاريخك
    Bunlar küçük şeyler, ancak bazen insanı en çok kıran bu küçük şeyler oluyor. TED قد تكون تلك أمور صغيرة، لكن أحيانًا تكون الأمور الصغيرة أكثر إيلامًا.
    İnsanları itmesine sebep olan ufak şeyleri de belirtebiliriz. Open Subtitles نعم و يمكننا ان نشير لكل الأمور الصغيرة التي تقوم بها و تنفر الناس
    Alnımda tümör çıakcak korkusundan sonra küçük şeyleri dert etmemeyi öğrendim. Open Subtitles بعد ظهور ندبة الورم الجلدي بجبتهتي, تعلمت أن لا أقلق بشأن الأمور الصغيرة
    Yükünü hafifletmek amacıyla küçük meseleleri bize emanet ediyor. Open Subtitles هو يعهد بعض الأمور الصغيرة لنا وبذلك نكون قد خففنا بعض الحمل
    Fakat fotoğrafının çekilmesini çok sevdi... ve insanlar onun resimlerini çekmeyi ve onun için küçük şeyler yapmayı çok sevdiler. Open Subtitles ولقد أحب الناس إلتقاط الصور لها والقيام ببعض الأمور الصغيرة معها لقد كانت تكره أن يصورها أحد
    Fakat fotoğrafının çekilmesini çok sevdi... ve insanlar onun resimlerini çekmeyi ve onun için küçük şeyler yapmayı çok sevdiler. Open Subtitles ولقد أحب الناس إلتقاط الصور لها والقيام ببعض الأمور الصغيرة معها لقد كانت تكره أن يصورها أحد
    Hep şu küçük şeyler, mesela telefonum tek çizgi çekiyor. Open Subtitles إنه فقط هذه الأمور الصغيرة مثل هاتفي الذي يملك إشارة واحدة هنا
    Evet, küçük şeyler. Open Subtitles أجل, الأمور الصغيرة هل يمكنني أرشح لك كتاباً؟
    küçük şeyler, her gün olan, tüm bunların hepsi. Open Subtitles إنّها الأمور الصغيرة يومًا بعد يوم، ذلك كلّ شيء.
    Dediğim gibi, küçük şeyler. Open Subtitles , مثلما قلت إنها الأمور الصغيرة
    küçük şeyler. Bill Miller'ı duydun mu? Open Subtitles بل عن الأمور الصغيرة , هل سمعت عن (بيل ميلر)؟
    Hadi gidelim. - küçük şeyler için Tanrı'ya şükürler olsun. Open Subtitles -شكراً للربّ على الأمور الصغيرة
    Sadece ufak şeyleri bildiğimin farkına vardım. Open Subtitles أدركت أنني أعلم فقط الأمور الصغيرة
    Luke öldüğüne göre artık küçük şeyleri bir kenara bırakıp birlik olmalıyız. Open Subtitles بموت "لوك" , نحن بحاجة أن نتخطى الأمور الصغيرة و نتعاون.
    Ama küçük meseleleri halletmekteki hünerini hafife alma. Hüner mi? Open Subtitles -لكن، لا تستخفي بمهاراتك مع الأمور الصغيرة
    Bunlar, 51'i eski düzenine döndürmek için odaklanacağımız ufak şeyler. Open Subtitles هذه الأمور الصغيرة التي يمكننا التركيز عليها لنعيد الإطفائية إلى السابق
    Fakat elimiz kötü olduğunda en ufak şeylere bile bozuluruz. Open Subtitles لكن إن كانت معنا بطاقات سيئة تضايقنا الأمور الصغيرة أكثر بكثير
    Önemli gözükmeyen küçük şeylerin yanında çünkü hayat kurtarmak her şeyi gölgede bırakmıştı. Open Subtitles و كذلك كافة الأمور الصغيرة التي لم تبدو مهمة لأن إنقاذ الارواح يفوق أي شيء
    Sanırım Çorba Nazisi haklıydı, önemli olan küçük şeylerdir. Open Subtitles أعتقد رجل الشوربة النازية كان محق ، إنها الأمور الصغيرة التي تهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more