"الأمور في نصابها" - Translation from Arabic to Turkish

    • işleri yoluna
        
    • İşleri düzeltmek
        
    Ama en azından işleri yoluna koymaya çalışıyorsun. Open Subtitles لكن على الأقل أنت تُحاولُ أن تضْع الأمور في نصابها.
    Bazen bazı kurallara karşı gelip işleri yoluna koymak gerekir. Open Subtitles في بعض الأوقات أنت تكسر بعض القواعد لتضع الأمور في نصابها الصحيح
    Belki de geri gidip işleri yoluna koymalısın. Open Subtitles ربما يجب عليك العودة ووضع الأمور في نصابها الصحيح.
    İşleri düzeltmek ve dünyanın aklındaki insan olmak için sadece bir şansın var. Open Subtitles لقد حصلت على فرصة واحدة لوضع الأمور في نصابها لتكوني الشخص الذي يفكر به العالم
    Sadece işleri düzeltmek istiyorum. Hepsi bu. Open Subtitles أريد فقط أن أجعل الأمور في نصابها الصحيح, هذا ما أريده
    Hiç bir şey bir yumruk kadar işleri yoluna koymaz, değil mi? Open Subtitles لا شيء يضع الأمور في نصابها الصحيح تماما مثل لكمة ، أليس كذلك؟
    Şerifin planını bozmalı ve işleri yoluna koymalıyız. Open Subtitles واحباط مخططات المأمور ووضع الأمور في نصابها
    Reis Deleware bu süreyi, işleri yoluna koymak için değerlendirdi. Open Subtitles لذلك، يستخدم رئيس ولاية ديلاوير التي الوقت في محاولة لجعل الأمور في نصابها الصحيح،
    İşleri yoluna koymak için yapman gerekeni yapmalısın. Open Subtitles عليك ان تفعل كل ما عليك فعله لجعل الأمور في نصابها الصحيح
    İşleri yoluna sokması için ona bir şans verdim. Open Subtitles منحتُها فرصة لجعل الأمور في نصابها الصحيح
    Bilmeni istedim ki C.E.O. olmak için bu kadar çok mücadele vermemin sebebi işleri yoluna koymak içindi. Open Subtitles أردتكي أن تعرفي أن السبب الذي جعلني أحارب بقوة لأصبح الرئيس التنفيذي كان لوضع الأمور في نصابها الصحيح
    Ama hiç gidememektense işleri yoluna koyma şansımız varken geri dönmeyi tercih ederim. Open Subtitles ولكنّي أفضل الرحيل الآن بفرصة لأجعل الأمور في نصابها على ألّا استطيع الرحيل أبداً
    Belki de, Yaradan sonunda işleri yoluna koyuyordur. Open Subtitles لعل وسوف أخيرا جعل الأمور في نصابها الصحيح.
    Sana para verip işleri yoluna koymak mı istedi? Open Subtitles لذلك حاولت أن تقدم لك المال، وجعل الأمور في نصابها الصحيح؟
    Onunla işleri yoluna koymalısın. Open Subtitles يجب أن تجعل الأمور في نصابها الصحيح معها
    İşleri yoluna koyana kadar ikiniz benimle kalabilirsiniz. Open Subtitles يمكنكما البقاء معي حتى تصبح الأمور في نصابها الصحيح
    Kader bu akşam bana ikinci bir şans işleri yoluna koyacak bir fırsat sundu. Open Subtitles الليلة، عرض عليّ القدر فُرصة ثانية فرصة لأضع الأمور في نصابها
    İşleri düzeltmek için yeterince kurşun yok. Open Subtitles ليس هناك ما يكفي من الرصاص لجعل الأمور في نصابها الصحيح.
    İşleri düzeltmek için tek yok daha kötüsünü yapmak hayal edilebilecek en kötü şey. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لجعل الأمور في نصابها الصحيح
    Lakin bu kişisel başarısızlığım, işleri düzeltmek için olan azmimi güçlendirdi. Open Subtitles لكن فشلي الشخصي قد قوى من عزيمتي لوضع الأمور في نصابها الصحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more