Eğer işler düşündüğümüz gibi gitmezse, bunu sizler nasıl açıklarsınız? | TED | كيف يمكننا تفسير حينما تسير الأمور كما لم نكن نتوقعها؟ |
Eğer işler yolunda giderse, senin için büyük planlarımız var. | Open Subtitles | وإذا جرت الأمور كما نريد، فلدي مخططات كبيرة من أجلك. |
İşler istediği gibi gitmediğinde gözlerine yerleşen ifadeden tırsıyorum da. | Open Subtitles | تخيفني تلك النظرة بعينيها عندما لا تسير الأمور كما تريد |
Benim için herşey, üç gün önce tanıştığımız zamankiyle aynı. | Open Subtitles | بالنسبة الأمور كما هي منذ التقينا منذ ثلاثة أيام |
Bunun üstesinden geleceğiz. herşey çok güzel olacak, tamam mı? | Open Subtitles | سنتغلب على هذا، ستكون كل الأمور كما يرام، حسناً؟ |
Onları aynı çatıya koyduğumda her şeyin eski haline döneceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه عندما سيكونا تحت سقف واحد سترجع الأمور كما كانت |
Şimdi bu bağlantım olduğu için her şeyin eskisi gibi olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وقد أصبح لدي هذا الشعور، لا أريد أن تعود الأمور كما كانت. |
İşler planlandığı gibi gitmedi ya da en azından konuşulduğu gibi. | Open Subtitles | لم تجري الأمور كما خطط أو على الأقل ليس كما نوقش |
Efendim, işler tam planladığımız gibi gitti. | Open Subtitles | حسنا, سيدي, انقلبت الأمور كما خططنا تماما. |
Yaklaşık her 10 senede bir işler yolunda gider. | Open Subtitles | في كل عشرة سنين او أكثر تسير الأمور كما نُريد |
Orası öyle bir yer ki işler olması gerektiği gibi gitmiyor. | Open Subtitles | المكان حيث لا تسير الأمور كما ينبغي أن تسير |
Ve eğer işler istedikleri gibi gitmezse, yoluna sokmakta çok hızlılar. | Open Subtitles | نفوذهم أكبر منا و يغضبون سريعاً إن لم تسر الأمور كما يرغبون |
Ve eğer işler istedikleri gibi gitmezse, yoluna sokmakta çok hızlılar. | Open Subtitles | و يغضبون سريعاً إن لم تسر الأمور كما يرغبون |
Eğer işler planlananın dışında giderse, onları burada kullanacağım. | Open Subtitles | لو لم تتم الأمور كما هو مخطط لها، ساستعملهم هنا. |
Annenle konuştum. herşey yolunda, tamam mı? | Open Subtitles | تكلمت مع أمك، كل الأمور كما يرام، حسناً؟ |
herşey düzelecek, tamam mı? Sadece havalı ol. | Open Subtitles | ستكون كل الأمور كما يرام، اهدأ وحسب |
Merak etmeyin, herşey yoluna girecek. | Open Subtitles | لا تقلقوا، ستكون الأمور كما يرام. |
her şeyin yerinde kalmasına çalışıyor. Hem sen neden onunla konuşuyorsun ki? | Open Subtitles | لذا فهو يحاول تجميد الأمور كما هي لماذا تتحدثين معه بأي حال؟ |
Ama... her şeyin eskisi gibi olduğunu varsayamayız. | Open Subtitles | لكن لا يمكننا التصرّف و كأن الأمور كما كانت عليه. |
Hayır, sen her şeyin eskisi gibi olacağından korkuyorsun. | Open Subtitles | لا، أنتِ تخافين من أن تكون الأمور كما كانت عليه مسبقًا |