"الأنحاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • etrafta
        
    • buralarda
        
    • etrafı
        
    • yerde
        
    • ortalıkta
        
    • etrafa
        
    etrafta neden daha fazla yarı İsa yarı kedi göremiyoruz anlamıyorum. Open Subtitles أنا لا أعلم لماذا هناك نصف اليسوع ونصف قطة في الأنحاء
    etrafta gezinen yarım düzine dolandırıcımız var gerisi sıradan insanlar ama zarar gelmez. Open Subtitles جيد , كذلك أنا لدي مجموعه من المحتالين ,في الأنحاء , والبقية مدنيين
    Şirketimiz üç hafta daha buralarda olacak ve sizinle sözleşme imzalamak istiyoruz. Open Subtitles شركتنا ستكون في الأنحاء على الأقل لثلاثة أسابيع. و نريد منك الإنضمام.
    Tüm gece uyumadan etrafı dolaştım. Open Subtitles أنا لم أنم طوال الليل لقد تجولت في جميع الأنحاء
    Majesteleri saka yapiyor ama seytan gerçek ve kadin dostlari etrafimizda, her yerde. Open Subtitles جلالته يمزح, لكن الشيطان موجود وأعوانه من جنس النساء بيننا في جميع الأنحاء.
    Gaz odaları çalışamaz duruma geldi gelen trenler günlerce bekletildi ve yüzlerce ceset gömülmeden ortalıkta bırakıldı. Open Subtitles غرف الغاز توقّفت القطارات الواصلة إستمرّت منتظرة لأيام ومئات الأجسام رقدت فى الأنحاء بدون دفن
    Zaman, kitaptan koparılarak etrafa saçılan sayfalara benziyordu. TED الوقت بدا وكأنه صفحات مُزِقت من كتاب وتبعثرت في كل الأنحاء.
    Haydi, buradan çıkmalıyız adamım, etrafta çok fazla polis var. Open Subtitles هيا, علينا مغادرة المكان يارجل, الكثير من الشرطة في الأنحاء.
    Yani etrafta gezip önüne çıkan kadınları avlayacak öyle mi? Open Subtitles اذن يتنقل في الأنحاء و يطلق النار على اي إمرآة؟
    Arabada çocuk ve bombayla etrafta dolanan sarışın bir ev kadınını arıyoruz. Open Subtitles نبحث عن ربّة منزل شقراء تقود في الأنحاء ومعها قنبلة وطفل بسيّارتها
    Şuna bak ya, polisler bu adamların istediği şeyleri yapmasına göz yumuyor abimi öldürüyorlar, dokunulmazlarmış gibi etrafta kol geziyorlar. Open Subtitles يا رجل، اولئك الشرطة يتركون هؤلاء الرجال يفعلون ما يُريدونه، قتل أخي يمشون في الأنحاء وكأنّه لا يُمكن لأحد لمسهم
    Hâlâ etrafta gezdiğinden haberi olsa kötü şeyler olacağı çok açık. Open Subtitles طبعًا سيكون مؤسفًا إن علم أنّك ما زلت تتوارى في الأنحاء
    etrafta bu kadar ağaç varken çok uzağa gitmelerine gerek yoktu. Open Subtitles مع وجود أشجار كثيرة في الأنحاء لم يكن عليهم الذهاب بعيداً.
    Bir altı-patlar buralarda 25 dolardan fazla etmez. Open Subtitles مسدس بستة طلقات لا يساوي أكثر من 25 دولارا في هذه الأنحاء
    Suçlulardan ve hırsızlardan başka kimse yok mu buralarda? Open Subtitles ألا يوجد أحد فى هذه الأنحاء سوى المساجين, والأشقياء ؟
    Bana sorarsan, buralarda fazla vakit geçiriyor. Open Subtitles لقد أمضى الكثير من الوقت هنا يتسكع في الأنحاء
    Size etrafı tanıtayım. Open Subtitles دعيني أريك الأنحاء هناك من هم في المرحلة المبدئية
    Dost canlısı bir gezegene benziyor. Gerçekten. Biraz etrafı kurcalasam sorun olur mu? Open Subtitles يبدو أنه كوكب ودي، حرفيا هل تمانع اذا تجولنا في الأنحاء ؟
    Günde bir kez tur rehberi eşliğinde etrafı geziyorsunuz. Open Subtitles الرحلة مُدّتها يومٌ فحسب، وسيكون لديكم مُرشداً ليُشوّفكم الأنحاء.
    Kuzenlerim her yerde koşuştururlardı. TED فأبناء الخالات يكونون منتشرين في جميع الأنحاء.
    Ateş etme riskini alamazdım. Peşimizdekiler her yerde. Open Subtitles لم أستطع المغامرة ، القوات في جميع الأنحاء
    Sen o şeyle ortalıkta dolaşırken uyuyamıyorum. Open Subtitles وأنا لا أستطيع النوم بسبب نقرك بهذا الشيء في الأنحاء
    Kendi bölgelerini işaretlemek için etrafa işiyorlar. Open Subtitles أنها تتبول في كل الأنحاء.. لكي تحدد منطقتها،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more