"الأولاد إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuklar
        
    • çocukları
        
    • Çocukların
        
    çocuklar dünyaya, buz kaplı ruhlar ve ellerinde baltayla geliyorlar! Open Subtitles يأتي الأولاد إلى العالم و نسماتهم مكسوة بالجليد و في أيديهم فؤوس
    O çocuklar kasabaya dönünce... kelepçeleri tekrar bileklerine takıverirsin. Open Subtitles عندما يرجع أولئك الأولاد إلى البلدة ضع الأصفاد في أيديهم
    Kum Adam, sevgili Kum Adam, daha zamanı gelmedi... tüm çocuklar yataklarına gitmeden önce... akşam selamlarımızı gönderiyoruz. Open Subtitles رجل الثلج، عزيزنا رجل الثلج لم يحن الوقت بعد لك منا تحيات المساء قبل أن يخلد الأولاد إلى النوم
    çocukları sinemaya yolladım, yani sadece sen ve ben varız. Open Subtitles لقد أرسلت الأولاد إلى السينما لذا فقط أنا وأنت هنا
    Ben çocukları okula götürürken bana bir iyilik yap ve biraz büyü. Open Subtitles هل تفعل لي معروفا في حين أخذ الأولاد إلى المدرسة تنمو قليلا
    çocukları okula götürmek zorundayım. - Yemin ederim, insanın tüm enerjisini emiyorlar. Open Subtitles علي أن آخذ الأولاد إلى المدرسة أقسم إنهم يستنزفون كل الحياة منك
    Bir saniye için, Çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. TED أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن.
    Kum Adam, sevgili Kum Adam, daha zamanı gelmedi... tüm çocuklar yataklarına gitmeden önce... akşam selamlarımızı gönderiyoruz. Open Subtitles رجل الثلج، عزيزنا رجل الثلج لم يحن الوقت بعد لك منا تحيات المساء قبل أن يخلد الأولاد إلى النوم
    çocuklar haftaya geldiğinde heyecanları nasıl tavan yapacak. Open Subtitles عندما يصل الأولاد إلى هنا في الأسبوع القادم سيكونوا متحمسين جداً
    Problem şu ki çocuklar reşit olduğunda onları göndermekle mesûlüz ne yazık ki bu da, onların dışarı çıkıp kendileri gibi ileri zekâ geriliği olan çocuklar yetiştirmesine neden oluyor. Open Subtitles المشكلة هى عندما يصل الأولاد إلى سن النضج نضطر قانونياً إلى إطلاق سراحهم ولسوء الحظ هذا يجعلهم أحراراً
    Devam edin çocuklar. Hızlı olun. Open Subtitles هيّا, أيها الأولاد إلى الداخل, بسرعة
    - çocuklar içeri götürelim. Gitme vakti. - Seninle ava gelebilir miyiz? Open Subtitles لندخل الأولاد إلى الداخل، حان وقت الذهاب - أيمكن أن نخرج معكما للصيد؟
    çocuklar başka okullara dağıtılmak zorunda kaldılar. Open Subtitles تم توزيعها الأولاد إلى المدارس الأخرى.
    Şey, çağrı cihazı burada, masanın üzerinde. çocukları hayvanat bahçesine götürdü. Open Subtitles ترك جهازه الطّنان على الطاولة، أخذ الأولاد إلى حديقة الحيوانات
    Karına bununla bir araba al. çocukları üniversitede okut. Open Subtitles ستشترى لزوجتك سيارة و تُدخِل الأولاد إلى الجامعة , أعطنى تلك الحقيبة
    Niçin çocukları eve götürmüyorsun? Sanırım ben ve Stuart biraz konuşmalıyız. Open Subtitles لماذا لا تأخذي الأولاد إلى المنزل أعتقد أن هناك كلام بيني وبين ستيوارت
    çocukları buraya alamazsın! Open Subtitles لا يمكنك أن تدخل الأولاد إلى هنا بهذه البساطة
    çocukları buraya alamazsın! Open Subtitles لا يمكنك أن تدخل الأولاد إلى هنا بهذه البساطة
    En sonunda çocukları oyuna davet etme cesaretini gösterdim ve bu rezilliğe katlanmamız gerekiyor. Open Subtitles أتشجع أخيرا لدعوة الأولاد إلى لعبة ثم يجب أن نعاني من هذا الإذلال الخطير هو مثالي في الحقيقة
    Çocukların eve gelip bizi sarhoş görmelerinden mi korkuyorsun? Open Subtitles أتخشين أن يعود الأولاد إلى البيت ويرونا ثملتَين؟
    Çocukların birsürü ihtiyacı olacak. Open Subtitles يحتاج فيه الأولاد إلى المساعدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more