İşten eve gelirim ve lobi boyunca yürürüm, ve yeterince şanslı olduğum günlerde, bu asansörde 10 saniyeyi seninle geçiririm. | Open Subtitles | أعود للمنزل من العمل وأمشي خلال هذا اللوبي وفي الأيام التي أكون فيها محظوظاً أقضي ثواني في هذا المصعد معك |
İşten eve gelirim ve lobi boyunca yürürüm, ve yeterince şanslı olduğum günlerde, bu asansörde 10 saniyeyi seninle geçiririm. | Open Subtitles | أعود للمنزل من العمل وأمشي خلال هذا اللوبي وفي الأيام التي أكون فيها محظوظاً أقضي ثواني في هذا المصعد معك |
Takip eden günlerde Azad, Bhagat Singh ve diğerleri kayıplara karıştı. | Open Subtitles | وفي الأيام التي بعدها، آزاد ، بهاجات سينغ والآخرون اختفوا تماماً |
Sessiz kalma ve verilen tedaviyi kabul etme günleri geride kaldı. | TED | الأيام التي كنت صامت بها وتأخذ أي علاج يمكن أن تنتهي. |
"Ailemle, eski evin verandasında oturup"... şarkı söyleyip dans ettiğimiz günleri "hatırladım". | Open Subtitles | تذكرت الأيام التي كنت أرقص وأغني مع عائلتي عند شرفة المنزل القديم |
Size söyleyebileceğim şey, sürekli şu soruyu sorarak geçirdiğim günlerin neticesi: Neden, neden, neden ben? | TED | كل ما يمكنني أخباركم به هو ما حدث بعد ذلك، عن الأيام التي قضيتها متسائلة باستمرار: لما، لما، لما، أنا؟ |
Burada çalıştığım günlerin ne kadar geçmişte kaldığını düşünmem bile yaşlandığımı gösteriyor. | Open Subtitles | أصير معمراً فقط عن طريق التفكير في مدى الأيام التي ولّت عندما كنت أعمل هنا |
Film yaptığımız ve birbirimize ortak diye seslendiğimiz günler geride kaldı. | Open Subtitles | الأيام التي كنا نقوم بها بالأفلام و نسمي بعضنا شركاء إنتهت |
Ayrıca otelde cinayetlerin olduğu günlerdeki kamera kayıtlarına baktık ve bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | نظرت كذلك الى كاميرات المراقبة لفندق شارع هدسون في الأيام التي حصلت فيها الجرائم ولم اجد شيئا |
- Burada kaç gün kalacağız demiştin? - Biliyorsun ya. | Open Subtitles | كم عدد الأيام التي قلت أننا سنمكثها هنا؟ |
Depresyonun zıttı mutluluk değildir, fakat canlılıktır, ve bu günlerde, yaşamım canlı, hatta üzgün olduğum günlerde bile. | TED | إن ضد الاكتئاب ليس السعادة، بل الحيوية، و في هذه الأيام، إن حياتي حيوية، حتى في الأيام التي أكون حزين بها. |
Savaştan sonraki en kötü günlerde bile, çocuğun yeterli yiyeceği olduğundan emin olmaya çalıştılar. | Open Subtitles | حتى خلال أسوء و أشد الأيام التي تلت الحرب فقد كانوا حريصين على أن يحظى بما يكفيه من الطعام |
...Her neyse, duruşmadan önceki günlerde düşündüklerim bunlardı. | Open Subtitles | بأي حال، ذلك ما كان يشغل بالي في الأيام التي سبقت المحاكمة. |
Ama Simon'ın cenazesinden sonraki günlerde birkaç meslektaşınız davranışlarınızın değiştiğini fark etti... açık depresyon belirtileri, kafa karışıklığı. | Open Subtitles | لكن في الأيام التي تلت جنازة سايمون عدد من زملائك لاحظوا تغيرا في سلوكك إشارات واضحة للاكتئاب |
Bugün, hayat kurtarmaya çalıştığın tüm diğer günlerde kaybettiğini hissettirdi. | Open Subtitles | هذا اليوم يجعل بقية الأيام التي تقاتلين من أجل انقاذ حياة و تخسرين |
Düşündüğümde, benim için tamamen ters giden günleri hatırlıyorum. | TED | لذا، أُفكرُ في الأيام التي ضاعت مني خطأ بشكل مروِّع. |
Birbiri ardına gelen günleri sayan... bir askermişim gibi, sıkıcı, anlamsız. | Open Subtitles | مثل الجندي الجيد الذي يعد الأيام التي تتبع بعضها البعض، أيام مملة لا معنى لها. |
o günlerin tadını çıkarmayı seveceğim günler olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لاأعتقد آخر هذه الأيام التي أفضل أن أتمتع بها |
Herkesin bana sırtını döndüğü günlerin bittiğini sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت حقاً أن الأيام التي يدير فيها الجميع ظهورهم لي قد ولّت |
BM mavi bayrağının ya da Kızıl Haç'ın bizi koruduğu günler geride kaldı. | TED | لقد مضت الأيام التي كانت فيها راية الأمم المتحدة الزرقاء أو علامة الصليب الأحمر يمكن أن تحمينا بصورة تلقائية |
Tıpkı 11 Eylül sonrası günlerdeki gibi, uluslararası güvenliği düşünmemenin bedelini ödeyemeyiz. | TED | تشبه إلى حدٍ كبير الأيام التي تلت 9/11، ببساطة نحن لا نستطيع تحمل عدم التفكير بالأمن الدولي. |
Koca kıçını yıkamak için kaç gün harcaman gerektiğini mi sayıyosun? | Open Subtitles | هل تعدين الأيام التي يتطلبها الأمر لغسل مؤخرتك الكبيرة؟ |