"الإستسلام" - Translation from Arabic to Turkish

    • pes
        
    • vazgeçmek
        
    • Teslim olmak
        
    • bırakmak
        
    • teslimiyet
        
    • teslim olmayı
        
    • eğmek
        
    • boyun
        
    • vazgeçemeyiz
        
    • vazgeçmektir
        
    Her neyse, ceplerini bir güzel boşalttım, ama pes etmedi. Open Subtitles بأية حال , لقد ربحت جميع نقوده لكنه رفض الإستسلام
    pes etmemek sizin elinizde millet. Open Subtitles أنتم من سيتحلى بالجرأة الكافية لرفض الإستسلام
    Öyle hemen pes edemezsin. Ben pes eden tiplerdenim, ama henüz pes etmek niyetinde değilim. Open Subtitles لا يمكنك الإستسلام بسهولة أنا إستسلامية بطبعي لكنني لم أستسلم بعد
    Sebepsiz geç kalmak vazgeçmek demektir. Open Subtitles أن يكون متأخرا بدون عقلانية مساوي إلى الإستسلام.
    Belki de Teslim olmak ister ya da bizimle savaşmaya karar verebilir. Open Subtitles عندما يرون ما نفعله ربما يفضلون الإستسلام أو على الأقل يخرجون لنا
    pes etmemekle ilgili söylediğin her şey yalanmış. Kendin bile inanmamışsın. Open Subtitles كل ما قلته لي حول عدم الإستسلام كانت أكاذيب إنك لا تقتنع بهذا الكلام.
    pes edemeyiz. Open Subtitles هي أيضا قريبا، السّيدة سكولي. نحن لا نستطيع الإستسلام.
    Ve eski bir kuzgunlar ponpon kız kaptanı olarak sana bu kızları pes ettirecek kadar sıkmamanı öneririm. Open Subtitles والآن , من قائده مشجعات سابقة لفريق رايفم لقائده أخرى , أعتقد بأنك أخذت هؤلاء الفتيات بعيداً جداً عن الإستسلام.
    Ama pes edemezsin. Burada saklanamazsın evlat. Open Subtitles ولكنك لا تستطيع الإستسلام لا يمكنك الإختباء هنا يا بنى
    pes edemezsin. pes edemezsin. Open Subtitles .أنت لا تستطيع الإستسلام .أنت لا تستطيع الإستسلام
    Bu şehirdeki suçlular birçok kötülükten sorumlu olabilirler ama bunlar arasında pes etmek yok. Open Subtitles كلا، مجرموا هذه المدينة قد يكونون مذنبين بأشياء عدّة، لكنّ الإستسلام ليس منها.
    Nasıl hissettiğini biliyorum evlat ama hemen pes edemezsin. Open Subtitles أنا أعلم كيف تشعر , يا بني لكن لا يمكنك الإستسلام
    Tudu, mızraklı olan, asla pes etmeyecek. Open Subtitles تودو ، ذلك الرجل بالسهم لا يعرف الإستسلام
    Ninja olarak daha çok deneyimsiz ama benim asla pes etmeme ninja felsefemi benimsemiş tek kişi. Open Subtitles مايزال أمامه طرق طويلة كنينجا لكنه الرجل الوحيد الذي ورث طريقتي في النينجا وهي عدم الإستسلام أبداً
    Hem pes ederek hiçbir şey elde edemezsin. Open Subtitles المعارك لا تُربح عن طريق الإستسلام قبل كل شيئ
    O harika evi bulduğumuzda vazgeçmek üzereydik. Open Subtitles كنا على وشك الإستسلام ، عندها وجدنا منزل كان مثالي
    Sizi buraya getirdim, çünkü sizin vazgeçmek istemeyen muhalif düşüncesini söylemekten çekinmeyen insanlarla tanışmanızı istiyorum. Open Subtitles لقد احضرتكم هنا لأننى أريده رؤية الأشخاص الذين يرفضون الإستسلام الأشخاص الذين عِنْدَهُمْ الشجاعةُ .لتَصويت معارضتِهم
    Barış sözünü kullanıyorlar ama tek istedikleri Teslim olmak. Open Subtitles يذكرون كلمة السلام ولكن كل ما يريدوه هو الإستسلام
    Seni bu şekilde bırakmak istemem ama artık böyle şeylere bulaşmak istemiyorum. Open Subtitles اكره ان اخيب املك , يا صديقي لا اريد الإستسلام للإغراءات
    teslimiyet bir mum almak için tek yoldu. TED كان الإستسلام هو الأسلوب الوحيد للحصول على شمعة أخرى.
    Bir polise teslim olmayı düşündürecek kadar umutsuzluğa yeter. Open Subtitles كفى لليأس الذي يجعل شرطيّا يفكّر في الإستسلام
    Ve şimdi, tek suçu kaçınılmaza boyun eğmek olan bu adamdan intikamını alma şansını elde etti. Open Subtitles والآن لديها فرصة لإنتزاع إنتقامها على الرجل الذى كانت جريمته الوحيدة هي الإستسلام للأمر الواقع
    Öyle parlayıp gittiğim için çok üzgünüm ama bu kadar kolay vazgeçemeyiz. Open Subtitles آنا آسفة لخروجي بقوة سابقاً، لكن لا يمكننا فقط الإستسلام بتلك السهولة.
    Hayır, başarısızlık vazgeçmektir. Open Subtitles كلاّ، الفشل هو الإستسلام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more