"الإستمتاع" - Translation from Arabic to Turkish

    • tadını
        
    • keyfini
        
    • zevk
        
    • eğlenmeye
        
    • eğlenmek
        
    • Eğlence
        
    • Eğlenmeyi
        
    • parti
        
    • zevkini
        
    • keyif
        
    • çıkarmak
        
    • geçirmeye
        
    • Eğlenmene
        
    Şu an çok özlediğim bu basit anların tadını çıkarsaydım keşke. Open Subtitles كان يجب عليّ الإستمتاع بكل لحظة أفتقدها للغاية في الوقت الحالي
    Eğer burası hoşunuza gittiyse tadını çıkarmaya bakın. Open Subtitles إن أعجبكما المكان، حاولا الإستمتاع قدر الأمكان
    Sonunda, keyfini süremesem bile bir şeyi sıçıp batırdığını kabul ettin. Open Subtitles اخيراً, اعترفت انك افسدت شيء ما عندما لا استطيع الإستمتاع بذلك.
    Sik, göt, meme, göt deliğinden zevk almak demek değildir. Open Subtitles إنها ليست قضيب و مؤخرة و أثداء و الإستمتاع بالمؤخرة
    Sayın başkan parti yapmamıza izin verdi dolayısı ile eğlenmeye hakkımız var. Open Subtitles لدينا موافقة الرئيس على هذه الحفلة لذا لنا الحق في الإستمتاع بها
    Sizlerle eğlenmek garantiyken, neden korkunç bir akşam geçirme riskini alıyorum ki ben? Open Subtitles لماذا أخاطر بقضاء أمسية سيئة، في حين أني أضمن الإستمتاع برفقتكن؟
    Hadi dostum. Bekar hayatın tadını çıkartmayı öğrenmelisin. Open Subtitles يا صاح عليك أن تتعلم الإنطلاق و الإستمتاع بحياة العزوبية
    Bütün hanımları selamlamak yemeğin tadını çıkarmama engel oldu. Open Subtitles تحية كل السيدات حرمتني الإستمتاع بالطعام
    Tatlım, yine de 4 Temmuz'un tadını çıkarabiliriz. Open Subtitles إسمعي ياعزيزتي لازلنا نستطيع الإستمتاع بالرابع من يول
    - O kadarda kötü değil. - Hâlâ manzaranın tadını çıkartabilirsin. Open Subtitles هذا ليس سيئاً جدا لا يزال بإمكانك الإستمتاع بالمنظر
    Hayır. Çok naziksin, ama siz tatilinizin tadını çıkarın. Open Subtitles هذاً فضلٌ منك اتمنى لك الإستمتاع بأجازتك
    Ama öyle diye müziğin keyfini çıkarmayalım mı?" Open Subtitles و لكن هذا ليس بالسبب الذى يمنعنا من الإستمتاع بالموسيقى
    Bu yüzden gel ana kurallarımızı belirleyelim ve başka bir ortaklığın keyfini sürdürmeye devam edebilelim, olur mu? Open Subtitles لذا دعنا نضع قواعدنا الأساسية، ويُمكننا الإستمتاع برفقة أخرى، صحيح؟
    Eğer ölürsen veya delirirsen ABD Başsavcısı olmanın keyfini nasıl çıkaracağım? Open Subtitles إذا متّ أو جننت، فكيف سأستطيع الإستمتاع بكوني المدعية العامة للولايات المتحدة الأمريكية؟
    Sik, göt, meme, göt deliğinden zevk almak demek değildir. Open Subtitles إنها ليست قضيب و مؤخرة و أثداء و الإستمتاع بالمؤخرة
    Ben de senin gibi bu durumdan zevk almaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول فقط الوصول إلى نفس حالة الإستمتاع التي أنت فيها.
    - Anne, sadece eğlenmeye çalışıyordum. Open Subtitles أماه، رجاء كنت أحاول فقط الإستمتاع بوقتى
    İnsanlar eğlenmek istiyor. Vatandaşlık bilgisi dersi istemiyor. Open Subtitles الناس يريدون الإستمتاع بوقتهم لا يريدون دروس في الوطنية
    Eğer izinsiz girdiğimiz için tutuklanırsak, Eğlence biter. Open Subtitles إذا قبض علينا لإقتحامنا المكان سنتوقف عن الإستمتاع
    Eğlenmeyi öğrettiler. Böylece partilere gittiler. Open Subtitles لقد كانوا يتعلّمون كيفيّة الإستمتاع بالحياة, لذلك هم يذهبون إلى الحفلات
    Bu sayede dövüşme zevkini bir kez daha tadabileceğim. Open Subtitles يمكنني الإستمتاع بالقتال مرة أخرى .بفضل هذا
    Bunu yapmak için üç milyar dolarlık Hadron çarpıştırıcısına ihtiyacınız yok. Her çocuk için bu elinizin altında ve her çocuk bundan keyif alabilir. TED ولا تحتاج إلى مصادم هيدروني بثلاثة ملايير دولار للقيام بهذا. هذا موجود لكل طفل، وكل طفل يمكنه الإستمتاع بهذا.
    Ben hayatımın yarısını evli geçirdim. Altı aydır bekarım. Özgürlüğün tadını çıkarmak istiyorum. Open Subtitles أنا كنت متزوجة لأكثر من نصف حياتي و أنا مطلقة منذ ستة أشهر , و انا أريد الإستمتاع بحريتي من الزواج
    Hey, biz iyi zaman geçirmeye çalışıyoruz, narsist. Bizi neden rahatsız ediyorsun? Open Subtitles نحاول الإستمتاع بوقتنا ايها الشرطي ، لماذا تريد التخريب علينا؟
    - Eğlenmene bak, tamam mı? Open Subtitles -حاولي الإستمتاع بهذا، حسناً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more