"الإشارات" - Translation from Arabic to Turkish

    • sinyalleri
        
    • sinyal
        
    • işaretleri
        
    • sinyaller
        
    • işaret
        
    • işaretler
        
    • sinyali
        
    • sinyallerini
        
    • işaretlerin
        
    • ışıklar
        
    • Sinyallerin
        
    • işareti
        
    • ışıkları
        
    • belirtiler
        
    • işaretlere
        
    sinyalleri fiziksel hatlar üzerinden zorlayabilirsiniz ama ağlar yanıt vermiyor. Open Subtitles يمكن إرسال الإشارات بالأنابيب المادّية، لكن عُقَد الشبكة لا تستجيب.
    Kablolar antenlerden sinyal alıyorlar ve merkezi işlem ünitelerine gönderiyorlar. TED تأخذ الكيبلات الإشارات من المستقبلات وترسلها إلى وحدة المعالجة المركزية.
    Uzun zaman bana yakın davrandı ben de işaretleri karıştırdım. Open Subtitles إسمع، كانت لطيفة معي لوقت طويل، لذا إختلطت عليّ الإشارات.
    Dünyaya sinyaller yansıtması için ayın her tarafına aynalar koyduk. Open Subtitles وضعنا مرايات في جميع أنحاء القمر لترتد الإشارات إلى الأرض
    Bu işaret bulunmadan önce, insanlar öylece birbirlerine doğru koşuyorlardı. Open Subtitles قبل أن يكون لديهم الإشارات كان الناس يتصادمون ببعضهم البعض
    Bazı kanıtlar, biraz daha olumlu işaretler olmadan, bu riski almayı tavsiye edemem. Open Subtitles بدون بعض الأدلة لبعض الإشارات الإيجابية لا يمكنني أن أوصيّ باللجوء إلى مخاطرة
    Günümüz teknolojisi bizi ele veren sinyalleri görmeyi gerçekten çok kolaylaştırmaya başladı. TED والتقنية التي نمتلكها اليوم تجعل من هذا الأمر سهلا جدا أن نرى الإشارات ونفهم العلامات التي تكشف أمرنا.
    Peki insanlara dair kablosuz sinyalleri kullanarak TED إذًا ماذا يمكننا أيضاً أن نستشعر عن الناس باستخدام الإشارات اللاسلكية؟
    Ancak gerçek şu ki, çalışıyor; beyin sinyalleri kullanmanın bir yolunu buluyor. TED ولكن الواقع أثبت أنها نجحت، فالعقل يجيد استخدام هذه الإشارات
    Yani çok fazla arka uç sinyal işleme var, ama birden çoğa değil, çoktan çoğa. TED هناك العديد من عمليات معالجة الإشارات العكسية، ليس لواحد نحو الكثير بل للكثير نحو الكثير.
    Bağışıklık tepkimizi değiştirerek yeni doku oluşturmamız için bize sinyal verecek materyaller yaratmaya çalışıyorum. TED أنا أعمل على إنتاج مواد تعطينا الإشارات لبناء أنسجة جديدة عن طريق تغيير الاستجابة المناعية.
    Bana daha önce görmediğim bir şeyi gösterdiğini sanma çünkü cinayetlerinin her tarafında intikam arayan bir adamın işaretleri var. Open Subtitles لا تظن أنكِ تظهر إليّ شئ لم أره من قبل لأن سلسلتك لسفك الدماء لديها كل الإشارات لرجل يسعي للعقاب
    Bilirsin bu dünyasal sosyal işaretleri kavramada iyi değilim, ama Eve ile çıkıyorsam sen neden kızasın ki ? Open Subtitles أنت تعرف، أنا لست سوبر الورك على الإشارات الاجتماعية الدنيوية، ولكن لماذا هل سيكون جنون إذا كنت تعود حواء؟
    sinyaller arttıkça, onları yakalayabiliyor ve her birinin yerini tespit edebiliyorduk. Open Subtitles بمجرد إرسال هذه الإشارات يمكننا تحديدهم ومعرفة مكان كل واحد بالتفصيل
    Sorun şu ki; bu sinyaller istediğiniz gibi güzel değiller. TED المشكلة هي أنّ هذه الإشارات ليست بتلك الإشارات الجميلة التي تريدها.
    Sonra bu aktörler ve aktrisler aslında repliklerini yerden alır. Bu yüzden bu tür işaret sistemleri ortaya çıktı ve anlam kazanmaya başladı. TED وعندها وجدت الممثلين والممثلات يقرأون جمل أدوارهم من الأرض وعندها تبين أن هذا النوع من الإشارات بدأ يصبح ذو مغزى
    Ne şekilde bir işaret gönderdiğimizin farkında olmalıyız. TED لذا، علينا أن نكون على وعي بنوع الإشارات التي سنبعثها.
    Bu işaretler öylesine güçlü ki birinin sansürlendiğini önceden bilmenize gerek yok. TED الآن هذه الإشارات هي في الواقع قوية للغاية لدرجة أنه لا تحتاج إلى معرفة أن أحدهم كان تحت الرقابة.
    - Göndermiyordu. sinyali takip edebilirdik. Belki bir ipucu bulurduk. Open Subtitles كان بمقدورنا أن تعقب الإشارات و ربما إيجاد خيط ما
    Savunma radarları, radar sinyali yayıp konumlarını belli etmemek için TV sinyallerini ve radyo sinyallerini sürekli kullanıyorlar. TED وتستعمل رادارات الدفاع الإشارات التلفزية والإذاعية في كل وقت، بحيث لا يكون عليها نقل إشارة الرادار والكشف عن موقعها.
    İşaretlerin gerçek hayattaki cisimleri temsil edebileceğini söylüyor. Open Subtitles الأستاذ يعني أن الإشارات قد تمثل اشياء موجودة في العالم الحقيقي
    Daha açık söyleyecek olursak, bütün ışıklar yeşil yanacak şekilde ayarlanacak. Open Subtitles إقصد بالإخلاء أن تكون المفاتيح موضوعة بالشكل الصحيح وجميع الإشارات خضراء
    Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da Sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. TED التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ.
    Hala elimde değil fakat duygularımı aktardım çünkü oradaydım ve işareti gördüm Open Subtitles لا يسعني إلا التعاطف لأنني كنت هناك، ورأيت الإشارات.
    Yeşil ışıkları söndürmeye çalışıyorlar, ama... Open Subtitles سيتوجب عليك تجاوز كل الإشارات الخضراء ، لكن
    Hayati belirtiler dengeli. Bugünkü CT'ye göre tekrar kanama yok. Open Subtitles الإشارات الحيوية مستقرة وتظهر النتائج عدم وجود نزيف
    İşlerinizin başına dönün bu tür saçmalıklara ve sahte işaretlere boş verin. Open Subtitles اذهبوا إلى مهجعكم جميعاً ودعكم من هذا الهراء وهذه الإشارات الزائفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more