"الإمساك به" - Translation from Arabic to Turkish

• onu yakalamak
• yakalamayı
• yakalandı
• yakalanmak
• Onu yakalamaya
• yakalamam
• yakalamamız
• yakalanmadı
• yakalayabiliriz

Bundan sonra onu yakalamak daha kolay olacak.
سَيصْبَحُ من السهل الإمساك به من الآنَ فَصَاعِدَاً

Sehirden uzaklasmis olmali onu yakalamak çok zor olacak.
من الصعب الإمساك به إذا هربَ من المدينة.

Öldürüldüğünü adalete bildirmek sadece katili yakalamayı zorlaştırır. Ben kendim adaleti sağlayacağım.
تنبيه القاتل سوف يصعب من الإمساك به سأحصل على العدالة

Bu sabah şehir duvarlarının dışından içeri girmeye çalışırken yakalandı.
تم الإمساك به خارج أسوار المدينة هذه الصباح محاولاً العثور على طريقة للدخول

Hazırlıksız yakalanmak ve rezil olmak istemeyiz.
لا أحد يُريد أن يتم الإمساك به وهو خالع السروال الداخلي

Hâkim Onu yakalamaya çalıştıktan sonra kasap buna tuzak kurmuş muhtemelen.
والجزار أوقعه في فخ ربما بعد أن حاولت القاضية الإمساك به

Bu şekilde olmak zorunda. Adamı iş üstündeyken yakalamam lazım.
يجب القيام بذلك هكذا، عليّ الإمساك به بالجرم المشهود

Pekala, bu eleman birilerini daha öldürmeden önce onu yakalamamız gerekiyor.
حسناَ علينا الإمساك به قبل قتله لأحد لو عاد للعمل

Bu şeyi 12 kere patlattı ve hiç yakalanmadı.
قام بإجراء هذا الشئ 12 مرة و لم يتم الإمساك به أبداً دعنا نجهل رقم الحظ 13

Onu yakalayabiliriz ama basının şüphelinin değil bizim amaçlarımıza hizmet etmesini sağlaman gerek.
يمكننا الإمساك به لكنني أريدكِ أن تهتمي بالصحافة وتحرصي على تركيزها على أهدافنا وليس أهداف المجرم

Ben de en az senin kadar onu yakalamak istiyorum.
أريد الإمساك به تماما كما تريد أنت

Tekrar birini öldürmeden onu yakalamak istiyorum.
أريد الإمساك به قبل أن يقتل ثانيةً

onu yakalamak yılanın başını ezmek gibi olurdu.
الإمساك به .كان كقطع رأس الأفعى

Planımız onu yakalamak değil. Kendrick, CIA'i oraya getirmeyecek. Bölüm ajanları gelecek.
الإمساك به ليست الخطة (كيندريك) لن يحضر المخابرات للمنتزة، (الشعبة) ستكون هناك

Ne kadar çabuk tepki verdiğine bakılırsa tüm hızımla bile onu yakalamak çok ama çok güç olur.
"وفقًا لسرعته الخارقة، فسيصعب الإمساك به حتّى بسرعتي الكاملة"

Yapmam gereken tek şey onu yakalamak.
كل ما عليّ فعله هو الإمساك به.

Gece yakalamayı isterdim ama bunu yapabilirim.
لفضّلتُ الإمساك به ليلاً ولكن بوسعي إنجاح ذلك

Bir şekilde onu yakalamayı başarırlarsa o zaman da hapishanede zombi sorunu olur.
ولا يمكننا تحذيرهم وإذا نجحوا في الإمساك به ستكون لدينا مشكلة وجود زومبي في السجن

yakalandı olamaz vahşi bir hayvan yoktur.
ما من حيوان في البرية لا يمكن الإمساك به

Hazırlıksız yakalanmak ve rezil olmak istemeyiz.
أنتما لا أحد يُريد أن يتم الإمساك به وهو خالع السروال الداخلي

Onu yakalamaya en fazla yaklaşan kişiyim.
أنا أكثر شخص شارف على الإمساك به

- Onu yakalamam için bana yardım etmelisin.
يجب أن تساعديني على الإمساك به

Kayıt yeterli değil. Eyleminde onu yakalamamız gerekir.
التسجيل ليس كافياً علينا الإمساك به متلبساً

Eğer beni çocukken kaçırma fikri Amcandan çıktıysa nasıl oldu da yakalanmadı?
إذا كان عمي قد خطط لخطفي عندما كنت صغيرة, لم لم يتم الإمساك به ؟

Işık, molekül titreme hızını yavaşlatır ve onu yakalayabiliriz.
سيعمل الضوء على تقليل الإهتزاز الجزيئي حتى نتمكن من الإمساك به