"الإنجليزيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • İngilizce
        
    • İngiliz
        
    • dilimizi
        
    • dilde
        
    • ingles
        
    Bizden daha iyi İngilizce konuşmayı öğrenmiş ve bağımsız çevirmenlik işine girmiş. Open Subtitles وتعلّمت التحدّث باللغة الإنجليزيّة أفضل منّا، وكانت تكسب لقمة عيشها كمُترجمة مُستقلّة.
    Diğer yandan, genç erkek kardeşi, eşgüdümsel bir çift dil bilen olabilir, iki kavram setiyle çalışarak, evde ve arkadaşlarıyla İspanyolca konuşmaya devam ederken, okulda İngilizce öğrenebilir. TED أخوها المراهق، من جهةٍ أُخرى، قد يكون ثنائيّ لغة منظّم، يعمل بمجموعتين من المفاهيم، تعلّم الإنجليزيّة في المدرسة، بينما يستمر في التحدُّث الإسبانيّة في المنزل ومع الأصدقاء
    O İngilizce konuşuyordu, diğer adam da Arapça. Ne oldu? Open Subtitles هو كان يتحدّث الإنجليزيّة وهم يتحدّثون العربيّة, تعلم.
    İngiliz alfabesinde 26 harf varken genetik alfabede sadece dört tane var. TED تتوفر الأبجديّة الإنجليزيّة على 26 حرفاً، بينما تتوفر الأبجدية الوراثية على 4 أحرف.
    Yani onu her kim katlettiyse dilimizi de katletmiş. Open Subtitles إنّي أقول فحسب أنّ مَن قتلها، قتل أيضاً اللغة الإنجليزيّة.
    İngilizce biliyor musun? Open Subtitles تتحدّث الإنجليزيّة ؟ تتحدّث الإنجليزيّة ؟
    DVD oynatıcım olmadığı için İngilizce ödevimi eski usül yapmak zorundaydım. Open Subtitles "كنتُ سأضطرّ لإنجاز واجب الإنجليزيّة بالطريقة التقليديّة دون مشغّلي للأقراص الرقميّة"
    İngilizce okuma ödevi. Open Subtitles إنّها مجرّد مهمّة قراءة لمادة الإنجليزيّة
    Filmi İngilizce çekseydik iki kat seyirci çeker iki kat para kazanırdık. Open Subtitles لو صوّرنا الشريط باللغة الإنجليزيّة لحصلنا على ضعف الميزانيّة وضعف الجمهور
    Erkek arkadaşı buna tanık olmuş ama İngilizce bilmiyor. Open Subtitles وشهد خليلها العمليّة ولكنّه لا يتحدّث الإنجليزيّة
    İngilizce konuşuyorsun! Nereden öğrendin? Open Subtitles أنتِ تتحدّثين الإنجليزيّة أين تعلمتِ التحدّث بالإنجليزيّة؟
    Geri kalanı sivrisinekler, nem ve İngilizce bilmeyen insanlar. Open Subtitles أمّا الباقي فبعوض ورطوبة وأناس لا يتحدّثون الإنجليزيّة
    İngilizce senin ikinci dilin olduğu içindir. Open Subtitles ذلك لأن لغتك الإنجليزيّة تأتي في المَرتبةُ الثانية.
    İşimi çoğunluğu İngilizce oluyor. Open Subtitles الكثير من أعمالي تتمّ باللغة الإنجليزيّة.
    Hiçbir zaman İngilizce öğrenmeyeceksin değil mi? Open Subtitles لن تتعلّمي الإنجليزيّة يوماً، أليس كذلك؟
    Hiçbir zaman İngilizce öğrenmeyeceksin değil mi? Open Subtitles لن تتعلّمي الإنجليزيّة يوماً، أليس كذلك؟
    Sonra İngilizce'ye geçiyorlar ve kahve sipariş ediyorlar. Open Subtitles ويُحوّلان للغة الإنجليزيّة في كلّ مرّة يطلبان قهوة.
    İngiliz alfabesinde dört harf olsa nasıl olurdu bir hayal edin. TED تخيّل لو أن الأبجديّة الإنجليزيّة تتألف من 4 أحرف فقط.
    Buradaki kurtlar yeni bir çevreye, tıpkı İngiliz kasabalarındaki şehir tilkilerinin yapmış olduğu gibi son derece uyum sağlamaktalar. Open Subtitles تتكيّف الذئاب هنا على البيئة الجديدة كما فعلت ذئاب الحضر في البلدات الإنجليزيّة.
    Delikanlı, ben geleneksel bir İngiliz uşakım. Open Subtitles أيّها الشاب، أنا رئيس الخدم ذو التقاليد الإنجليزيّة
    dilimizi biliyormuşsun. Open Subtitles يقولون لي أنّك تتحدّث الإنجليزيّة.
    Ve bu aşamada, bunu anlaşılır dilde söyler misin diye soracağım. Open Subtitles و... والآن ذلك هو الجزء حيث أطلب منكَ قول ذلك باللغة الإنجليزيّة
    Me no speako no ingles. Open Subtitles أنا لا أتحدّث الإنجليزيّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more