| Benim zekam insan bedeninde hayatta evrene dokunuyor, hissediyor. | Open Subtitles | استخباراتي الحيّة في اللحمِ الإنسانيِ لَمْس الكونِ إحساسه |
| İnsan rahmini taklit edecek imkanlarım yok. | Open Subtitles | أنا ما عِنْديش الوسائلُ هنا لنَسْخ الرحمِ الإنسانيِ |
| Bastian'ın insan dünyasına dönmesi için Oran'ın gücüne ihtiyacı var. | Open Subtitles | يَحتاجُ باستيان قوَّة وهران لإسْتِعْاَدته إلى العالمِ الإنسانيِ |
| Ama insan dünyasına gittiğinde kitabı o serserilerden nasıl geri alacak? | Open Subtitles | لكن عندما يَعُودُ إلى العالمِ الإنسانيِ كيف سنبعدْ الكتاب عن هؤلاء المجرمين؟ |
| Sana yardım eden Fantasialılar aşırı dileme yüklemesine yakalandılar ve şimdi seninle birlikte insan dünyasındalar. | Open Subtitles | الفانتازي الذي ساعدَك اتمَسكَ في حمل الأمنيات الزائد و هم هناك مَعك في العالمِ الإنسانيِ. |
| Çünkü şimdi ben onun insan dünyasını sallayacağım. | Open Subtitles | لأني الآن سَأَهْزُّ حياتَه في العالمِ الإنسانيِ. |
| İnsan dünyasında güzel bir yerin var. | Open Subtitles | مكانٍ ما أصبحتَ هنا، في هذا العالمِ الإنسانيِ. |
| Bütün bunlardan sonra sen de insan dünyasında yaşayacaksın | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَعِيشَ في العالمِ الإنسانيِ بعد كل هذا أيضاً. |
| Ve bu insan görüntüsünde kendini hükümdar ilan eder. | Open Subtitles | سُيكُون هذا الشكلِ الإنسانيِ عَيّنَ نفسه حاكمَ |
| İnsan vücudunu çok iyi tanıyor olmalısınız. | Open Subtitles | بعِلْمِ التشريح الأعلى ، أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ مقدار عظيم حول الجسمِ الإنسانيِ |
| Orada olan şey, bildiğimiz insan vücudu ve, bilimle ilgili birşey değildi. | Open Subtitles | بكُلّ شيءِ تعلمناه حول العِلْمِ والجسمِ الإنسانيِ |
| İnsan beyninin yaratıcı potansiyelini sürekli deşiyor.. | Open Subtitles | يسعى بشكل ثابت إلى الإمكانية المبدعة للعقلِ الإنسانيِ. |
| Birçok teori var.ama bence insan yeteneklerine sahip değil. | Open Subtitles | النظريات تُكثّرُ أما لماذا فأَنا متأكّدةُ جداً أنها عاجزة عن التفاعلِ الإنسانيِ |
| Robot figürlerinizi insan vücudunun yazdığı bir şiire dönüştüreceğim. | Open Subtitles | أنا سَأُحولُ هتافاتكم الآلية إلى شعر.. يكتب بحركات الجسمِ الإنسانيِ |
| Ve bunda, insan dokusu bulduk. | Open Subtitles | وعلى هذا هنا نحن وَجدتْ آثارُ النسيجِ الإنسانيِ. |
| Onları insan konukçunun yaşamını hiçe sayarak soğukkanlılıkla öldürdünüz. | Open Subtitles | اغتيلوا بدم بارد دون الإعتبار لحياةِ المضيّفِ الإنسانيِ. |
| Görünen o ki insan eti yiyerek, hayatta kalabiliyorlar. | Open Subtitles | كأنما يستطيعون البقاء بأكل اللحمِ الإنسانيِ. |
| Tanrıçanın ta kendisi, insan şeklinde. | Open Subtitles | الإلاهة بنفسها، حَدّ في الشكلِ الإنسانيِ. |
| İnsan etinden olduğunuzu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُتخيّلْك مجيئ مِنْ اللحمِ الإنسانيِ. |
| Ağzındaki şey insan dokusu gibi. | Open Subtitles | يُشاهدُ مثل النسيجِ الإنسانيِ على المنقارِ. |