Jeet Kune Do Zarar vermek için değil... hayatın bize gizlerini açtığı yollardan biridir. | Open Subtitles | الغرض من فن الجيت كوندو ليس الإيذاء لكنها إحدى الطرق التى من خلالها تطلعنا الحياة على أسرارها |
Salakça yalanlarımız için bizi affet Ivy sana Zarar vermek istemediler. | Open Subtitles | إغفري لنا أكاذيبنا السخيفة آيفي لم نكن نقصد الإيذاء. |
Hapiste vücüda Zarar vermekten daha kötü tehditler oldugu sonucunu çikariyorum. | Open Subtitles | مما أعرف، هناك طرق مخاطر بالسجن أسوأ من هذه أكبر من الإيذاء الجسدي |
Yani bundan bir Zarar gelmez değil mi? | Open Subtitles | أعني، هو لا يستطيع الإيذاء لإستماع، حقّ؟ |
Kötülük otoriteye yakınlığının tersine bir yaklaşımla değişir. | Open Subtitles | ينخفض الإيذاء كلما الإقتراب من جسم السلطة |
O Loki, İskandinav Kötülük tanrısı. | Open Subtitles | ذلك لوكي جني الإيذاء |
Sana gerçekten Zarar verecek bir şey bulmak için harcadığım eforu umarım takdir edersin. | Open Subtitles | أتمنى أن تقدر كم الجهد الذي بذلته لإيجاد شيء يمكنه إيذائك حق الإيذاء |
Dua etmek ve masum insanlara Zarar vermek sorunların yok olmasını sağlamaz. | Open Subtitles | ولا توجد عدد من الدعوات أو الإيذاء ستبعد القدرات |
Central Park koşucu vakasında yanlış kişileri mahkum etmeleri sayesinde Matias Reyes Zarar vermeye, sakatlamaya ve öldürmeye devam etti. | Open Subtitles | بمحاكمة الأشخاص الخطأ في قضية مهرولة المنتزه المركزي أستمر ماتياس رايس في الإيذاء و البتر و القتل |
O anlaşma toplantısı söz konusu olunca kendini müdafaa oluyor, kendine Zarar verme değil. | Open Subtitles | التعبير، عندما يتعلق الأمر باجتماع التسوية هو الدفاع عن النفس وليس الإيذاء الشخصي |
İki hafta önce bir grup ağaç kesici, Spinney ve Teague'nin ağaçlara demir çakmak, teçhizatı sabote etmek gibi şeyler yaparak Zarar verdiğini telsizle bildirdiler. | Open Subtitles | قبل أسبوعين المسجلات أبرقت رسالة أن " سبينى و تيج " ذهبوا ليمرحوا بتخريب الأجهزة و التسبب فى الإيذاء العام |
Biraz mal mülk, biraz kişisel Zarar, bilirsin işte. | Open Subtitles | الأملاك، الإيذاء النفسي.. وهكذا |
Derevko'nun bir daha kızıma Zarar veremeyeceğinden emin olduğum anda ünvanını geri alabilirsin. | Open Subtitles | حالما أنا satisfled الذي دريفكو لا يمكنه أبدا الإيذاء بنتي ثانية، أنت سيكون عندك ظهرا عنوانك. |
Sadece iyileştirme gücüm var, Zarar verme değil. | Open Subtitles | أملك قدرة الشفاء فقط لا الإيذاء |
"Zarar vermeyeceğim" bu anlama gelir. | Open Subtitles | ولكن هذا ما يعنيه "عدم الإيذاء" في القسم |
Denemekten Zarar gelmez. | Open Subtitles | حسنا، للمحاولة لا يستطيع الإيذاء. |
Bay Hyuga olsaydı Zarar verme niyeti olmadan kızdırırdı. | Open Subtitles | في حالة هيوغا-سان أنه يؤذي الأخرين دون نية الإيذاء |
Herhangi bir Zarar vermek istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنه يُريد الإيذاء بأحد |
Ben Loki, Kötülük Tanrısı. | Open Subtitles | أَنا لوكي، شيطان الإيذاء |
Ben lanet olası Kötülük Tanrısıyım. Ne bekliyordun ki? | Open Subtitles | ،أَنا جني الإيذاء ماذا توقعت؟ |