"الابداعي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaratıcı
        
    yaratıcı düşüncenin başkan yardımcısı sıfatıyla atandığın ilk görev olarak düşün bunu. Open Subtitles فكر بها على ان هذا واجبك الاول كنائب للرئيس عن الفكر الابداعي
    Kadın eşitliği için yaratıcı hikâye anlatıcılığı törenleri kullanan Community Organizing Japan gibi topluluklar. TED فالمجموعات مثل التنظيم المجتمعي الياباني، الذي يستخدم طقوس الأداء الابداعي في السرد القصصي لتعزيز مساواة المرأة.
    Şu an ilaçlarla ilgili gereksiz şeylerle uğraştığından ben de yaratıcı yönümü geliştirmek için zaman buldum. Open Subtitles لا ، هي تتعامل مع الامور الصيدلانية وهو السبب ان لدي وقت كي اعزز الجانب الابداعي لدي
    Abartıyor. Çok yaratıcı bir hayal gücü var. Open Subtitles في الواقع هو يبالغ لديه نوعاً من الخيال الابداعي للغاية
    Babama ve onun kendini beğenmiş yaratıcı ekibine ilk kez dolap tasarım fikirlerimi sunacağım. Open Subtitles هذه المرة الاولى التي اقوم فيها بطرح افكار خزانات لابي ، والفريق الابداعي الذي معه
    yaratıcı ekibe iyice kıkırdamalarını söyle. Open Subtitles من موقع تبتاني أسمه ، الشموع الكوبنيه أخبري الفريق الابداعي ان يتوقف عن الضحك
    yaratıcı ekibimiz de benim iyi dostum Sela'dır. Open Subtitles والفريق الابداعي لدينا سوف ترأسه صديقتي العزيزة "سيلا" هنا
    Onla yapabileceklerimizin boyutunu değiştiriyor ve geliştirdiğimiz şey bizim deyimimizle FFTT bir yaratıcı Avam çözümü inşaatta çok esnek bir sistem inşa etmek için bu geniş panellerle istediğimiz zaman altı katı aynı anda yukarıya doğru eğebiliyoruz. TED إنهم يغيرون مستوى الأشياء التي يمكننا عملها، والذي طورناه هو شيء نسميه إف إف تي تي، وهو حل منظمة المشاع الابداعي لبناء نظام مرن جداً للبناء باستخدام تللك الالواح الكبيرة حيث نغطي ستة طوابق في وقت واحد إذا أردنا.
    Ancak, ışık saçmıyorlar, yaratıcı düşünceden yoksunlar ve nasıl hayal kurulacağını bilmiyorlar. Oxford, Cambridge ve diğerleri, ebeveyn ve öğrencilere, biraz frenlere basmaları gerektiğini bildiren mektuplar yolluyorlar. TED لكنهم يفتقرون لشرارة، تفتقر للقدرة على التفكير بشكل خلاق والتفكير الابداعي -- انهم لا يعرفون كيفية يحلمون. وهكذا هي مدارس النخبة، أكسفورد ، كامبريدج وهلم جرا، وبدأت لإرسال رسالة للآباء والطلاب أنهم في حاجة إلى الفرملة قليلا.
    Nihayetinde bir mücadeleci olduğumda, çünkü yapabildiğim tek iş bu, gerçekten -- üniversitede mücadele ediyordum ve son 10 yıl boyunca büyük hayır kuruluşları için profesyonel bir mücadeleci oldum ve şimdi de diğer işlerimin yanı sıra, farklı hayır kuruluşları için yaratıcı mücadele danışmanlığı yapıyorum -- ancak, gereken diğer aktivizm türlerinin de var olduğunu biliyordum. TED وعندما انتهى بي الحال عضوًا في حملة، لأنه العمل الوحيد الذي أستطيع فعله حقًا... كنت في حملة في الجامعة، و لمدة آخر عشر سنوات، كنت ناشطة محترفة للجمعيات الخيرية الكبيرة، وأنا الآن مستشارة النشاط الابداعي لجمعيات خيرية مختلفة بالإضافة إلى بعض الأعمال الأخرى... لكنني أعرف أن هناك صورًا أخرى مطلوبة للنشاطية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more