| Burada duyacağım her şeyi o da bilmek zorunda. İkisini de içeri gönder. | Open Subtitles | ـ سوف تسمع كل ما سوف أسمعه ـ أرسل الاثنين معاً |
| İkisini de evde öldürmeliydi. | Open Subtitles | كان عليه أن يقتلهما الاثنين معاً في الشقة |
| Bize ikisini de verecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف الشخص الذي سيقدم لنا الاثنين معاً. |
| Eh, yani, bilirsin, belki de evliyim zaman, ya da umarım hamile, veya her ikisi de aynı zamanda. | Open Subtitles | ربما عندما أتزوج أو أصبح حبلى أو كما آمل الاثنين معاً |
| Yeni karışım mı, yeni metin mi? Yoksa ikisi de mi? | Open Subtitles | مشروبات جديدة ، نموذج جديد أو الاثنين معاً ؟ |
| İkisini bir mekanda bir araya getirsek. | Open Subtitles | حسناً ، ماذا لو جمعنا الاثنين معاً اعني في نفس المكان |
| Ölmüş olmasaydı ikisini de tayfam olarak alırdım. | Open Subtitles | كنت لأحبذ هؤلاء الاثنين معاً لولا أنه ميت |
| Ya da bebeği alırım ve belki ikisini de kurtarabiliriz. | Open Subtitles | أو أن أخرج الطفل وأنقذ الاثنين معاً |
| - Aynen. İkisini de götürdüm. | Open Subtitles | عملت الاثنين معاً |
| Belki yemek yemeği. Belki ikisini de. | Open Subtitles | أو تأكل ربما الاثنين معاً |
| Çoğunlukla ikisini de. | Open Subtitles | واغلبهم فيهم الاثنين معاً |
| O zaman şanslıyım, benimkinde her ikisi de var. | Open Subtitles | اذن انا محظوظ لانها الاثنين معاً |
| O zaman şanslıyım, benimkinde her ikisi de var. | Open Subtitles | اذن انا محظوظ لانها الاثنين معاً |
| Belki her ikisi de... | Open Subtitles | ربما الاثنين معاً |
| - İkisi de. | Open Subtitles | في الاثنين معاً |
| Muhtemelen ikisi de. | Open Subtitles | الاثنين معاً |