Dükkân sahibi beni cips filan çalarken yakaladı. sosyal hizmet sorumlumu aradı. | Open Subtitles | ضبطني صاحب المتجر أحاول رفع المقرمشات وما شابه، فاتّصل بالمشرف الاجتماعيّ لي |
Hedefimiz bu parlayan sosyal yorumu 48 saat içinde çözmeye çalışmak. | Open Subtitles | هدفنا للـ48 ساعة القادمة هو الخوض في هذه القطعة المنيرة من التعليق الاجتماعيّ |
- Belki. Belki de sadece sosyal sözleşme icabıdır. Bana iyi göründüğümü söylüyorsun. | Open Subtitles | أو أنه العقدُ الاجتماعيّ وحسب أخبرني أنّ مظهري جميل |
Bir şey yok. Ben de şu web sitelerinden birine girerek sosyal güvenlik numarasına baktım. | Open Subtitles | لذا بحثتُ برقم تأمينها الاجتماعيّ عبر أحد تلك المواقع الإليكترونيّة |
Tabii onu hiç görmedim ama sosyal hizmet sorumlusu uşağıma, kampa kayıt ücretini senin ödediğini söylemiş. | Open Subtitles | لكن مشرفه الاجتماعيّ أخبر خادمتي أنكَ دفعتَ مصاريف دخوله إلى المعسكر |
Ama bunu doğru yollardan yapmalısınız. Ihtiyacınız varsa sosyal Hizmetlere başvurun. | Open Subtitles | لكن اعتني بها وفق إمكانياتك، إن شئت، استعملي التأمين الاجتماعيّ. |
Senden ismini, rozetini, sosyal güvenlik numaranı istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ اسمكَ وشارتكَ ورقم ضمانكَ الاجتماعيّ. |
YY'da, Hindistan büyük bir sosyal değişim geçiriyordu. | Open Subtitles | عاصرت الهند فترة من التحوّل الاجتماعيّ المشهود |
Ama bunu doğru yollardan yapmalısınız. Ihtiyacınız varsa sosyal Hizmetlere başvurun. | Open Subtitles | لكن اعتني بها وفق إمكانياتك، إن شئت، استعملي التأمين الاجتماعيّ. |
Vergiler, sosyal güvenlik ve sağlık sigortasını düştükten sonra haftalığım 206.03 dolar oluyor. | Open Subtitles | إذًا بعد الضرائب والتأمين الاجتماعيّ والصحيّ يتبقّى لي 206.03 دولار لأصرفهم أسبوعيًّا. |
Telefon sağlayıcınla ve sosyal medya siteleriyle birlikte ona ulaşmaya çalışan kişiyi bulmak için çalışıyorum. | Open Subtitles | ومواقع التواصل الاجتماعيّ التي كان يستخدمها هذا الشاب ليتواصل معها. |
Peki. Şu sosyal medyaya bir ara veriyoruz. | Open Subtitles | سنبتعد قليلًا عن وسائل التواصل الاجتماعيّ. |
Peki. Şu sosyal medyaya bir ara veriyoruz. | Open Subtitles | سنبتعد قليلًا عن وسائل التواصل الاجتماعيّ. |
Dün geceki sosyal randevun nasıl geçti? | Open Subtitles | إذاً، كيف جرى موعدك الاجتماعيّ البارحة؟ |
sosyal beceriksizliğin tillahı işte. | Open Subtitles | انه سلّة من الانحراج الاجتماعيّ |
New York polisi, adamın kimliğini gizlemek için her yolu denemiş anlaşılan buna sahte sosyal güvenlik numarası uydurmak da dahil. | Open Subtitles | تبدو "شُرطة نيو يورك" أنّها بذلتَ جهدًا كبيرًا في اخفاء هويّته، تضمّنًا رقم تأمينه الاجتماعيّ. |
- sosyal güvenlik numarası için kim başvuru yaptı ki o hâlde? | Open Subtitles | -إذنْ من تقدّم إلى رقم الضّمان الاجتماعيّ الخاص بها؟ |
Bugün, sosyal ağ anlamında parlak bir geleceğin başlangıcı. | Open Subtitles | "اليوم مُنطلق رحلة جديدة لامعة في سماء التواصل الاجتماعيّ" |
sosyal protokolü izledim. | Open Subtitles | لقد أتبعت النظام الاجتماعيّ |
sosyal güvenlik numarası, adresi. | Open Subtitles | ضمانه الاجتماعيّ وعنوانه، اسمه (زاك هاملتن) |