Politik adam kaçırmalar eşzamanlı olarak birçok yetişkini kaçırıp saklarlar. | Open Subtitles | الاختطافات السياسية تتطلب بشكل متكرر الاحتفاظ بعدة رهائن بنفس الوقت |
Evden kaçırmalar nadir görüldüğünden şüpheli sayısını azaltabiliriz. | Open Subtitles | الاختطافات من المنازل نادرة و ذلك يتيح لنا ان نقلص مجموعة المتهمين أكثر |
kaçırmalar genelde zamanlama ve fırsatla ilgilidir. | Open Subtitles | الاختطافات محورها عادة التوقيت و الفرصة |
Bir yıldan fazladır bu tür kaçırılmalar üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لا داعي لذلك اعمل على هذه الاختطافات التشويهية منذ اكثر من عام |
Bu kaçırılmalar kin ya da intikam ile ilgili değiller. | Open Subtitles | هذه الاختطافات ليست بدافع الاستياء أو الانتقام. |
Ve böylece Gotham PD, bu tuhaf kaçırılma olaylarının failinin tek bir kişi olabileceğine hükmetti... | Open Subtitles | و هكذا ، فإن الشرطة قد استنتجت أن الجاني المسؤول عن هذه الاختطافات .. ليس إلا |
Her kurbanla kaçırmaların arası kısalmış. | Open Subtitles | الوقت بين الاختطافات يصبح أقصر مع كل ضحية |
Bu kaçırılmalar rastgele değil. | Open Subtitles | هذه الاختطافات ليست عشوائية |
Kasım 98'de arabası köprüde yanmış. 8 ay hiçbir kaçırılma olmamış. | Open Subtitles | سقطت سيارتها عن جسر في نونبر 1998، 8أشهر قبل أي من الاختطافات. |
Son 9 ayda Olympia, Washington'da kaçırılma olayları gerçekleşti. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الاختطافات في أوليمبيا,واشنطن |
Eğer Sophie hala dışarıda bir yerlerdeyse adam kaçırmaların önüne geçmemizde en iyi şansımız o olacak. | Open Subtitles | إن كانت (صوفيا) ما تزالُ هنا، فهي أفضلُ فرصة لإيقاف هذه الاختطافات. |
Dünyanın dört bir yanından hükümetler ve güvenlik güçleri bu kaçırmaların arkasındaki insanı bulmak üzere çalışıyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}كما تعلم، فالحكومات والاجهزة الامنية على مستوى العالم... . {\pos(190,230)}تتكاتف سويًا لتكتشف المسئول عن تلك الاختطافات |