"الارجاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • etrafta
        
    • etrafı
        
    • buralarda
        
    Yani, Kelso, poponu dayadığın başka ne var etrafta? Open Subtitles كيلسو كم من الأشياء في الارجاء وضعت عليها مؤخرتك ؟
    Peki neden o zaman bu bölüm uzun boylu, zayıf göğüsleri olmayan, sıkı kalçalı ve diyet kola içerek etrafta dolanan kızlarla dolu? Open Subtitles اذا لماذا هذه المدرسه مليئه بالفتيات النحيلات بأجسادهن الصغيره يتجولن في الارجاء ويشربن صودا الحميه
    Gizli gizli etrafta dolanıyoruz ki birlikte bir saat geçirebilelim. Open Subtitles نحن الاثنان نتسلل في الارجاء حتى نستطيع ان نقضي ساعة سوياً
    Bu yüzden etrafı karıştırmanı istemedi. Open Subtitles لهذا لم يرد منك ان تبحث في الارجاء
    Sana biraz etrafı göstereyim. Open Subtitles -نعم سيد لوري اسمحي لي أن أريك الارجاء
    Belki siz daha duymadınız ama buralarda artık yeni hava bükücüler var. Open Subtitles ربما لم تسمعوا و لكن هناك بعض مسخرى الهواء الجديد فى الارجاء
    buralarda ormandan nasıl bir yabancının çıkıp geleceğinden emin olamazsın. Open Subtitles في هذه الارجاء ، فأنت لا تعرف متى بعض الحمقى سوف يخرج من الغابة.
    etrafta elinde bıçakla gezmeden onları geri versem iyi olacak... Open Subtitles علي الارجح يجب علي ان أرجعه اليها قبل ان يحدث اي شيء وتتجول في الارجاء حاملة سكين
    etrafta artık çocukların olmadığı gerçeğine alıştın mı? Open Subtitles هل إعتدتَ حقيقة عدم وجود أطفال في الارجاء بعد الآن ؟
    Gabby'nin babasını etrafta gizlenirken gören komşu var mı bakın. Tamamdır. Open Subtitles لتروا لو رأى احد الجيران والد غابى " فى الارجاء "
    Son kontrol ettiğimde insanlar etrafta dolanıp birilerini yemiyordu. Open Subtitles حسنا ,حسبما اعتقد,الناس لا يتجولون في الارجاء محاولين اكل بعضهم
    Kötü haberse, Dr. Cross neleri olduğunu anlamak için etrafta dolaşıp duruyor. Open Subtitles الأخبار السيئة هي الدكتورة كروس تتجول في الارجاء لتعرف مابهم
    Ancak burası cins-i lâtif için güvenli bir yer değil yani sakın etrafta dolaşmayın. Open Subtitles ولكن لاتتجولي في الارجاء فليس بالمكان الامن للجنس اللطيف
    Biz de etrafta ölü bir adamı arıyoruz. Open Subtitles و نحنُ نتنقل في الارجاء في عملية مطاردة لرجلٌ ميت
    Chowder sana etrafı gösterir. Open Subtitles شاودر) ، سيريك الارجاء)
    Sanki beş dakika önce bezinle buralarda koşturuyordun. Open Subtitles يبدو وكأنك قبل خمس دقائق كنت تركض في الارجاء بحفاضاتك
    Ailem buralarda yokken her zaman yaptığım şeyi yapıyorum; Open Subtitles وبما انهُ لا توجد عندي عائلة في الارجاء ما افعله عندها هو القدوم
    Sağlamlaştırana kadar... ne kadar sürerse buralarda kalmalıyım. Open Subtitles أظن أنه عليّ البقاء في الارجاء حتى يتم أصلاحه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more