Gözlerini yumdu ve 20 milyon dolar bir isviçre bankasinin hesabinda öylece kaldi. | Open Subtitles | اختفت عن وجه الارض و معها 20 مليون دولار عالقة في مصرف سويسري |
Gozlerini yumdu ve 20 milyon dolar bir İsvicre bankasinin hesabinda oylece kaldi. | Open Subtitles | اختفت عن وجه الارض و معها 20 مليون دولار عالقة في مصرف سويسري |
'Cennet ve Dünya'yı burada mı, yoksa Kim'in Karaoke Yeri'nde mi dinlemek istersin? | Open Subtitles | هيا , هل تريد سماع الارض و السماء هنا ام في الكاريوكي كيمز |
Acı ve keder yere batacak, ve her şey yenilenecek... çünkü Tanrının oğlu dirildi. | Open Subtitles | سيدفن الالم و الحزن فى الارض و سيكون كل شئ جديدا لأن ابن الرب قد قام من الموت |
Dünyadaki ve cennetteki her şeyin sadece yemek yemek... para kazanmak, çocuk yapmak, öldürmek ve ölmek için... yapıldığını mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد ان كل الاشياء فى الارض و السماء قد خلقوا لأسباب أخرى غير أن نأكل و نجمع المال و ننجب الاطفال و نقتل و نقتل |
Asistanı gökyüzünden süzülerek profesörü yakalayacak ve onu havaya kaldıracak. | Open Subtitles | سينقض مساعده من السماء و ينصب الاستاذ الحبل على الارض و يرفعه للسماء |
ve Tanrı topraktaki tozdan erkeği yarattı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve erkek yaşayan bir can oldu. | Open Subtitles | و جبل الرب الاله ادم ترابا من الارض و نفخ في انفه نسمة حياة فصار ادم نفسا حية |
Bugün yeryüzünden beni kovdun ve senin yüzünden saklanacağım. | Open Subtitles | انك قد طردتني اليوم عن وجه الارض و من وجهك اختفي |
Kartlarda hile yapmakla suçlandığı zaman adamı diğer odaya alıp mobilyaları filân kenara çeker sonra da, bıçağını çıkarıp yere atarmış ve hayatta kalan parayı alırmış. | Open Subtitles | كان يدخل غرفة اخرى ويبعد الاثاث هكذا ثم يرمي بسكين على الارض و عندما يخرج يعد النقود |
- Mücevherler güvende içeride baygın bir tilki var ve evet, ben de bir balık gibi giyindim. | Open Subtitles | هناك ثعلب ملقى على الارض , و , اجل ان البس كسمكة |
Küresel ısınmaya katkım olmasından, bir sincap öldürmekten "geri zekâlı" lafını kullanmaktan ve bağnazlığı yanlış yorumlamaktan dolayı suçla. | Open Subtitles | فى الاسهام فى رفع درجة الارض و قتل سنجاب ذات مرة و استخدام كلمة معوق و احيانا التعصب الاعمى عن سوء فهم |
Dünya daha çok ısınsa ve kuzey kutbu erise bile mi? | Open Subtitles | حتى اذا اشتدت حرارة الارض و القطب الشمالي يذوب |
- Yeraltında devam etmiş ve oldukça gelişmiş, ve yeni bir isimle tekrar yeryüzüne çıkmış. | Open Subtitles | تحديداً ذهب تحت الارض و ظهر فقط على السطح بأسم جديد |
Yan odaya bebeğinizi almaya gidiyorsunuz, ve bebeğin yerde bir fıstık bulduğunu ve bütün olarak yuttuğunu fark ediyorsunuz. | Open Subtitles | لذا تذهب الي الغرفة المجاورة لـ تحضر طفلك و أنت تدرك أنه وجد حبة فول سوداني علي الارض و أبتلعه |
Yerde iki tane 38'lik kovanı var ve tüm mermiler hala kilitli. | Open Subtitles | و طلقتان من عيار 38 على الارض و كل الذخيرة لا تزال مؤمنة |
Parçalar dünyanının dört bir yanına dağıtıldı ve asırlar boyu gizli kaldı. | Open Subtitles | وتناثرت القطع في جميع انحاء الارض و بقيت مخبئ لعصور |
Olay yeri gayet temiz, sadece yerdekiler ve yastıklar var. | Open Subtitles | حسنا مسرح الجريمة نظيف للغاية بإستثناء ما تبقى على الارض و الوسائد |
ve teknolojinin kötü olduğu hakkında birçok materyal doğal yaşamın sağlıklı olması hakkında kitaplar. | Open Subtitles | و الكثير من الكتب عن شرور التكنولوجيا يعيش حياة صحية بعيدة عن الارض و ما يشبه ذلك النوع من الأمور |
ELM hakkında hiç bir şey bilmiyorum ve kesinlikle de bomba yapmadım. | Open Subtitles | لم اعلم شيئا عن مليشيا تحرير الارض و بالتاكيد لم اصنع اية قنابل |
Sonra aşağı baktım ve yerde, lastiğin orada bu adamı gördüm. | Open Subtitles | ثم انظر الى اسفل و اجد هذا الرجل على الارض و رأسه تشبه اطارات السيارات |