"الاستثنائي" - Translation from Arabic to Turkish

    • olağanüstü
        
    • sıradışı
        
    • başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve
        
    Bugün, bu olağanüstü kralın aslında hiçbir zaman yaşamadığını biliyoruz. TED اليوم، نعلمُ أنّ هذا الملك الاستثنائي لم يكن موجودًا أبدًا.
    Sana anlatıyorum, seni hatırlıyorum, sanırım sana önümüzdeki sınavın olağanüstü zorlu olacağını açıklıyorum. Open Subtitles انا أخبركَ وأُعدّكَ و أشرحُ لكَ على ما أعتقد مدى صعوبة الإختبار الاستثنائي القادم الذي ينتظرنا
    Hakemler Jimmy'nin kaderine karar verirken bu olağanüstü genç patencinin özelliklerine bir bakalım. Open Subtitles بينما الحكام يقررون مصير جيمي دعونا نلقي نظره على تاريخه بالتزلج الاستثنائي
    sıradışı dünyamızı yaratmak için, ne kadar çok tesadüfün bir araya geldiğini düşününce, buna şaşmamak lâzım. Open Subtitles وتلك ليست مفاجأة عندما تحتسب الحظ المذهل الذي مُنِحت به لخلق عالمنا الاستثنائي.
    Ve Dünya'nın ilk önemli botanik kurumu Londradaydı. Ve tüm dünyadaki bitki türlerinin %25'ini topladıkları bu sıradışı projeleri var. TED و المؤسسة النباتية الأولى في العالم في لندن. ولديهم هذا المشروع الاستثنائي حيث لقد تم جمع 25 في المئة من جميع الأنواع النباتية في العالم.
    Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. Open Subtitles لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج.
    Evet bu doğru. olağanüstü cahilliğine karşı büyük bir sabır gösterdim. Open Subtitles نعم ذلك صحيح، لقد كنت صبوراً جداً مع جهلك الاستثنائي
    Bazı anlarda, tam ameliyatın ortasındayken birden ellerimin olağanüstü işler yapabildiğinin farkına varıyorum. Open Subtitles تراودني بعض اللحظات أحياناَ في منتصف جراحة أدرك فجأةَ أن يداي تفعل هذا .. الشيء الاستثنائي
    ..olağanüstü başarımızı canı gönülden alkışlayacaksınız. Open Subtitles بجوله من التصفيق لهذا الإنجاز الاستثنائي
    olağanüstü bir insana âşık oluyorsunuz ama zamanla gözünüze sıradan gelmeye başlıyorlar. Open Subtitles انت تغرم بـ الشخص الاستثنائي و عبر الوقت,يبدون عاديين
    Bir peçete katlamanın nesi bu kadar olağanüstü olabilir? Open Subtitles وما الاستثنائي في طوي المنديل؟
    Legadema ile çalıştığımız... ... beş yıldan fazla süren... ...bu olağanüstü süre içinde... ...10.000 leopar yasaklayıcı bir kanun olmadığı için... ...safari avcıları tarafından vuruldu. TED وفي هذا الوقت الاستثنائي الذي عملنا فيه بالقرب من " ليجاديما " والذي كانت على مدى 5 سنوات تم قتل ما يقارب 10 الاف فهد بسبب صائدي رحلات السفاري
    (Gülüşmeler) Trafiğin olmadığı, insanların kendilerince eğlendiği, Fransız tiyatro şirketi Royal de Luxe'ün olağanüstü sanatsal çabasına hayranlık duyup tanık olduğu bir etkinlik. TED (ضحك) لا لزحمة المرور، فقط أناس يستمتعون بوقتهم جاؤوا ليتعجبوا ويشاهدوا هذا الإبداع الفني الاستثنائي لشركة المسرح الفرنسية رويال دي لوكس
    (Gülüşmeler) Çok zamanlar, ifade ettikleri hastalık değildir, fakat sezgidir; ve insan, asıl sıradışı olanın hepimizin bu varoluşsal soruları bilip bunların bizi pek de avutmaması olduğuna kanaat getiriyor. TED (ضحك) في الكثير من الأحيان، ما يظهرونه ليس مرضاً، إنما بصيرة، و يبدأ الشخص بالتفكير أن الأمر الاستثنائي في الموضوع هو أن أغلبنا يعلم بهذه الأسئلة الوجودية إلا أنها لا تشتتنا كثيراً.
    Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. Open Subtitles لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more