"الاصطدام" - Translation from Arabic to Turkish

    • çarpışma
        
    • kaza
        
    • Kazadan
        
    • çarpma
        
    • çarpmak
        
    • çarpışmak
        
    • darbe
        
    • çarpışmadan
        
    • kazası
        
    • darbeden
        
    • Çarpmaya
        
    • çarpmanın
        
    • çarpışmaya
        
    • kazayı
        
    • çarpılmak
        
    Hayat kurtarabilirler çünkü bu malzeme çeliğe nispeten pound(0,45kg) başına 12 kat daha fazla çarpışma enerjisi sönümleyebilir. TED يمكنها أن تنقذ الأرواح لأن هذه المادة يمكن أن تمتص ما يصل إلى 12 ضعف من طاقة الاصطدام التي يمتصها الحديد للرطل الواحد
    Böylece güvenli bir şekilde geçmek zorlaşır ve geniş koridorlara nispeten daha fazla çarpışma gerçekleşir. TED وهذا سيقلل من حرية التحرك في تلك الممرات مما يرفع من معدل الاصطدام في الممرات
    Bunu atlatırsak, onu kaza alanına götürmek için yardımına ihtiyacım olacak. Open Subtitles لو نفذت هذا الأمر سأحتاج إلى مساعدتك لإخراجه إلى موقع الاصطدام
    Bana Jake deyin lütfen. Kazadan beni kurtardığınız için size borcum var. Open Subtitles سمعت بأنني مدين لك لأخراجك لي من مكان الاصطدام
    Duvara çarpma fikri var, her şey o kadar hassas ki bir anda dağılıp çökebilir. TED هناك فكرة الاصطدام بالجدار ، حيث في الواقع أن كل شيء على نحو ما هش للغاية، أنه كل شيء قد ينحل كليا و ينهار.
    çarpışma ve kitap düşürme çok mu sert? TED أليس هذا الاصطدام الحر و ايقاع الكتب عدائي نوعا ما ؟ الا توجد هناك طريقة اسهل تتطلب طاقة و مجهوداً اقل ؟
    Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman, dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı. TED حين بدأت العمل في البحث عن أصل القمر، كان بعض العلماء يريدون رفض فكرة الاصطدام العملاق بأكملها.
    Bu yüzden, dev çarpışma teorisini kurtarmaya çalışıyorduk. TED لذا كنا نحاول إنقاذ نظرية الاصطدام العملاق.
    Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi ve Ay'ı nasıl yapacağımızı hâlâ çözmeye çalışıyorduk. TED كانت نظرية الاصطدام العملاق لا تزال مهددة، وكنا نحاول إيجاد طريقة لتكوين القمر.
    Evet, efendim. Bir yıl kadar önce, Dünya'yla çarpışma rotasında olan bir asteroid keşfettik. Open Subtitles نعم يا سيدي، منذ عام مضى اكتشفنا كويكب كان في طور الاصطدام بالأرض
    Nasıl düşünüleceğini bilmiyor musun? Eğer savcıyı bununlar ezersek, buna kaza denir değil mi? Open Subtitles يالها من خطة غبية هل تعتقد ان الاصطدام بهذا سيبدو كحادثة ؟
    Şimdi, kaza yeri nehre çok yakındı. Open Subtitles والان موقع الاصطدام كان قريبا من جدول ماء
    - Çocuklar silah ya da kaza sesi duymamış. O yüzden-- Open Subtitles حسنا,الأطفال لم يسمعوا أى أعيره ناريه أو الاصطدام,لذا لابد أنه
    Kazadan önce saçma bir nedenden dolayı kavga ediyorduk Open Subtitles قبل الاصطدام , تشاجرنا أسخف شجار في حياتنا
    Kazadan kıl payı kurtulduktan sonra, YRS'yi yenilediler. Open Subtitles فقد قاموا بترقية النظام بعد حادث الاصطدام الوشيك
    Test atışı yaptım. Teflon, çarpma ânında dağılarak mavi toza dönüşmüş. Open Subtitles انظر كيف تفتت التفلون إلى غبار أزرق لحظة الاصطدام
    Bir şeye çarpmak üzere olan, yanan bir göktaşı. Open Subtitles لنري نيزك ضخم مشتعل علي وشك الاصطدام بشئ
    Sana söyledim, gökkuşağıyla çarpışmak acil değildir. Open Subtitles أخبرتك أن الاصطدام بقوس قزح ليس حالة طارئة
    Bu yüzden darbe kraterini en kısa zamanda görmem gerekiyor. Open Subtitles لذلك أريد أن أرى الحفرة الناتجة عن الاصطدام بأسرع ما يمكن
    Görebildiğim kadarıyla çarpışmadan sonraki ilk 10 dakikada 5 metre su aldı. Open Subtitles لقد غمرتنا 14 قدم من الماء في أول عشر دقائق بعد الاصطدام
    Ardından, bir trafik kazası misali kızılca kıyamet kopar. Open Subtitles ثم و كأن هناك حادث مروري الجميع يبدأ في الاصطدام عشوائيا
    Böyle şiddetli bir darbeden sonra çok daha kötüsü olabilirdi. Open Subtitles مع تعرضكِ لذلك الاصطدام المفاجىء كان من الممكن أن يكون الأمر أسوء بكثير
    Çarpmaya bağlı aort damarı kesilmesi. Open Subtitles أنقطاع الأبهر نتيجة لقوة الاصطدام.
    Okyanusa çakılmakta olan bir uçağın içinde değilsen ve çarpmanın etkisiyle ölmezsen tabi. Open Subtitles إلا ان كنت في طائرة وقعت في نصف المحيط ولم تمت عند الاصطدام.
    Şu an ki hızımıza göre çarpışmaya 40 saniye kaldı. Open Subtitles بناءً على مدى تسارعنا الحاليّ، فإنّ وقت الاصطدام أربعون ثانية.
    Yani kazayı ve suya düşmeyi hatırlamıyorum, fakat sonraki hatırladığım şey bir otel odasında uyanmam. Open Subtitles لا أذكر الاصطدام أو السقوط في المياه، لكن الشيء التّالي الذي أذكره، لقد استيقظتُ في نُزُلٍ.
    Kamyonet tarafından çarpılmak iyileşme gücümün sınırlarını geçmiş olmalı. Open Subtitles الاصطدام بالشاحنة من المؤكد أنه انهك قواي على التعافي لأقصى مدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more