| Bana ümit vermesinin sebebi, ilk yapmamız gerekenin, bir problemimiz olduğunu kabul etmek. | TED | والسبب الذي يعطيني الأمل هو أن أول شيء هو الاعتراف بأن لدينا مشكلة. |
| Karikatüristlerin editörü ile tanıştım ve ona karikatürün saçma olduğunu kabul ettirdim. | Open Subtitles | التقيت بمحرر الكاريكاتير لديهم وأجبرته على الاعتراف بأن ذلك الكاريكاتير بلا معنى. |
| Yanlış çocuğu buldukları için yaptıkları hatayı kabul etmemek için. | Open Subtitles | حتى يتجنبوا الاعتراف أنهم ارتكبوا خطأ عبر احضار الصبي الخاطئ |
| Şef Robinson, bunun adamlarınızın aldığı itiraf olduğunu onaylar mısınız? | Open Subtitles | سيد روبينسن، هل تشهد بأن هذا الاعتراف أخذ بواسطة رجالك؟ |
| Tatlım, partiye gitmediğin için pişman olduğunu itiraf eder misin? | Open Subtitles | عزيزتى هل يمكنك الاعتراف بأنك نادمة على عدم الذهاب للحفل |
| günah çıkarma odasında mastürbasyon yapmanın... günah anlayışımı cezbeden bir tarafı vardı.. | Open Subtitles | كانت هناك شئ في الاستمناء على كرسي الاعتراف يجعلني اتجاوز الاحساس بالخطيئة |
| Demek istediğim, kabul etmelisin ki arkadaşken her şey daha kolay oluyor. | Open Subtitles | أقصد, عليك الاعتراف بأن الأمور بدت أكثر بساطة عندما كنا أصدقاء فقط |
| Cidden bir şüpheli miyim? kabul etmelisin ki, vurulup hayatta kalmak... | Open Subtitles | عليك الاعتراف أن تلقّي رصاصة و البقاء حية يُعتبر غطاءً ممتازاً |
| Her elemanımın en az seninkiler kadar iyi olduğunu kabul edeceksin. | Open Subtitles | عليك الاعتراف أمام كل الموظفين خاصتي أنهم جيدون مثل الموظفين خاصتك |
| Tamam kabul ediyorum, kabağı koyduklarında umarım karşı tarafa kadar gider dedim. | Open Subtitles | حسنا، أكره الاعتراف بهذا لكن عندما وضعوا اليقطينة كنت أتمنى أن ينجحوا |
| Bunu kabul ettiğim için utanıyorum ama baba hakkında yanılmışım . | Open Subtitles | انا خجل من الاعتراف ، لكنه قاس لقد كذبت على والدك؟ |
| Bilmiyorum ama bir sorununun olduğunu kabul etmen ilk adımdır. | Open Subtitles | لا أعرف لكن الاعتراف بأن لديك مشكلة هي الخطوة الاولى |
| Çünkü aşık olmuştum. Ve bunu kendime itiraf etmekten korkuyordum. | Open Subtitles | لأنى كنت واقع فى الحب وخفت من الاعتراف بهذا لنفسى |
| Herkesin mükemmel gördüğü evliliğin aslında öyle olmadığını ailesine ve dostlarına itiraf edemedi. | Open Subtitles | لم تود الاعتراف للعائلة و الأصدقاء بأن الزيجة التي ظنوها مثالية ليست كذلك |
| Ciddiyim, hadi ama, itiraf et, ben duvarlardan daha çekiciyim, değil mi? | Open Subtitles | اعنى, هيا, يجب عليكى الاعتراف, انا مغري اكثر من الحائط, ام لا؟ |
| Sonra cemaatin önünde diz çöküp günah çıkarma şansına sahip olacaksın. | Open Subtitles | عندها قد نفكر بجعلكي تركعين حتى السماح و قبل الاعتراف الجماعة |
| Şu daktilo ettiğim itirafı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكر ذلك الاعتراف الذي كتبته لك في ذلك اليوم ؟ |
| İşte o zaman hiçbir mantıklı açıklaması olmadığını itiraf etmek zorundayım. | Open Subtitles | حسنا، عندئذ أنا أجبر على الاعتراف بأن ليس هناك تفسير معقول. |
| Bence buradaki önemli nokta hepimizin kusurlu olduğunu kabullenmek. | TED | وأعتقد أن النقطة الهامة هنا هو الاعتراف بأن كل واحد منا لديه عيب |
| Bu en üst düzeye çıkarma stratejileri şüphelileri itirazlarının beyhude olduğuna, itirafın tek yol olduğuna inanmaları için tasarlanmıştır. | TED | وقد تم تصميم هذه المبالغات ليشعر المتهم أن الإنكار غير مجد، وأن الاعتراف هو الخيار الوحيد. |
| İlk Düzenin bir Büyücüsünü teslim aldığında görevi de tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد عرضتها للخطر عندما اجبرت ساحر من الدرجه الاولي علي الاعتراف. |
| Bu da yaptığım şeyi cemaat liderlerine itiraf etmem anlamına geliyordu. | Open Subtitles | مما يعني أني كنت مضطراً الى الاعتراف بما كنت أفعل للرهبان |
| Feribotun bombalanması. Evet haklı.Sadece bir itirafa bağlı kalamayız.Hava sızdırmayan bir davaya ihtiyacımız var.Daha çok kanıt toplamalıyız. | Open Subtitles | لا نستطيع ان نعتمد على الاعتراف فقط نحتاج الي ادلة اخري |
| söylemek istediğim şey... Görüyorsun, benim kumar sorunum var ama çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ما أود الاعتراف به أن لدي مشكلة إدمان قمار، لكنني أتعامل معها |
| Ee, bir itirafta bulunmam lazim.. Bu sag kol, benim degil. | Open Subtitles | أودّ الاعتراف بأمر ما، هذه الذراع اليمنى ليست ذراعي |
| Kendine bazı şeyleri itiraf etmen, senin için çok mu zor? | Open Subtitles | هل تجد صعوبة في الاعتراف ببعض الأمور لنفسك ؟ |
| İtiraf etmeliyim ki bunca yıldan sonra o zamanlara ait anılarım biraz bulanık. | Open Subtitles | حسناً، عليّ الاعتراف أن بعد كل هذه السنوات لا أذكر تلك الأوقات بوضوح. |