"الاعشاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • ot
        
    • bitki
        
    • otları
        
    • bitkiler
        
    • yosunu
        
    • çim
        
    • esrar
        
    • otlarla
        
    • Çimlerin
        
    • Saj
        
    • otun
        
    • otlar
        
    Hayır, organik pirinçte bile yabani ot ilacı kullanılır. Open Subtitles لا , حتى زراعة الرز العضوية يتم استخدامها لازالة الاعشاب الضارة
    Hacım, bu ot hatunu fena vurdu sanırım. Open Subtitles الرجل، الذي الاعشاب طرقت لها على التوالي على الحمار.
    Şimdi bitki toplayacağım Usta. Open Subtitles سيدي ، أنا ذاهب لقطف بعض الاعشاب الطبيّة
    Şehrin aşağısına ufak bir gezi ve bir deste bitki getirmek yetmeyecektir sanırım. Open Subtitles رحلة سريعة الى المدينة السفلى لجمع بعض الاعشاب ربما لن تفي بالغرض
    Yabani otları temizlemeye yetecek işgücü yok. Open Subtitles و ليس هناك وقت كافي لازالة الاعشاب الضارة باليد
    Ölüm sebebi şeytan çıkarma ayinlerinde çok kullanılan bitkiler değil. Open Subtitles انه لم يمت من الاعشاب الشائعة الاستخدام في طرد الارواح.
    Dün gece buradan geçerken bu kadar su yosunu gördüğümüzü hatırlamıyorum. Open Subtitles انا لا اتذكر كل هذه الاعشاب عندما اتينا الى هنا ليلة البارحة
    Aspirini olan var mı? Şifalı ot uzmanımın verdiği hapı dene. Open Subtitles هل لدى احدكم مهديئ خذ جرب هذا لقد اخذته من طبيب الاعشاب الخاص بي
    Yakınında ot olmamalı. Çimenle yabani ot yan yana yaşayamaz. otları kökünden söküp atmalısınız. Open Subtitles اقتلاع العشب الضار الذي لا يمكن أن يكون مع الاعشاب أمر مهم
    7 ot türü neredeyse 7 milyar insanı besliyor. Open Subtitles سبعة أنواع من الاعشاب تُطعم سبعة مليارات شخص تقريبا ً.
    Çinli bir doktora gittim, o da bana kaynat diye birkaç ot verdi. Open Subtitles لقد ذهبت إلى طبيب صيني، لقد أعطاني بعض الاعشاب كي أغليها.
    bitki çayı işi mi? Güney Amerika'da ne büyük olay. Open Subtitles تجارة شاى الاعشاب ذات مصدر ضخم فى أمريكا الجنوبية
    Bu takımın aynen o 11 bitki ve baharat gibi pürüzsüzce birbirine kenetlenmesini istiyorum. Open Subtitles الان نحن نحتاج أن يكون الفريق مترابطا تماما مثل هذه الاعشاب والتوابل
    bitki ile kurutulmuş et yapmak için kullanılmıştır muhtemelen. Open Subtitles على الارجح تم استخدامة لعمل اللحم بقشور الاعشاب
    Büyükannen çocuğun birine otları biçtirirdi. Open Subtitles نعم، جدتكَ كَانَ عِنْدَهُا صبي يجزُ الاعشاب
    Hekim Başı şifalı bitkiler bahçesinde. Open Subtitles . الطبيبة السماوية يجب ان تكون في منزل الاعشاب
    Selülit önleyicisi deniz yosunu elmas köpek tasması ve bir karaoke makinesi. Open Subtitles مستحضر من الاعشاب البحرية ، قلادة كلب من الماس والة كاريوكي
    Korkudan dehşete kapılmış olan halk Atilla'nın atının geçtiği yerde çim bitmediğini mırıldanıyordu. Open Subtitles السكان المذعورين نفخة هذه الاعشاب لن تنمو حيثما سلك حصان أتيلا.
    Taşlar, haplar, esrar, kadın pazarı ve pezevenkler... Open Subtitles الصخور, الحبوب, الاعشاب, التجمع, القواد والتقويد
    Hey. Duyduklarıma göre, ufak tıbbi otlarla ilgili konuşacağım adam senmişsin. Open Subtitles مرحبا كما سمعته ، انك الرجل الذي يمكن ان اتحدث معه عن كمية قليلة من الاعشاب
    Çimlerin arasında boş bir enjektör buldum. Open Subtitles وجدت محقنا اوتوماتيكيا مستعملاً بين الاعشاب.
    Ben Guru Saj. Open Subtitles أنا رجل الاعشاب
    Seni uyanık, otun yerini bulmuşsun. Open Subtitles انت احمق, لقد عثرت على الاعشاب المخدرة
    Peynirler, jambonlar sosisler, otlar, yeşillikler. Open Subtitles هذا الجبن و هذا اللحم و النقانق و الخضار و الاعشاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more