Diğer bir yolu, eğer pervane üçü hızlandırır ve pervane birin hızını yavaşlatırsanız, robot öne doğru ilerler. | TED | والحالة الاخرى اذا زدت سرعة الدوار الثالث وخفضت سُرعة الدوار الاول يتحرك الروبوت الى الامام |
Göğsüyle yönlendirmiyordu, ki o öne doğru eğilmeyi gerektirir. | TED | انه لا يؤدي دور القيادة على صدره ، الأمر الذي يتطلب انك تميل الى الامام. |
Bence bu çok güçlü. Ve bence bu odadaki hepimizde bu var, tasarımı ileri götürdükçe, sadece tek şey yapmak değil. | TED | و انا اعتقد اننا كلنا في هذ الغرفة و انتم تحركون التصميم الى الامام انه ليس فقط عن عمل شيء واحد |
İleri devam et sağında tahta büyük bir kapı olmalı. | Open Subtitles | اكمل الى الامام سيكون هناك باب خشبي ضخم على يمينك |
Bazen arka taraf Ön taraftan daha geniş gözükmektedir, ve daha sonra değişir. | TED | في بعض الاوقات يبدو عريضاً من الخلف اكثر منه من الامام انه يتغير |
önden çıkmıyor. Geldiği yoldan geri dönüyor. | Open Subtitles | هو لن يَخْرجُ من الامام سيَعُودُ من الطريق الي جاءَ منة. |
İçeri giriyoruz. Üç kişi önde bir kişi arkada olacak. | Open Subtitles | سوف نذهب , اريد ثلاثه فى الامام وواحد فى الخلف |
İster Düz olsun ister ters, sahte saç doğal görünmüyor. | Open Subtitles | من الامام او الخلف الشعر الذي اشتريناه من المخازن ليس طبيعيا |
-Arabayı öne çektim. O hazır mı? | Open Subtitles | ـ أنا جيبت السيارة في الامام و هي مستعدة؟ |
13, 1 4 ve 15. tertip kıdemli subaylar derhal öne çıksın. | Open Subtitles | اريد من الضباط الكبار من القطاعات 13و14 15 ان يتقدموا الي الامام فورا |
Görevi kabul edecek kadar cesur olanlar bir adım öne çıksın. | Open Subtitles | لقد أثبتم شجاعتكم بمجرد موافقتكم علي المهمة الي الامام |
Hanımefendi, bir elinizi arkaya diğer elinizi öne yerleştirin. | Open Subtitles | سيدتي , ضعي يدك خلف القفص و الاخرى في الامام |
İleri yoldaşlar, Napolyon çok yaşa. | Open Subtitles | الى الامام ايها الرفاق حياة مديدة نابولين |
İkiler ve dörtler. Arka hatlar ileri! Hatta dâhil olun! | Open Subtitles | الصفين الثاني والرابع تقدما من الخلف الى الامام في صف واحد |
Bu ileri geri boğuşma ve ruhun mücadelesi... doğum yapan bir kadın gibidir. | Open Subtitles | هذا الصراع بين الامام و الخلف مثل امرأة لحظة المخاض |
Ön yıkamalı, yüksek verimli bir çamaşır makinesi kullanmadığım sürece, o zaman durum biraz daha iyi görünebilir. | TED | إلا لو إستخدمت الغسالة أوتوماتيكية عالية الكفاءة والتي تعبأ من الامام وهكذا سيبدو الامر أفضل |
- Özür dilerim. Ön tarafta sadece iki tek kişilik oda var. | Open Subtitles | اعتذر لك ياسيدى, لم يتبقى سوى حجرتان مفردتان فى الامام |
Ön tarafa gelin. Bir sürü yer var. | Open Subtitles | انتقلوا الى الامام هناك الكثير من المقاعد |
Durum uygunsa, benim işaretimle biz önden, DEA arkadan... | Open Subtitles | أنه يبدو في حالة جيدة على اشارتى سنضربه من الامام ستقوم مكافحة الأسلحة بالضرب من الخلف |
önde adamlarımız, arkada da birkaç arabamız var. | Open Subtitles | هناك رجال منا فى الامام, وسيارتين فى الخلف. |
Beyaz vezir ve siyah at Düz devam ediyorlar, ve hapishane mutfağına gidiyorlar. | Open Subtitles | التفتو يمينا و اسلكو الطريق المؤدي الى غرفة الغاز الملكه البيضاء و الغراب الاسود اذهبو الى الامام |
Eğer kanıta ihtiyacın varsa nasıl devam edeceğimiz konusunda engin bilgilerinize ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | و اذا كنت تريد اثبات تريد السلطات مساهمتك في كيفية التحرك الى الامام |
Dümdüz gidin sağ tarafta. | Open Subtitles | انتِ تذكرينني بها انها هناك في الامام على اليمين |
HC: Geleceğe adım attığımız ve ileriye yürüdüğümüz nokta burası. | TED | هومارو كانتو : هذه هي الخطوة التي يجب ان ننطلق اليها في المستقبل وان نقفز الى الامام نحوها |
Aslında Ön taraf... | Open Subtitles | يمكنكم الذهاب من الامام |