| Köpek kaçmış, ben de yakalamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | الكلب ليس مقيدً وانا كنت احاول الامساك به |
| Onu yakalamaya en çok yaklaşan kişi ise ancak hızına yetişebiliyor. | Open Subtitles | في حالات القتل الخمس الأخيرة ولم يستطع أحد الامساك به بسبب سرعته |
| Sonunda onu yakalamak harika olmalı. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون لحظة عظيمة عند الامساك به. |
| Kocanızın deli olduğunu sanmıyorum, ve şimdi birisi gerçekten onu yakalamak için dışarıda. | Open Subtitles | لا أعتقد أن زوجكِ كان مجنوناً والأن شخصاً ما في الخارج يريد الامساك به حقاً |
| İtiraf etmeliyim, bu hevesini görünce, onu yakalamanı istiyorum. | Open Subtitles | يجب ان اعترف حماسك يجعلني اريد الامساك به |
| O zaman onu şehire girmeden vurmanız gerekiyor. Eğer ülkeden çıkarlarsa, yakalanmaları çok zor olur. | Open Subtitles | اذاً افعلها قبل أن يصل للمدينة اذا هبط, سيصعب الامساك به |
| GCPD onu yakalamaya çalışırsa başarısız olacaktır. | Open Subtitles | شرطة قوثام ستفشل لو حاولوا الامساك به |
| Muhtemelen yakalamaya çok yaklaşmıştı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت قريبة جدا من الامساك به |
| İçeri girmeden onu yakalamak istiyorsan çekmeye devam et. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic} استمروا، فإنّكم تريدون الامساك به قبل أن يدخل البيت. |
| Hayır, hayır, onu yakalamak zorundasın. | Open Subtitles | لا لا , عليك الامساك به |
| Senden onu yakalamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تحاول الامساك به |
| Senden onu yakalamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تحاول الامساك به |
| Onu yakalamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد منك الامساك به |
| Onun ve Salazarın kontrol altına alınıp canlı bir şekilde yakalanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | يجب الامساك به هو و(سالازار) أحياءً |