| Birçokları ölüler şehrine gidiyor, altın kadar gerçek olduğunu ispatlayan kadına... | Open Subtitles | الكثير الآن يذهب إلى مدينة الاموات لإمرأة إعتبروها نقية كالذهب |
| - Denizcimiz ölüler adasından döndü | Open Subtitles | الصبى البحا القديم عاد من جزيره الاموات, هه |
| Ölümden büyü sayesinde geri getirilmiş tekrar canlandırılan ölü bir bedenim. | Open Subtitles | أنا جثة دبت فيها الحياة أُعدت من الاموات من خلال تعويذة. |
| Evet. Sanırım insanlar ölü çocukları hiç sevmiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | اجل ،اعتقد ان الناس لاتحب الاطفال الاموات حقا اليس كذلك؟ |
| Bazı kültürlerde hala Ölülerin gözlerine para yerleştirilir. Ya da gümüş. | Open Subtitles | حسنا بعض الحضارات لازالت تضع ثوما في اعين الاموات او فضة |
| Bana ölüleri görebildiğini ve karımın da burada olduğunu söyledi | Open Subtitles | قال لى انه يستطيع رؤية الاموات و ان زوجتى هنا |
| Hale'e yaptığın şey yüzünden seni ortadan ikiye ayırmak istesem de, ölülerden oluşan bir orduyla ve çok kötü bir adamla uğraşmakla meşgulum. | Open Subtitles | بقدر انني لا اقدر ان انتظر كي امزقك لما فعلته بـ هيل انا مشغولة بإنتفاضة جيش من الاموات والاشرار الحقيقين |
| Zaten bütün ölüler beraberler. Burada olmamaları bir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | كل الاموات يتأزروون على أية حال ليس هناك فرق |
| Kral'ın ölüler dünyasına iniş yolculuğunu anlatıyordu. | Open Subtitles | يوضح هبوط الملك في رحلته الى عالم الاموات |
| Rivayete göre ölüler geri dönmüş, ve şehrin insanlarına saldırıyormuş. | Open Subtitles | الاشاعة تقول ان الاموات قد عادوا الى الحياة و انهم يهاجمون سكان المدينه |
| ölüler için kötü bir haber bu. | Open Subtitles | حسناً, ان الاموات يسيطرون على الوضع حقاً |
| ölüler dirildiyse mezarlar önceki sahiplerinin işine yaramaz. | Open Subtitles | حسنٌ, إنْ كان الاموات قدْ نهضوا فلنْ يكون شاغله الأصلي بحاجة إليه |
| Daha önceki medyum kadın ölü insanlara ışıl ışıl göründüğümü söylemişti. | Open Subtitles | إمرأة متوسطة في العمر أخبرتني بذلك انا ابدو ساطعة لدى الاموات يآآآآآ |
| - Bunu neden yaparlar? - Bazı insanlar tuzlukları biriktirirler. Fetişistler ise ölü şeyler toplarlar, tırnak ve saç gibi. | Open Subtitles | فقط بعض المختلين يحبون تجميع أظافر وشعر الاموات لا أحد يعلم لما |
| Hepiniz o iblise, o ölü adama hizmet ediyorsunuz ama siyah adama ne olacak? | Open Subtitles | لقد فهمتك , أنتم جميعاً تسلون الشياطين و الاموات لكن ماذا عن الرجل الاسود |
| O gece, Ölülerin gömülmeyeceğini öğrenmiştik. | Open Subtitles | علمنا تلك الليلة ان الاموات لن يدفنوا بعد الان |
| Ölülerin, televizyon ve radyo gibi çeşitli cihazları kullanarak çıkardıkları seslerdir. | Open Subtitles | انه تسجيل لاصوات الاموات باستعمال جهاز مثل التلفاز او الراديو |
| Bazıları sadece elektrik yüklü, elektromanyetik bir şey olduğunu düşünürken, bir diğer grup Ölülerin bizimle haberleşmek için kullandıkları bir yol olarak görüyorlar. | Open Subtitles | البعض الاخر يعتقد انها شحنات او حقل كهربائي والبعض الاخر يعتقد انها طريقة لاتصال الاموات بنا |
| Yunan mitolojisinde bu nehir ölüleri yaşayanlardan ayırır | Open Subtitles | فى الاسطورة الاغريقية.. النهر هو الذى يفصل بين الاحياء و الاموات |
| Bu ölüleri içine koydukları şeylerden değil mi? | Open Subtitles | هل هذا هو الشيء الذي يضعون بقايا الاموات فيه؟ |
| Genelde yaşayanlardan önce ölülerden alırlar. | Open Subtitles | يتعاملون مع الاموات عادة قبل الاحياء |
| Ölümü kovalamak ve tüm bu gölgelerde yaşamak bir şeyi bozdu bir türlü bu bağlantıyı kapatamıyordu, iletişimi koparamıyordu. | Open Subtitles | ملاحقة الاموات والعيش مع الارواح، شيءٌ ما تملكها لم تستطع التوقف، لم تستطع قطع الاتصال |