Çünkü diyor ki, bir kaz gibi düşünüyor --- ve aslında bunu kanıtladı, kendini beğenmişlik değil, kanıtladı bunu -- Kazlar, küçük meralara hapsolduklarında yönetildiklerini düşünüyorlar. | TED | لانه كما أخبرني احس بأن الأوز واثبت ذلك لي ليس فقط كفكرة ولكن بالبرهان ان الاوز تحس بالتلاعب عندما يتم سجنها |
Bu adamın Kool-Aid'inden (bir meşrubat) fazla içmiştim, bana kaz tüyü de ikram edebilirdi, ve ben de bu adam bir dahi, diyebilirdim. | TED | فانا كنت اشرب كحول هذا الرجل كثيرا ويمكن ان يكون ماقدمه لي هو ريش الاوز ولا ادري ذلك الرجل حقا ذكي |
Sonbaharda görmüşler ki, bu doğal güzel, tatlı, lezzetli kaz yağı olabilir. | TED | ووجدوا ان الحل في الطبيعة طعم جميل وسكري و لذيذ وجدوه في الاوز |
Hepinizi Yaban Kazları Kapısı'na şehri çalışmaya yolluyorum | Open Subtitles | ويرسَلون جميعاً غداً لبوابة الاوز البري للعمل في اعادة بناء المدينه |
Hepimiz Yaban Kazları Kapısın'da general Huo tarafından kurtarıldık | Open Subtitles | لقد تم انقاذنا جميعا من بوابة الاوز البري من قبل الجنرال هاو |
Sadece, bu kazlara istediklerini vermek için buradayım. | TED | انا هنا فقط لأعطي الاوز ماتريد |
Ve göç eden kazların çoğu boş mideyle gidiyor. | Open Subtitles | والعديد من الاوز المهاجرة و الى حد كبير تجري وهي فارغه. |
Artık kaz sürüleri görünce ürkmemeyi öğrenmen gerek. | Open Subtitles | أنت لن تسمح لجديلة متشابكة من الاوز اخافتك؟ |
Markiziniz sevmediği halde neden kaz hazırladınız? | Open Subtitles | لماذا أعدت الاوز إذا كانت ماركيز لا تحبه؟ |
¢Ü yedi kuğu yüzer altı kaz yumurtlar ¢Ü | Open Subtitles | ¢ سبع بجعات السباحة ستة الاوز و¢ وضع |
Ben 13 yaşındayken ilk kaz ciğerimi yedim ve o, beni kesinlikle başka bir boyuta geçirdi. | Open Subtitles | عندما كان عمري 13 عاما أحببت أولا كبد الاوز ونقلني على الاطلاق لبعدا آخر |
kaz sürüsü dört motoru da temizlemiş. | Open Subtitles | سرب من الاوز استولت على المحركات الاربعة. |
kaz aileleri yola çıkmadan önce kuzeye yapılacak bu uzun intikal için... | Open Subtitles | قبل أن يغادروا, تنضم الأسر المستقلة الى الآلاف من الاوز أخرى. |
Havaların düzelmesini bekleyen iki milyon kaz buraya sığınır. | Open Subtitles | مليونين من الاوز يأوون هنا. وذلك في انتظار الطقس ليتغير نحو الأفضل, |
Yaban Kazları Kapısı'nın inşasını 15 günde bitiremezsek, | Open Subtitles | علينا ان ننهي بوابة الاوز في خلال خمسة عشر يوماً |
Yaban Kazları Kapısı işgal etmeye kim cüret ederse, Onu öldüreceğiz | Open Subtitles | من يجرؤ على غزو بوابة الاوز البري سأقتله |
Fakat Christian Kazları yetiştirmekte yalnız değil. | Open Subtitles | لكن كريستيان ليست وحيدا في تربية الاوز. |
Yaban Kazları Kapısında beraber yükselelim | Open Subtitles | ترفرف سوياً عند بوابة الاوز البري |
Yaban Kazları kapısının amacı yerine getirilmişti | Open Subtitles | بوابة الاوز البري تحققت امنيتها |
Binalar Anıt Vadisindeki yamaçlar gibi iş görerek rüzgârları yukarı yönlendirir ve iç kısımlara giden kazlara gereken takviyeyi sağlar. | Open Subtitles | المباني تمثل دعامات من وادي النصب, تقوم بتوجيه الرياح نحو الأعلى وإعطاء الاوز دفعة التي هم بأشد الحاجة إليها بينما هم ينتقلون نحو الداخل. |
Buralarda bir yerde kazların ana caddede yürüyüşünün kanunen yasak olduğu bir kasaba olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | انت تعلم بأن لديهم مدينة قريبة من هنا في الواقع لديهم قانون ضد استعراض الاوز في الشارع الرئيسي |
"Üzerine mango şaraplı sos gezdirilmiş ızgara Fois Gras." | Open Subtitles | كبد الاوز مشوي، أمطر مطرا خفيفا... ... مع الخمر المانجو صلصة تخفيض " |