"الاوقات" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanlarda
        
    • zamanlar
        
    • Bazen
        
    • zamanları
        
    • Zaman
        
    • günler
        
    • zamanda
        
    • zamanların
        
    • sürekli
        
    Bedavacılar olarak böyle zamanlarda evin korunmasına yardım etmek bizim işimiz. Open Subtitles . وضيفتنــا كعالــه هي أن نحمــي المنــزل في مثـل هـذه الاوقات
    Sadece mutlu, önemli anlarda değil, bunun gibi önemsiz zamanlarda bile. Open Subtitles ليس فقط قضاء الاوقات السعيدة لكن فقط اللحظات البسيطة مثل هذهِ
    Bir zamanlar çok güzel ıslık çalan bir prenses vardı. TED كان هنالك في قديم الزمان أميرة جميلة تصفر في كل الاوقات
    Kendimi iyi hissettmediğim bazı zamanlar olsa da... genelde, bu şehri seviyorum." Open Subtitles هناك بعض الاوقات التي اشعر فيها بالحزن ولكن بشكل عام انا احب هذه البلدة
    Bazen arka taraf ön taraftan daha geniş gözükmektedir, ve daha sonra değişir. TED في بعض الاوقات يبدو عريضاً من الخلف اكثر منه من الامام انه يتغير
    Mitch ve ben de aynı zor zamanları yaşadık biliyorsun. Open Subtitles انت تعلمى انا و متيش لقد مررنا ببعض الاوقات العصيبه.
    Her Zaman olayları şahsiyetsizleştirmeye çalışmayı ben de çok denedim. Open Subtitles لقد تم تدريبي لأقوم بالمثل مسلوب الشخصية في كل الاوقات
    Bazı günler uyanınca karımı özlüyorum, bazı günler de krem karamelimi. Open Subtitles افضل حلوياتك بعض الاوقات استيقظ و اشتاق الى زوجتي
    Onların başardıkları, entellektüel ve bilimsel olarak, olağanüstü, fırtınalardan sağ salim çıkmaya çalıştığımız bu zamanda o kadar önemliler ki. TED ان انجازاتهم .. الفكرية والعلمية مذهلة جداً وهي هامة جداً لهذه الاوقات التي نمر بها التي تضربنا فيها العواصف
    Kızın suçu değil, tüm zamanların en büyük öküzü olan kardeşimin suçu bu. Open Subtitles انها ليست غلطتها انه اخي الذي يجن بعض الاوقات
    En zor zamanlarda Teşkilât'a yöneticilik etmiş adama da özel olarak teşekkür ediyorum. Open Subtitles وشكر خاص للرجل الذي كان وراء الوكالة خلال الاوقات العصيبة التي مرت بها
    Ama bazı zamanlarda seninle konuştuklarımızın aramızda kalacağına dair kesinlikle emin olmam gerekiyor. Open Subtitles ولكننا احتاج ان اكون قادرا على الحديث معك بكل ثقة في بعض الاوقات
    Kutsak kitapta bir oğulun zor zamanlarda anne ve babasını asla terketmemesi gerektiği yazıyor. Open Subtitles مكتوب ان الابن لايترك ابويه في الاوقات الصعبة
    Ve, böyle zamanlarda çok fazla iç hesaplaşma yapıyorsun. Open Subtitles ودعنى اخبرك، يمكنك القيام بالكثير من البحث عن الذات فى مثل هذه الاوقات.
    Buradaki insanlar nazik ve çalışkandır ama kolay etkileniyorlar özellikle kötü zamanlarda. Open Subtitles الناس هنا كرماء ويعملون بجد ولكن يسهل التأثير عليهم، خاصة في الاوقات السيئة
    O zamanlar iyi dayandım ama daha sonraki hayatımda çok sorunlar yaşadım çünkü o olaylar geri geliyor ve asla unutamıyorsun. Open Subtitles ابليت بلاءا حسنا في هذه الاوقات و لكنني عانيت بعد الحرب لان ذكريات هذه الاحداث تعاودك
    O zamanlar... Open Subtitles في السادسة او السابعة اجل في هذه الاوقات
    Michelle bana geçmişte zor zamanlar geçirdiğini söyledi. Open Subtitles ميشيل اخبرتني انك كنت تمرين ببعض الاوقات الصعبه مؤخرا
    Bazen durumu mükemmel kılmak için fazla çabalamak daha da beter edebilir. Open Subtitles بعض الاوقات عند محاولتك عمل كل شيئ رائع ستفجر الاومر اما مك
    Yaptıkları işte o kadar iyiler ki Bazen onlara fazla güveniyorum. Open Subtitles هم ماهرين جدا فيما يفعلوه أنا أعطيهم المنح فى بعض الاوقات
    27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. Open Subtitles مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته
    Peki aynı Zaman aralığında saadet zinciri konusunda hiç ailenden şüphelendin mi? Open Subtitles وخلال تلك الاوقات الم تشتبهي ابداً ان والديك يعملون اعمال غير قانونيه
    Yani seni öpmek istediğim ama öpemediğim günler için mi? Open Subtitles تعني انه فى كل الاوقات التى كنت اريد ان اقبلك فيها لكني كنت لا استطيع ؟
    Korkarım ki karanlık güçlerin ülkesinden ayrı Kralımızın ardından... entrikalar çevirdiği kötü bir zamanda eve döndünüz. Open Subtitles اخشي ان يرجع و يري هذه الاوقات الفظيعه عندما تتحد قوي الظلام ضد مليكنا الغائب
    Zor zamanların ve ırksal zulmün şarkılarıyla keyfine bak. Open Subtitles تمتعي بأغاني الاوقات الصعبة و الاضطهاد العرقي
    Şey, Üstad Skywalker ve ben sürekli saldırgan görüşmeler dediğimiz şeye mecbur kalıyoruz. Open Subtitles حسنا , سيدي سكاي وكر واوقفت ما نسميه المفاوضات العدوانية فى كل الاوقات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more