Bir Maya piramidinde ilk kez, bir Kral mezarı keşfetmiştik. | Open Subtitles | اكتشفنا قبر الملك الاول الذي يتم اكتشافه في هرم المايا |
Bu gerçekten sembolik bir işti, çünkü şehirden görülemeyen ilk poster yapıştırmamızdı. | TED | بالتالي فان هذا عبارة عن تعبير رمزي, لانه الاول الذي نعمله حيث لا يمكنكم مشاهدته في المدينة. |
İlk çelişki, büyümenin geçmişi reddetmek ve ardından onu hemen geri talep etmekle ilgili olmasıdır. | TED | ان التناقض الاول الذي كان حينها .. هو ان الاشخاص آنذاك .. كان عليهم رفض الماضي ومن ثم توجب عليهم محاولة استعادته |
İlk yangınımı hatırlıyorum. | TED | واتذكر الحريق الاول الذي شاركت في اخماده |
Her ne kadar sunumuma daha yeni başlamış olsam da, yapmaya çalıştığım ilk şey değil bu değildi ve biraz umutsuz oluyordum. | TED | ولكن مع ذلك لقد بدات هذا العرض للتو لم يكن هذا الامر الاول الذي حاولت القيام به لقد بدأت اشعر باليأس |
Kendimizden başka hiçbir şeye tapmadığımız bir dünyada yaşayan ilk toplumuz. | TED | نحن المجتمع الاول الذي يعيش عالما حيث لا نعبد شيئا سوى انفسنا |
Bu hakkında konuşmak istediğim ilk doğum günü. | TED | وهذا هو عيد الميلاد الاول الذي اريد التحدث عنه |
Eminim ki bu öldürdüğü ilk zenci de değildir. | Open Subtitles | و انا واثق انه ليس الزنجي الاول الذي يقتله. |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
Bana ilk öğrettiğin şey... asla ölü kanı içmemek olmuştu. | Open Subtitles | الدرس الاول الذي علمته لي لا تشربي أبدا من دماء ميتة |
Evet. Biliyorsun, buraya gelen ilk insan sensin. | Open Subtitles | اتعلمين انت الشخص الاول الذي ابداً ما اتى الى هنا |
Bu kata ayak basan ilk Belediye Bşk. Yrd. | Open Subtitles | نائب رئيس البلدية الاول الذي وطئ هذا المكان |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Seni ilk gördüğüm gün, bu ağacın altına gelmiştim... ve ona dua etmiştim. | Open Subtitles | في اليوم الاول الذي قابلتك فيه .. اتيت هنا تحت هذه الشجره وصليت كثيرا له |
Bereket versin ki, ilk önce bizim araştırma ekibimiz buldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ كان فريقنا هو الاول الذي عثر علي هذة المصنوعة |
Kaybedenler, iki kez yolun sonuna kadar gidip, geri dönen ilk takıma arabaların anahtarlarını verir. | Open Subtitles | الفريق الاول الذي سينطلق ويعود مرتين سيفوز بالسباق والاهم من ذلك الخاسران سيسلمان مفاتيحهما |
Çünkü sevdiğimden emin olduğum ilk şey buydu. | Open Subtitles | لانها كان الشيء الاول الذي كنت متأكداً بأني احببته |
Yani, sen bir mahkuma tutulan ilk hapishane çalışanı değilsin, inan bana. | Open Subtitles | أنت لست العامل الاول الذي وقع في مشكله مع سجين |
Bu söylediklerine inanabilirim. İlk söyleyen sen değilsin. | Open Subtitles | استطيع تصديق ما تقول , انت ليس الاول الذي يقول هذا |
Bazılarınız ailesindeki ilk lise mezunu ve üniversite adayı olacak. | Open Subtitles | للبعض , سيكون الأول في عائلته الاول الذي لديه فرصة للمضي للجامعة |