- makbuz. Müsabakaya yatırdığım bahis miktarının. | Open Subtitles | انه الايصال, الخاص بالرهان الذي وضعته على النزال |
makbuz almazsam sigorta kapsamına girmez. | Open Subtitles | لن يضمنوا ذلك ان لم احصُل على الايصال |
Daha bu sabah izin için 148 dolar verdim. Bu da makbuzu. | Open Subtitles | لقد دفعت المستحقات هذا الصباح انها 148 $ ، وهذا هو الايصال |
Ve şimdi onları geri de veremiyorum, çünkü faturayı ağzına aldı! | Open Subtitles | والآن أنا لا أَستطيعُ إرْجاعهم لانها اختنقت على الايصال |
Faturanın aslını geri istersin. | Open Subtitles | عندها تطلبهم اعادة الايصال الاصلي .. انا متأكدة ان لديهم نظام |
Makbuzun bir delil olarak kullanılmasına izin verilemez çünkü bir kopyası. | Open Subtitles | الايصال لايمكن ان يعتد به كدليل لانه صوره |
Faturanız yanınızdamı bayan ? | Open Subtitles | هل لديكى الايصال , سيدتى ؟ |
Ziyaretçilerden Fiş İstemelerini Rica Ederiz | Open Subtitles | " يرجى من الزوّار جلب الايصال " |
Fişiniz efendim. - Sağol Cathy. | Open Subtitles | - سيدي لقد نسيت الايصال شكرا لك , " كاثي "ـ |
Ona makbuz verebilir misin? | Open Subtitles | هلا اعطيتيه الايصال من فضلكِ ؟ |
Göl suyu yüzünden makbuz kısmen zarar görmüş. | Open Subtitles | - لقد افسدت مياه البحيره ذلك الايصال جزئيا |
Bu da makbuz. | Open Subtitles | الايصال من فضلك |
Klasöründe bulduğumuz 15bin dolarlık para çekme makbuzu, geçen Kasım'dan. | Open Subtitles | الايصال الموجود فى محفظته كان 15 الف السحب تم فى نوفمبر الماضى. |
Bu makbuzu bulundurmalı diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه يجب ان يحوز هذا الايصال |
- makbuzu o kesiyor. | Open Subtitles | خذة الى مكان الايصال |
Üzerine Martine'in adını yazdığı faturayı çalılığa koyarken görmüştü onu. | Open Subtitles | لقد شاهده وهو يضع الايصال الذي "كتب عليه اسم "مارتين |
faturayı imzalatsan iyi edersin. | Open Subtitles | يفضل ان تتأكد ان تأخذ منه توقيعاً على الايصال ؟ |
Bu faturayı Varjak'ın evinde buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا الايصال عند منزل فارجاك |
- Faturanın bir kopyasını veririm. | Open Subtitles | - نعم أعطيهم نسخة من الايصال - لا يجب ان تعطيهم الايصال الاصلي |
- Faturanın içinde sakız var. | Open Subtitles | - يوجد علكه في الايصال - |
Makbuzun, kanıt olarak görülmesine izin veriyorum. | Open Subtitles | انا اسمح بوجود الايصال كدليل |
Ziyaretçilerden Fiş İstemelerini Rica Ederiz | Open Subtitles | " يرجى من الزوّار جلب الايصال " |