"الايقاع" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuzak
        
    • ritim
        
    • ritmi
        
    • tuzağa
        
    • Ritme
        
    • Ritmim
        
    Avukatlarımın bununla uğraşacak çok zamanı olacak. tuzak, yargısal uyuşmazlık... Open Subtitles سوف يقوم محاميي بالنظر في هذه الظروف الغير صحيحة ومحاولة الايقاع في شرك
    Çamaşır yıkamaya, yemek yapmaya, bir de işime karışıp kendi bölgemde bana tuzak kuran piçlere katlanamam. Open Subtitles انا لا أغسل , لا أطهو ولا اعقد اتفاقا مع وقح مثلك وضعني في طريقه كي يتمكن من الايقاع بي
    DÜnyadaki tüm diğer kızlar dans edebilir, ama benim ritim duygum yoktur. Open Subtitles كيف أن كل بنت في العالم بإمكانها الرقص ولكنني لا امتلك الايقاع
    Bir melodi ya da ritim mi? ya da bir ruh hali veya tavır mı? TED هل هو النغم ام الايقاع هل هو المزاج ام السلوك
    Gözünüze giren ışıktan kaçınabilirseniz, ritmi değiştirebilirsiniz. TED بامكانك تغيير الايقاع اذا ابتعدت عن الاضواء
    - Onun bunu yapmadığına dair güçlü kanıt var ki, tuzağa düşürülmüş. Open Subtitles هناك ادلة قاطعه انه لم يفعل ذلك و انه تم الايقاع به
    O güç fark edilen ama sürekli Ritme şükürler olsun aralıksız "tap-tap" diye ses çıkaran, o müzik... Open Subtitles بسبب ذلك الايقاع المستمر الغير ملحوظ تلك الموسيقى تلك النوته المستمرة
    Sana top fırlatıldığında yüksek sesle "Ellerim iyi, odaklanabiliyorum ve Ritmim var." demeni istiyorum. Open Subtitles كل مرة تلقى أليك الكرة، أزيدك أن تقول بصوتاً عالي لدي يدين لدي التركيز لدي الايقاع
    Ona tuzak kurdu çünkü gizli bir operasyon için onun yeteneklerine ihtiyacı vardı. Open Subtitles لقد تم الايقاع به من قبل بيج اد لانه اراد الاستعانة به
    Bak, bu fayton sürücüsünü öldürmediğimi ispatlasak bile, bana tuzak kuran adamı yakalamalıyız. Open Subtitles انصتي ِ، حتى لو أثبتنا بأنني لم أقتل قائد العربة، علينا أن نحاول القبض على ذلك الشخص الذي حاول الايقاع بي
    Pekâlâ, sana tuzak kurmaya çalışan her kimse, kesinlikle psikopat. Open Subtitles حسنا، أيما يكون هذا الشخص والذي يحاول الايقاع بك فهو بالتأكيد مضطرب نفسيا
    Yapmaları gereken tek şey, Washington'a tuzak kurmak ve O'nu dize getirmekti. Open Subtitles كل ما عليهم فعله الايقاع بواشنطون وجعله يستسلم
    Ne halt dönüyor böyle? tuzak mı kurdun birader? Open Subtitles مالذي يجري يا صاحبي, أتحاول الايقاع بنا؟
    Tamam, onları belli bir yolda tutarsanız farklı yükekliklerde paralel çizgiler elde edersiniz fakat buna ek olarak ritim de elde edersiniz. TED حسنا, واذا ابقيتها في تمريرة واحده تحصل على خطوط متوازيرة وبارتفاعات مختلفة ولكن على امل ان تبقى على الايقاع
    ritim ve alan keşfetmek için bu benim yeni yolum. TED لذا سـ انتهي في خطتي القادمة لاكتشاف الايقاع والمساحة
    Tüm ritim bölümü Mor Çete olmuştu Open Subtitles قسم الايقاع الكامل كان العصابه الارجوانية
    Bu ritim şarkının tüm duygusunu yok ediyor! Open Subtitles ذلك الايقاع انهي وجود المشاعر في الموسيقي
    Unutmayın, ...ritmi takip edip vuruşları sayarak dans edeceksiniz. Open Subtitles تذكروا اتبعوا الايقاع, عدوا وارقصوا حسب الايقاع.
    ritmi bir kez yakaladığımızda herhangi bir yanlış hareket onu tekrar fibrilasyona sokabilir. Open Subtitles ما ان ننشئ الايقاع اي حركة غير مقصودة قد تعيده للرجفان البطيني
    Mala vurmalısın. Boşalmaya devam etmelisin. Uçkurundaki ritmi bozmamalısın. Open Subtitles لازم تأكل الوز عشان تخلى دمك بيجرى نحافظ على الايقاع تحت الحزام
    Evet, tuzağa düşmüş ama üzerine kimseyi tanımıyorum. Open Subtitles لديه لكن به. الايقاع تم نعم، العمل فى يدين امهر
    tuzağa düşürülmüş hissediyorum, müvekkilim de öyle. Open Subtitles , أشعر أنه تم الايقاع بي و كذلك الايقاع بموكلتي
    Bilirsiniz işte Ritme uyun. Sallan ve çalkala. Open Subtitles تعرفون ، الايقاع ليس له لون تعرفون ، فقط اهتزوا وتحركوا
    - Ritmim var. - Güzel. Open Subtitles لدي الايقاع رائع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more