"البحث عنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu aramaya
        
    • Onu aramayı
        
    • onu aramaktan
        
    • aramak
        
    • onu bulmaya
        
    • aramama
        
    • onu bulmayı
        
    • onu aramamıza
        
    Eminim çoktan Onu aramaya başlamışlardır ve buraya bakmayı akıl etmeleri an meselesidir. Open Subtitles أعني, أنا واثقٌ أنهم يبحثون عنها مسبقًا، وهي مسألة وقت فحسب قبل أن يخطر لهم البحث عنها هنا.
    Bir gün sonra Kimmie'nin yaşadığını öğrendik ve diğerleri de Onu aramaya başladılar. Open Subtitles في اليوم الذي نعلم بأن كيمي على قيد الحياة اخرون يبدأون في البحث عنها
    Şu otobüs dediğin bok çuvalında Onu aramayı kimse akıl etmez. Open Subtitles لن يفكر أحد في البحث عنها في الخردة التي تسميها حافلة
    Ve varlıklı, tuhaf bir grup otomobil koleksiyoncusu onu aramaktan vazgeçemiyor. Open Subtitles وهُواة جمع السيّارات ومجموعة من الأغنياء غريبي الأطوار، لا يُمكنهم التوقف عن البحث عنها.
    Bu, bilginin kendi kendine izanlı olup, ona ihtiyaç duyduğumuzda biz aramak zorunda kalmadan bize geldiği bir dünya. TED إنه عالم حيث المعلومات نفسها أصبحت ذكية، وتأتي إلينا تلقائيا عندما نكون في حاجة إليها دون الحاجة إلى البحث عنها.
    Eğer yetkililer onu bulmaya kalkarsa, onun nerede patlayacağını kim bilebilir? Open Subtitles لو حاولت السلطات البحث عنها من يعلم أين ربما ستنفجر ربما فى غواصة بولاريس فى نيولندن
    Aşırı yardımcı oldunuz. Herkesi etrafa dağıtıp aramama yardım ederseniz çok iyi olur. Open Subtitles سوف يكون من الجيد أن يساعدنى الجميع فى البحث عنها
    Seninle yeniden birleştikten sonra ben de onu bulmayı denedim ama bulamadım. Open Subtitles ،بعدما قابلتكِ، حاولت البحث عنها أيضاً ولكن، لم أستطع إيجادها
    İki ajan uçağa gelip onu aramamıza yardım edecek. Open Subtitles و اثنان من العملاء سيصعدان على متن الطائرة لسياعدوننا في البحث عنها
    - O yüzden Onu aramaya devam etmelisiniz. Open Subtitles ـ لذا، عليك أن تواصل البحث عنها ـ سنستمر بالبحث
    Yani Onu aramaya devam edersek harika olur! Open Subtitles لذا إن استطعنا مواصلة البحث عنها سيكون ذلك عبقريّاً
    Onu aramaya çalıştım. Open Subtitles عندما إستيقظت كانت " سارة " غائبة حاولت البحث عنها
    Onu aramaya devam etmeliyiz. Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نستمر في البحث عنها
    Bildiğim kadarıyla evet. Ama Onu aramayı kesmeniz lazım. Open Subtitles بقدر ما أعرف , نعم لكن يجب أن تتوقف عن البحث عنها.
    Sadece iyi olduğunu ve Onu aramayı denemememizi Open Subtitles . قالت أنها بخير . و لا يحاول أحد البحث عنها
    Kabul etsene işte! Onu aramayı bırakalı çok oldu. Open Subtitles لما لا تعترف بالأمر، لقد توقّفت عن البحث عنها منذ زمن طويل.
    Yıllar önce neden onu aramaktan vazgeçtiğini merak ediyor. Open Subtitles تتسائل عن سبب توقفك عن البحث عنها قبل كل تلك الأعوام
    Makine artık onu aramaktan vazgeçmemiz gerektiğini söylüyor. Open Subtitles الآلة تطلب منا التوقف عن البحث عنها
    Oturma odasının neresinde olduğunu bilmiyorum ve içimden aramak da gelmiyor. Open Subtitles لا اعلم مكانها فى غرفة المعيشة ولا اود البحث عنها
    E.T.'nin izini arayan arastirmacilar onu Dünya'da aramak zorundaydilar. Open Subtitles المحققون يتبعون الحياة خارج الأرض. عليهم البحث عنها هنا على الأرض.
    Ama sonra hayatımı Tanrı'ya adadım onu bulmaya çalıştım, ama o çoktan başkasıyla evlenmişti. Open Subtitles لكن بعد ان سلمت حياتي لله حاولت البحث عنها ولكنها كانت قد تزوجت
    Bebeğin annende olduğunu öğrenirse onu bulmaya çalışmaktan vazgeçmez. Open Subtitles لو أنها إكتشفت أن الطفلة مع والدتك لن تتوقف أبداً عن البحث عنها.
    Dedem o topu bana mirasında bıraktı. Bir ay aramama yardım etmiştin. Open Subtitles -لقد ترك لي جدّي هذه الطابة في وصيّته ولقد ساعدتني في البحث عنها لمدّة شهر
    Hayır, bekleyin. Telsizinizi kullanarak onu bulmayı deneyebilir misiniz, lütfen? Open Subtitles لا ، إنتظر ، ألا تستطيع أن تحاول البحث عنها من خلال اللاسكلى ؟
    Her ay buraya gelip onu aramamıza yardımcı oluyor. Open Subtitles يأتي للبيت كل شهر ليساعدنا في البحث عنها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more