| Derken Zephyr'i Donanma'da tutan son şey de yok oluverdi. | Open Subtitles | وبعد ذلك الشيئ الوحيد الذى كان .يبقيه فى البحريه تدمر |
| Bu sabah kredi kartlarımı Donanma değişim bürosunda kullanmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد ذهبت لاستخدام بطاقات ائتمانى فى صراف البحريه هذا الصباح |
| Pekâlâ, Jeff Goldblum, adam Donanma Bakanı'nı üzerine dinleme cihazı yerleştiriyor, bilgiyi yüklüyor. | Open Subtitles | حسنا,جيف جولدبلم شخص ما قام بدس أداه تنصت لوزيره البحريه يقوم بتحميل البيانات |
| Deniz kuvvetleriyse, bu çaptaki bir filonun bile korunmasının ne kadar güç olduğunu... | Open Subtitles | البحريه ردت بأن الأسطول شديد الضخامه لدرجة أن مهمة حمايته ستكون شديدة الصعوبه |
| ABD Deniz Piyadeleri, kendi tabirleriyle "yesil cehennem"de kapana kisilmis gibi hissediyorlar. | Open Subtitles | شعر جنود البحريه الامريكيون بأنهم وقعوا فى شرك ما سموه الجحيم الاخضر |
| Yeni Alman Donanması da yavaş yavaş palazlanıyordu. | Open Subtitles | سلاح البحريه الألمانيه الجديد أيضا كان على وشك اللحاق بهذا الركب |
| Kostüm bölümü bana bu Denizci beyazlarını..." | Open Subtitles | ادارة الجمارك اعطتني ملابس البحريه البيضاء |
| Onu Deniz tutmuş! Bir Donanma klasiği. | Open Subtitles | إنه يعانى من دوار البحر هذا ما ترسله لنا البحريه |
| Donanma beni üniforma içine sokacak kadar çaresiz olabilir ama... komutama bir gemi verecek kadar salak değil. | Open Subtitles | البحريه كانت يائسه جدا و هى تختارنى لكن ليس بالحماقه الكافيه ليدعونى أقوم بالإبحار بنفسى |
| Donanma şimdi bizi bir görse hepimizi eğitime geri postalar. | Open Subtitles | إذا إستمرت البحريه ترسل لنا مثل هذه الطواقم فى المعركه فسينتهى بنا الأمر إل معسكر تعذيب |
| Ve Kaptan Bill Owens, Donanma'nın araştırma programının deneysel denizaltı tasarımcısı. | Open Subtitles | والنقيب بيل اوينز ، مصمم الغواصة لبرنامج بحث البحريه |
| Hava desteğinden yoksun bir Donanma, yenilmeye mahkumdu. | Open Subtitles | القوه البحريه بدون غطاء جوى يحميها لن يمكنها بعد الأن أن تربح المعارك |
| Donanma, buna hazırlıklı değildi. | Open Subtitles | وسفن البحريه الملكيه لم تكن معده لمواجهة مثل هذه الهجمات |
| Donanma, Ödenek Komitesi'ne danışmadan hiçbir şeye 350 milyon dolar ödemez. | Open Subtitles | البحريه لن تنفق 350 مليون علي اي شيء بدون عمل موازنه في البدايه |
| Ve bu birçok Deniz türünün kitlesel yokoluşuyla çakıştı. | TED | وتزامن ذلك مع الانقراض الجماعى لكثير من الفصائل البحريه. |
| Bunun için gerekli ipucu, Vibrio fischeri adındaki başka bir Deniz bakterisinden geldi. | TED | الدليل على هذا اتى من نوع آخر من البكتيريا البحريه وهذا النوع يدعى فيبريو فيشري |
| askeri mülâkat, Deniz Kuvvetleri, bir de hayat sigortası muayenesi. | Open Subtitles | اوه الكثير البحريه و اختبارات التأمين على الحياه |
| Kraliyet Donanması, U-Botları, suyun altında arıyordu. | Open Subtitles | البحريه الملكيه فى بحثها عن وسائل .. لرصد الغواصات الالمانيه تحت المياه |
| İki Denizci erinin eşi saldırıya uğradıktan sonra... askerler ile etnik gruplar arasındaki şiddet, bu akşam yeni bir boyuta ulaştı. | Open Subtitles | العنف بين الجنود ورجال البحريه وصل حدا جديدا الليله بعد أن تم مهاجمه زوجتان لرجال البحرية: |
| Efendim, Donanmada bana 7 güzel yıl verildi. | Open Subtitles | لقد اعطيت قوات البحريه سبع سنوات من عمرى. |
| Ne bileyim, Donanmadan ayrıldığından beri iş bulamadı; bayağı bunalımda. | Open Subtitles | أنا لا أعلم منذ أن ترك البحريه لم يجد عمل حتى الأن انه محبط للغايه |
| Onları yüzeye çıkmaya zorlarsak, casus uydulara yakalanırlar, donanmaya haber verin. | Open Subtitles | اذا استطعنا ان نرسلهم الى سطح البحر سوف يظهرون على القمر الاصطناعي للتجسس وسيرسلوا قوات البحريه |
| Beringer Denizcilik, bu yıl bir milyon ton ham çelik döşedi. | Open Subtitles | بيرنجر البحريه قدمت مليون طن من الفولاذ الخام هذا العام |
| Ford daha sonra denizcinin söyle dedigini animsayacakti:.. ... Tanrim, bu çok yakindi" | Open Subtitles | قال فورد لاحقا لجنود البحريه ياالهى كان ذلك وشيكا |
| Donanmanın bir numarası, artık sıkça bültenlerdeydi. | Open Subtitles | ثم ظهر القائد العام للأدميراليه البحريه ليذيع بياناً عاماً على الجمهور |