"البدني" - Translation from Arabic to Turkish

    • Fiziksel
        
    • Fizik
        
    • beden
        
    Daha zor güçlerin... bazı küçük Fiziksel bedelleri var gibi. Open Subtitles القدرات الأكثر صعوبة يبدو أنها تتطلب القليل من الجهد البدني
    İzin almadan kimsenin ilk adını kullanmayın, misafirperverliği asla geri çevirmeyin ve asla karşı cinsten biriyle Fiziksel temasta bulunmayın. Open Subtitles لا تقم بأستخدام الأسم الأول لأي شخص دون موافقتهم لا ترفض أبداً الضيافة و لا تشرع بالأتصال البدني بأي شخص
    Hep kolay kızarırım; Fiziksel efordan, şaraptan, kuvvetli duygulanmalardan. TED لكنت دوماً سريع الذوبان من المجهود البدني من النبيذ، من المشاعر العالية
    Biz hastalara, sakat Afganlara önce Fizik rehabilitasyon veriyoruz, sonra da yeniden sosyal entegrasyonlarını sağlıyoruz. TED نمدّ المرضى وهم المعاقين الأفغان أولا بالتأهيل البدني ثم بإعادة الاندماج الاجتماعي.
    Kurul benden, üniversitenin beden eğitimi bölümü için yapılacak bazı potansiyel ilerlemeler konusunda seninle birkaç fikir yürütmemi istedi. Open Subtitles مجلس الادارة طلب مني أن أنفذ بعض الأفكار عن طريقك بخصوص بعض التعديلات الممكنة لمبنى الجامعة البدني
    Bu hesaplarda ortalama kilo, Fiziksel aktivite ve kas yoğunluğu gibi faktörler baz alınır. TED هذه التقديرات بناءً على عوامل كمتوسط الوزن والنشاط البدني والكتلة العضلية.
    Bu nedenle obezite bireysel karar vermenin, kişisel davranışların, kişisel sorumlulukların ve Fiziksel aktivitelerinin eksikliğinin problemi oluyor. TED لذلك أصبحت السمنة مشكلة اتخاذ قرار فردي لسلوك شخصي، مسؤولية شخصية ونقص في النشاط البدني.
    Başlangıçta Fiziksel olarak güç harcamak zorunda kaldılar. Open Subtitles في البداية كان العمل البدني الكبير ما وراء قوة من أي منهما.
    Fiziksel ve psikolojik işkence söylentileri, bu bekleyişi daha da acı verici kılıyor. Open Subtitles الشائعات حول التعذيب البدني و الذهني جعلت الإنتظار أكثر إيلاما
    Ailesi bir yıl önce geçirdiği bir Fiziksel imtihan bulmuşlar. Open Subtitles حسنا، والديها اكتشف الفحص البدني وقالت انها تريد خضع نحو عام قبل.
    Diğer yandan, koltuğun ona yüklediği Fiziksel stres zamanla onu zaten öldürecek. Open Subtitles من جهة أخرى الجهد البدني والذهي بسبب الكرسي سوف يقتله في نهاية المطاف بأي حال
    Kendinizi Fiziksel anlamda bu kadar zorlayıp bu arada efendinize tek bir saygısızlık bile etmemenize. Open Subtitles ودفع نفسك لحدود من التحمل البدني ومع الاحترام الواجب وهائلة الاعجاب
    Ve bir çeşit Fiziksel aktivite içinde görünüyor. Open Subtitles و يبدو أنها تشارك في نوع من النشاط البدني
    Bu nedenle en iyisi Fiziksel aktivitelerden kaçınmak. Open Subtitles لهذا من الافضل أن نضع حاجز تجاه نشاطهم البدني
    Bunamaya, Fiziksel bozulmaya ve sonunda ölüme neden olur. Open Subtitles يسبب الخرف والتدهور البدني وفي نهاية المطاف الموت
    Normal miktarda Fiziksel aktiviteyle, sekiz saatten biraz fazla sürelik havanız var. Open Subtitles بوضع الجهد البدني في الاعتبار, لديكم 8 ساعات من مخزون الهواء.
    Fiziksel yorgunluk hariç, çocukların heyecanlanmalarına katlanamam. Open Subtitles لا يمكنني الوقوف على مرأى من الاطفال المنفعلين الا اذا كان من الارهاق البدني
    Okul çağından bu yana, bahse girerim Fiziksel çatışmadan geri kalmamışsınızdır. Open Subtitles منذ أيّام المدرسة , أراهن على أنّ أيّ منكما قد خرج من الصراع البدني
    Fakat savaş kızışınca, Fizik rehabilitasyon askıya alındı. TED لكن حالما اشتد القتال علُّق التأهيل البدني.
    Böylece ortopedi merkezi kapatıldı. Çünkü Fizik tedavi öncelikli sayılmıyordu. TED لذلك اُغلق مركز تقويم الأعضاء لأن التأهيل البدني لم يعدَّ أولوية.
    ben küçük bir kızken, beden dersinde hep sonuncu olurdum. Open Subtitles عندمــا كنتُ فتاة صغيرة، كنتُ دوماً أحب المشاركة في التدريب البدني.
    Şey, demek istediğim, beden eğitimi bunlardan ibaret değil. Open Subtitles أعني أن التعليم البدني أكثر من ذلك وأنتَ تعلم بأنني كنت أقدم إلتماساً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more