"البركانية" - Translation from Arabic to Turkish

    • volkanik
        
    • magma
        
    • volkan
        
    • lav
        
    • yanardağ
        
    • sıcak
        
    • yanardağı
        
    Takımadanın uzak batısındaki volkanik bölgenin hemen yukarısında yer alıyor. Open Subtitles هي تجلس فوق البقعة الساخنة البركانية في أقصى غرب الأرخبيل
    Dünya üzerindeki volkanik bölgelerde bu gibi kaynar su havuzları, milyarlarca yııdır var. Open Subtitles برك من المياه المغلية كالتي وجدت في المناطق البركانية على الأرض لمليارات السنين
    volkanik gazlar ve su buharı okyanusları ve atmosferi şekillendirdi. Open Subtitles وأن الغازات البركانية وبخار الماء قاما بتكوين المحيطات والغلاف الجوي
    Bu da size o gezegen üzerinde meydana gelen tektonik veya volkanik olaylarla ilgili bilgi verir. TED هذا يعطيكم فكرة عن الأحداث التكتونية في القشرة المريخية و الأحداث البركانية التي حدثت على الكوكب
    Bütün bu değişim içinde ani olarak değişen tek şey büyük göktaşı etkileri ya da volkanik süper-patlamalar olabilirdi. TED وكان التغير العالمي المفاجئ الوحيد سيكون آثار اصطدام الكويكبات الضخمة أو الانفجارات البركانية العظيمة
    İki ayaklı, minik, kıllı insanımsı canlılar... ellerinde bir parça volkanik taş var... bir şeyi takip ediyorlar ya da avlanıyorlar. Open Subtitles ذو قدمين صغيرة، أقل غضبا هذه المخلوقات البشرية . قطع من الحمم البركانية في أيديهم. يطاردون أو يصيدون شيء ما.
    Ayaklarının altına yapışan volkanik toprak üzerinde çok yavaş, ağır hareketlerle ilerlediğini hayal ediyorum. Open Subtitles أتخيله يمشي ببطء كما يفعل الغواص في هذه التربة البركانية التي تلتصق بباطن القدم
    - Birkaç çürük... ışığa aşırı duyarlılık, volkanik gazlarla açıklayabileceğimiz ... birkaç durum dışında, iyiler. Open Subtitles ما عدا بعض الكدمات الصغيرة وحساسية الضوء التي ربما أرجح سببها الغازات البركانية في الجو
    2000 yıl önce bu anakaranın çoğunu kaplayan volkanik patlamaların ve dehşet verici depremlerin olduğu bir dönem. Open Subtitles فترة من التقلبات البركانية العنيفة و الزلازل التى غطت غالبية القارة منذ ألفى عام مضت
    Gökyüzünden bu volkanik adaların ve etrafındaki mercan resiflerinin nasıl şekillendiği çok belirgin. Open Subtitles من الهواء هو واضح كيف أن هذه الجزر البركانية شكّلت وكيف الشقوق المرجانية شكّلت حولهم
    Bak hele,Nasıl da bir volkanik kaya parçası ... gereksizce tortulu bir taş kılığına girmiş, Open Subtitles انظر كيف الصخور البركانية تم اخفاؤها بشكل سيئ مثل صخرة الترسبات
    Yeraltı volkanik sistemleri tarafından beslenen eritme fırınlarından kaynaklanan yoğun ısı ve zehirli gazlara yalnızca onlar dayanabilirdi. Open Subtitles يمكنهم تحمّل الحرارة، الغازات السامة المنبعثة نتيجة التفجيرات البركانية
    Galapagos, yeryüzündeki en volkanik bölgelerden biridir. Open Subtitles غالاباغوس أحد أكثر الأماكن البركانية على الأرض
    Bu volkanik arazide hayatta kalmak her fırsatı değerlendirmeye bağlı. Open Subtitles البقاء يعتمد على الإستيلاء على كلّ فرصة في هذه الأرض البركانية المقفرّة
    Galapagos adaları doğdukları yerden, volkanik bölgeden sürüklendikçe olağanüstü bir ilerleme göze çarpar. Open Subtitles كجزر غالاباغوس تحمل أبعد وأبعد بعيدا عن محلّ ميلادهم، البقعة الساخنة البركانية هناك تعاقب رائع
    Teoriye göre, bakteri gibi basit yaşam biçimleri ve volkanik havuzlarda gördüğümüz alg tipi canlılar Evren'de yaygın olabilir. Open Subtitles تفترض أن الحياة البسيطة، كالبكتيريا، نوع الوحل الذي رأيتُه في البرك البركانية الحارة، ربما تكون منتشرة بالكون.
    volkanik dağlar yalnızca adanın üzerindeki yaşamı etkilemekle kalmaz aynı zamanda çevreleyen denizleri de etkilerler. Open Subtitles الجبال البركانية ليست فقط تُسيطرُ على الحياةِ على الجُزُرِ , لكن أيضاً في البحارِ المحيطةِ.
    Bu dağ aynı zamanda dünyanın en yüksek volkanik gölünü de barındırır. Open Subtitles وتوجد فيه البحيرة البركانية الأعلى في العالم.
    Ben genede bu dünyadaki bütün şehirleri... magma ile eriteceğim. Open Subtitles سأاظل قادراُ على اذابة كل مدن الأرض بالسوائل البركانية الساخنة
    Adeta bir doğa sanatına dönüşüyor, çünkü insanlar, bu volkan parkında gezerken binanın etrafında dolanabiliyor, üzerine tırmanabiliyorlar. TED ربما أصبح منظراً فنياً، حيث يمشي الناس حول المبنى، ويمكنهم تسلق المبنى ويتجولون في هذه الحديقة البركانية.
    İlk adım ham haldeki maden cevherini lav gibi kaynayana dek bir tankta kaynatmaktı. Open Subtitles وكانت الخطوة الأولى ل إذابة خام النفط الخام على دبابة مستطيل كبير حتى أنه كان يغلي مثل الحمم البركانية.
    Bir de depremler var, yaklaşık her beş senede bir bu alanın tamamını silen yanardağ patlamaları var. TED ومن ثم هناك الزلازل ، والثورات البركانية ، ثم بناء على أمر من واحدة كل خمس سنوات وهي تقضي تماماً على المنطقة خارجاً.
    Buzları parçalayan sıcak su akıntıları sert kış koşullarında somonların yumurtlamasına olanak sağlıyor. Open Subtitles الحرارة البركانية تذيب الثلج لتسمح للسلمون أن يضع بيضه أثناء ذروة برودة الشتاء
    Bu yanardağı bir suçlu değil. Hiçkimseyi incitmedi. Open Subtitles فهذه الحمم البركانية ليست مجرمة وهي لم تؤذ أي شخص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more