O takımı giyeli beş dakika oldu ama hemen ibneleşmiş. | Open Subtitles | ارتديت هذه البزة لخمسة دقائق وقمت بتلويثها |
Lanet takımı bana vereceksin. | Open Subtitles | ستعطيني البزة اللعينة. |
O takımı alacağım demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك بأنني سأحصل على البزة. |
Birkaç yıldır giyip dolandığın o fiyakalı takım elbise içi boş bir üniforma gibi. | Open Subtitles | تلك البزة الفاخرة التي كنت ترتديها وتتجول بها قبل سنتين كما لو أنّها بزة الإعدام. |
Neyse, eğer sana bir şey olursa kendi başımın çaresine bakmam gerekecek bu yüzden kendime birkaç tane daha takım elbise alacağım. | Open Subtitles | في حالة أي شيء حدث لك، واحتجت للإعتناء بنفسي، سأعتني بإعتناء خاص لهذه البزة |
Üniformalı kızlarımız için küçük birşeyler yapmak beni hep mutlu etmiştir. | Open Subtitles | سعيدة دائما للقيام بشيء لفتاتنا ذات البزة |
Benim zamanımda bu takım elbisenin fiyatına araba alabilirdim. - Nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كان بإمكانى شراء سيارة فى أيام شبابى بثمن هذه البزة |
Bu takımı yarın geri götürmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعيد تلك البزة غداً! |
Bu takımı çok sevdim. | Open Subtitles | أحب هذة البزة |
Üzerindeki takım elbise de birinden kalma gibi durmuyor. | Open Subtitles | لاحظت أن تلك البزة ليست لك |
Üniformalı birini görmek beni heyecanlandırmıyor, hepsi bu. - Kahretsin. | Open Subtitles | لا يروق لي ظهر البزة الرسمية هذا هو الأمر |
O pahalı takım elbisenin ve mükemmel bir kariyerin altında hayatındaki en büyük kavgalardan birinden kaçmaya hazır bir korkak var, dedim. | Open Subtitles | مالذي قلته للتو لي؟ قلت أنه تحت تلك البزة الرسمية الغالية وذلك السجل المثالي رجل جبان مستعد أن يركض |