İnsan gelişiminde olan sorunları alıp insanlığı onları silmeye, daha çok gözle görülür yardımseverlere ve evrensel liderlere ihtiyacımız var. | TED | نحتاج لرؤية تخدم رفع المعاناة عن البشر وقادة يواجهوا المشاكل التي تعيق تطور البشر ويقودوا البشر في طريق القضاء عليها. |
{C:$9C8B7C}Daha önce Ölüm Defterlerinin İnsan Dünyasına birkaç kere düştüğünü duymuştum... {C:$9C8B7C}Ama beş günde bu kadar kişiyi götüren birini ilk kez görüyorum. | Open Subtitles | ،سمعت أنه سبق وأن ظهرت مفكرة موت في عالم البشر في الماضي لكنك أول شخص يكتب العديد من الأسماء في ظرف 5 أيام |
Ben bir paleoantropolojistim ve benim işim insanın doğadaki yerini ve bizi neyin insan yaptığını tanımlamaktır. | TED | أنا عالم حفريات أنثروبولوجي، ومهمتي هي التعرف على مكان البشر في الطبيعة وإستكشاف ما يجعلنا بشراً، |
eBay'in kurucusu Pierre Omidyar, dünyada insan kaçakçılığı mücadelesine destek veren en önemli kişilerdendir. | TED | بيير أوميديار و هو مؤسس موقع إيباي، هو فاعل خير و من أشد المعارضين لتجارة البشر في العالم. |
Artık verilen doğru data ile, bu tür işlerde makinalar, insanlardan daha iyi performans sergileyecekler. | TED | الآ، وبإعطاء البيانات الصحيحة، سوف تتفوق الاجهزة علي البشر في مهام مثل هذه |
Şu an dünyadaki insan sayısından daha fazla cep telefonu bağlantısı var. | TED | والآن هناك المزيد من الإتصالات الخلوية أكثر من البشر في العالم. |
Buna ek olarak, böyle bir yapay zeka olsaydı, insan ekonomisiyle yarışmak zorunda olurdu, dolayısıyla kaynaklar için bizimle yarışırlardı. | TED | وللمزيد، إذا وُجدت أنظمة ذكاء اصطناعي كهذه، ستنافس اقتصاد البشر، وبالتالي تنافس البشر في المصادر والثروات. |
Dünya çapında bu bitkilerin yaşadığı söylenen yerleri işaretleyen binlerce insan var. | TED | لديهم آلالاف البشر في كل أنحاء العالم يذهبون لأماكن حيث توجد هذه النباتات. |
Bu harika A-C salonunda İnsan ticareti hakkında konuşmak çok şık bir hareket. | TED | من الراقي جدًا الحديث عن تجارة البشر في القاعات المكيفة |
Bence bu gerçekten insan ömrünü farklı bir perspektife çekiyor. | TED | و باعتقادي أن من شان هذا الأمر أن يضع أعمار البشر في منظور مختلف |
Belki siz de farkındasınızdır, Casablanca'da insan hayatı ucuzdur. | Open Subtitles | لاحظت أن حياة البشر في الدار البيضاء رخيصة. |
Belki siz de farkındasınızdır, Casablanca'da insan hayatı ucuzdur. | Open Subtitles | لاحظت أن حياة البشر في الدار البيضاء رخيصة. |
İki türlü insan vardır. | Open Subtitles | هل انت مدرك ان هناك نوعان فقط من البشر في الكون ؟ |
Bu dünyada iki çeşit insan vardır. | Open Subtitles | سأخبرك بأمر , هناك نوعان من البشر في العالم |
Tek bir kurbanla başladılar, sonra dar bir alanda bir avuç dolusu insan... | Open Subtitles | بدأ بضحية واحدة ثم حفنة من البشر في نطاق محدود |
Şimdiye kadar bildiğimize göre, bu galaksideki bütün insan yaşamı Goa'uld tarafından Dünya'dan başka gezegenlere alınmıştı. | Open Subtitles | بقدر ما نعلم حتى الآن كل البشر في المجرة نقلوا للكواكب الأخرى من الأرض بواسطة الجواؤلد |
Mi madr'e üç çeşit insan var derdi. | Open Subtitles | أمي كانت تقول دائماً، بأنّ هناك ثلاثة : أنواع من البشر في هذا العالم |
Evet, ama bu şehirdeki bir çok insan öyle değil. | Open Subtitles | أجل، لكن، معظم البشر في هذه البلدة ليسوا هكذا |
Eğer senin insan isimlerini Ölüm Defteri'ne yazdığını görürlerse şöyle derler: | Open Subtitles | وإذا شاهدوا أنك تكتب اسماء البشر في مذكرتك يقولون |
Ruanda soykırımında ölen insanlardan daha çok tavuğun katledildiğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | يقتل دجاج أكثر من البشر في مجزرة " راوندا " ؟ |
Galaksinin geri kalanındaki insanlardan daha fazla kötü durumda olamazlar. | Open Subtitles | حسناً، هم ليسوا أسوأ حالاً من بقية البشر في هذه المجرة |