| Bu battaniye kumaşını iyice pürüzsüz olana dek kazıyoruz ve ayakkabı boyasıyla boyuyoruz. | Open Subtitles | الآن , خامة البطانية نقشطها لأسفل حتى تصبح ناعمة ثم نصبغها بملمع الأحذية |
| Bu battaniye kumaşını tamamen pürüzsüz hale gelinceye kadar sıyırıyoruz... sonra da bot boyasıyla boyuyoruz. | Open Subtitles | الآن , خامة البطانية نقشطها لأسفل حتى تصبح ناعمة ثم نصبغها بملمع الأحذية |
| Ama battaniyeyi üstüne örtersek eğer seni fazla rahatsız etmez. | Open Subtitles | لكن إذا وضعنا هذه البطانية فوقهم فإنهم لن يرهقـوك كثيرا |
| Pencereden baktım ve onu sedyeyle çıkarırlarken üzerine örttükleri kırmızı battaniyeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | نظرت من النافذة أتذكر تلك البطانية الحمراء التي استخدموها لتغطيتها عندما خرجوا. |
| Bilirsin işte, şömine önünde battaniyenin altında birbirimize sokularak sıcak çikolatamızı yudumlasak. | Open Subtitles | تعرف, مدفأة كبيرة نقترب من بعض للدفء تحت البطانية نرتشف الشيكولاتة الساخنة |
| - Bebeğim, oraya son gidişimizde benim üzerimde is, senin üzerinde battaniye vardı. | Open Subtitles | حبيبتى ، فى المرة الماضية التى ذهبنا فيها إلى هناك ، كنت مرتدياً الهباب و أنت البطانية |
| Burda sabahları soğuk olur. Sana battaniye getirdim. | Open Subtitles | إن الجو باردا و أنا أحضرت لك هذه البطانية |
| Bu arada sana o battaniye için iki Dinar veririm. | Open Subtitles | على اي حال سأعطيك دينارين مقابل البطانية |
| Teşhis için parmak izlerini Cinayet Masası'na gönderdim. Sarıldığı battaniye orada. | Open Subtitles | سلمت بصماتها لقسم الجرائم للتعرف عليها وتلك هي البطانية التي لفت بها |
| Normalde bir battaniye ya da kumaş, böceklerin olgunlaşmasını etkilemez. | Open Subtitles | عادة لا تؤثر الملابس أو البطانية في نمو الحشرة تشق الحشرات طريقها للجثة على أية حال |
| Bir süreliğine onu battaniye olarak kullandı ve sonra alışverişteyken bez olarak kullandı. | Open Subtitles | لذا فهي أستخدمت البطانية لفترة وبعد ذلك أستخدمت الحفاظات في جولة التسوق |
| Boşver onları. battaniyeyi düşün. battaniyeyi anlat bana. | Open Subtitles | انس أمرهم، انس أمرهم ابق مع البطانية، أخبرني عن البطانية |
| battaniyeyi ısıtın ve beni 93 F derece yapın. | Open Subtitles | ثم ضع البطانية للتدفئة وإرفع حرارتي لـ 93 بالمئة |
| Bayan Idgie, bu battaniyeyi sarınmak zorundasınız... yoksa zatürree olacaksınız, beni duydunuz mu? | Open Subtitles | آنسة ادجي, يجب عليك ان تبقي هذه البطانية عليك والا ستموتي من البرد, اتسمعيني الآن؟ |
| Üzerinde adın yazılı olan battaniyeyi kullandım. | Open Subtitles | لقد استعملت هذه البطانية المكتوب عليها أسمك |
| battaniyeyi açtığımızda gözleri kapanmıştı. | Open Subtitles | عندما فتحنا البطانية عيناه كانتا مغلقتين |
| Sandviçler battaniyenin içinde. Sigaralar da. | Open Subtitles | بالتأكيد ساخنة ، الشطائر بداخل البطانية وكذلك علبة السيجار |
| Evet, haklı. Hep birlikte battaniyenin altına girmeliyiz. Yaklaşın. | Open Subtitles | لا بد أن ننزل تحت البطانية معا و نقترب من بعضنا البعض |
| Polisler onu fena dövülmüş ve çıplak halde bir battaniyeye sarılı olarak, yatak odasındaki bir kanepede uzanmış halde buldu. | Open Subtitles | وجدها رجال الشرطة راقدة علي الأريكة في غرفة المعيشة و قد ضُرِبَت ضرباً مبرحاً و قيدت البطانية, و عارية |
| O yüzden battaniyeden düşmek istemezsin ya da düşersin ve boğulusurdun, değil mi? | Open Subtitles | لذا أنت لا تريد الخروج من البطانية وإلّا ستقع في المياه وتغرق. صحيح؟ |
| Bazı karavanlara rastlıyoruz, 10, 30, 50 adam sadece bir battaniyeyle yetiniyor. | Open Subtitles | قابلنا مجموعات منهم مكونة من: 10،30،50 رجل يحملون البطانية فقط |
| O örtü hâlâ bendedir. | Open Subtitles | لازلت أحتفظ بتلك البطانية |
| - Sen ve aptal battaniyen. Şu aptal battaniyen. | Open Subtitles | انت وتلك البطانية السخيفة تلك البطانية السخيفة |
| Gece yorganı üstünden çektiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة لقد اخذت منك البطانية الليلة الماضية |
| Yorganın altına girip sessiz olman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تنزلي أسفل تلك البطانية ولا تتكلمي |
| İşte o zaman battaniyemi, duvarın üzerinden... | Open Subtitles | كان عليّ أن أحرك الاشياء عندما وقعت البطانية خاصتي من فوق الحائط |
| sosisli ruloyu kendimi rulo gibi sararak yemek istedim. | Open Subtitles | أريد أكل خنازير في البطانية داخل البطانية |
| Doktor, onu nereye koymuşsunuz... Yatak öyle ters duruyor. Örtüyü burasına çekmişler, sanki ölmüş gibi. | Open Subtitles | بتلك الزاوية بعيدا بهذا السرير مع تلك البطانية تغطي وجهها |
| İstediğin kadar uyu, küçük sosisli böreğim. | Open Subtitles | يمكنكالنومكل ما تشاء، أيها الأكول الصغير في البطانية |
| Eğer benim battaniyem postada kaybolursa, tamamen senin suçun. | Open Subtitles | لو ان تلك البطانية ضاعت في البريد سوف تكون غلطتك |